İMC TV'de işten çıkarılan gazeteciler TGS ile birlikte kanal önünde yaptığı açıklamada, işlerine iade edilene kadar, demokratik ve hukuki haklarını sonuna kadar kullanacaklarını belirtti.
Yayın hayatına iki yıl önce başlayan İMC TV'de iki aydır sendikalaşma süreci devam ediyordu.
Bu süreçte ilk olarak beş kişi farklı nedenlerle işten çıkarıldı; son olarak da bu işten çıkarmalara kendi mail gruplarında "yönetim istifa" çağrısı yapan yedi kişi işten çıkarıldı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) üyesi olan yedi kişi için yönetim ile görüşmesi de sonuç vermedi; işten çıkarılanlar geri alınmadı.
"Yönetim sendika istemedi"
İşten çıkarılan İMC çalışanları, sendika temsilcilerinin katılımıyla kanalın önünde işe geri alınma taleplerini dile getirmek için basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı okuyan Çimen Can, “Sessizlerin sesi” olarak yayın hayatına başlayan, barıştan ve demokrasiden yana bir yayın politikası izleyen İMC TV’de çalışıyor olmanın kendileri için bir motivasyon kaynağı olduğunu hatırlattı.
Ancak uzun süredir devam eden keyfi işten çıkarmalar, bazı yöneticilerin mobinge varan davranışlarının kanalın demokratik ve çoğulcu yayın çizgisine ters bir yönetim anlayışı olduğunu söyledi.
"Güvencesiz çalışma koşullarına ve keyfi uygulamalara karşı birlikte hareket etmeye karar vererek TGS'ye üye olmak için bir araya geldik.
"Yönetim süreci durdurmamız istedi. 'İMC’de örgüt istemiyoruz', 'sendika istemiyoruz' niyeti açıkça beyan edildi. 'Sendika da sizi korumaz istediğimizi işten atarız' cümlesi hiza veren bir sopa olarak başucumuzda her daim hazır tutuldu.
"Örgütlenen çalışanların kendi aralarındaki iletişim kanallarının takip edildiği açıkça söylendi.Çalışanların ortaklaşa hazırladığı talepler listesi 'yıkıcı bir faaliyet' olarak nitelendi."
"Kalanlara da mesaj verildi"
Can bu süreçte "keyfi şekilde" işten çıkarılan beş kişiye destek olmak isteyen yedi kişinin de aynı zihniyetle "iş ahlakına uymadıkları" gerekçesiyle işten çıkarıldığını hatırlattı.
İMC TV’de isimleri değil zihniyeti hedef aldıklarını belirten Can, işten çıkarılanların haksızlığa uğramasının yanı sıra yönetimin geride kalan çalışanlara da bu anlayışla yaşamak zorunda kaldıkları mesajı verdiğini söyledi. (NV)