İnşaat ölümlü iş kazalarının en çok yaşandığı sektör. Bu sektörde aynı zamanda emek sömürüsü de yoğun olarak yaşanıyor.
DİSK'in verilerine göre son beş yılda inşaatlarda, 35 bin 846 iş kazası meydana geldi. Bu kazalarda 1754 işçi yaşamını yitirirken, 1940 işçi ise sakat kaldı. Üstelik bu verilere 2018 yılı dahil değil.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) raporuna göre 2018 yılı sonunda 1923 işçi yaşamını kaybetti. Yüzde 23'ü yani 438'i inşaat işçisiydi.
İnşaat sektöründe iş güvenliği sorunlarının yanında güvencesiz çalışmanın sıkıntıları da yoğun yaşanıyor. Sendikaların verdiği bilgilere göre sıklıkla işçilerin maaşlarının tamamı ya da bir kısmı elden ödeniyor.
Sendikasızlık sorunu
İSİG raporunda bir başka soruna daha dikkat çekiliyor:
"2018 yılında iş cinayetlerinde ölenlerin 48'i (yüzde 2,49) sendikalı işçi, 1875'i ise (yüzde 97,51) sendikasız."
Bu iş kolunda faaliyet gösteren iki sendikadan, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) ve İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası'ndan (İyi Sen) inşaat işçilerinin yaşadığı emek sömürüsünü anlattı.
Dev Yapı-İş: İşçi emeği üzerinden vergi kaçırıyorlar
DİSK'e bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Başkanı Özgür Karabulut bu konuda şunları söylüyor:
"İnşaat sektörünün yüzde 85'i elden maaş veriyor. Bazıları da asgari ücretli gösterip geri kalan paralarını da elden teslim ediyor. Bu şekilde işçilerin geleceğini çalıyorlar. İşçiler kıdem tazminatı alamıyor veya çok az alabiliyor. Bu vergi kaçırmaya giriyor ama devlet bu konuda hiçbir adım atmıyor. Daha önce yeni havalimanı eylemleri esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bundan sonra işçilerin paraları bankaya yatırılacak' dedi ama sonra unutulup gitti. Müteahhitler ve inşaat firmaları vergi kaçırmaya devam ediyor."
İnşaat işçisi Ayhan: Haklarımızı kimse takmıyor
İşçiler ise şikâyet ettiklerini ama herhangi bir sonuç almadıklarını söylüyor.
Ayhan Kadıköy Fikirtepe'de bir şantiyede çalışıyor.
"Ben gayri resmi bir şekilde maaş almak istemiyorum. Benim maaşım normal çalışanlar gibi bankaya yatırılsın. İnşaatlarda herkes bu durumdan şikâyetçi, düzeltilmesi gerekiyor. Biz inşaat işçileri olarak güvencemiz olmadan çalıştırılıyoruz ve bu çok büyük haksızlık. İşten çıkarılsak çantamızı alıp gitmek dışında bir şey yapamıyoruz. Ne kıdem tazminatı, ne ihbar tazminatı ne de sosyal yardım alabiliyoruz. Yasada bize verilen haklar var ama kimse takmıyor" diyor.
İnşaat işçisi Fırat: Soğukta çalıştık, hastalandım, maaşımı alamadım
Fırat da aynı şantiyede çalışıyor. Günlük yevmiye ile çalıştırıldıklarını onu da elden verdiklerini anlatıyor ve ekliyor:
"İşler aksamasın diye soğukta çalıştık ve ben hasta oldum. Ama hasta olduğum süre boyunca maaş almadım. Cebimden gitti. Bunun karşılanması gerekiyordu. Eğer maaşlarımız banka üzerinde aylık yatsa bunlar olmaz."
İyi Sen: Hem vergi hem de işçilerin geleceği kaçırılıyor
İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İyi Sen) ise devletin işçilere verdiği asgari geçim indirimi yardımını da işverenlerin vermediklerini vurguluyor.
İyi Sen'e göre "SGK primleri de asgari ücret üzerinden yatırılarak hem işçilerin geleceğinden hem de vergi kaçırılıyor."
Dev Yapı- İş: "İş cinayetlerinin nedeni maaliyet"
İnşaat sektöründe sistem maaliyetlerin olabilecek en aza indirgenmesiyle yürütülüyor. İş cineyitlerinin temelinde de bu yaklaşım yatıyor.
Dev Yapı- İş Sendikası Başkanı Özgür Karabulut iş cinayetleri hakkında şunları söylüyor:
"Önlemler biraz maliyetli olduğu için ilgilenilmiyor. Aynı düzen devam ediyor. İşçiler ölse de değişen yok. Kuralsız, denetimsizlik hâkim. Mega projeler önlemleri alıyor gibi gözükse de sadece resmi prosedürleri yerine getiriyor. Kişisel birkaç önlem dışında gerçek anlamda çok bir şey değişmiyor.
"İş güvenliği; kask, ayakkabı, eldiven arasında sıkışmış kalmış. Daha küçük inşaatlarda çalışma koşulları çok daha kötü. Barınakları ortaçağ koşullarını andırıyor. Doğru düzgün yatma yerleri bile yapılmıyor. Tahta kuruları her yerde. Bakanlığın denetlemesi gerekiyor ama şu ana kadar herhangi bir denetleme yok."
3. Havalimanı'nda değişen bir şey yok
İş cinayetleri ve kötü çalışma koşullarıyla ilgili son dönemde en büyük ses getiren eylem İstanbul'daki 3. Havalimanı inşaatında yapıldı.
İşçiler, maaşlarının verilmediği, barınaklarda tahta kurularından dolayı uyuyamadıklarını ve kötü çalışma koşullarından dolayı yaşanan iş kazalarına karşı 14 Ekim'de eylem düzenlemişlerdi.
İşçilerden hâlâ parasını alamayanların olduğunu söyleyen Karabulut, "İşçilerin tazminatları verilmiyor. Çok düşük bir tutar verilip gönderiliyor. Zaten bunu da ara bulucularla yapıyor ki sorun çıkmasın. Ayrıca iş bitmeye yakın olduğu için işçilerin çoğu işten çıkarıldı. Çok az işçi var şimdi orada" dedi. (DE/TE)
Atölye BİA hakkında |
IPS İletişim Vakfı/bianet'in Atölye BİA adıyla düzenlediği habercilik seminerleri medyanın farklı birimlerinden gazetecilere, işsiz bırakılmış gazetecilere, iletişim fakültesi öğrencilerine ve gazetecilik yapmak isteyen herkese açık. Atölye BİA kapsamında düzenlenecek olan temel gazetecilik programları "Gazeteciliğe Giriş, Haber Fotoğrafçılığı, Hak Odaklı Habercilik, Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik, Barış Gazeteciliği, Yargı Haberciliği, Araştırmacı Gazetecilik, Habercilikte Yeni Medya, Gazeteciler için Görselleştirme Araçları, Dijital Güvenlik" gibi konuları kapsayacak. 2018 yılında başlayan Atölye BİA programı ile Gazeteciler için Yeni Medya Atölyesi, Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi, Kürtçe Habercilik ve Çeviri Yapmak Atölyesi, Çevre ve Kent Haberciliği Atölyesi,Yargı Haberciliği Atölyesi ve Gazeteciler için Haber Atölyesi gerçekleştirildi. 2019 yılının ilk programı "Temel Gazetecilik Atölyesi" 11-18 Şubat tarihleri arasında gerçekleşti. Temel Gazetecilik Atölyelerinin ikincisi 20-27 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek. Yıl boyunca temel ve ileri gazetecilik atölyeleri düzenlenmeye devam edecek. Bu proje İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) desteğiyle gerçekleştiriliyor. |
* Atölye BİA haberleri için tıklayın.