Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, AKP adayı Binail Yıldırım'ın açıklamarına karşılık, "Rakibimiz iki saat boyunca konuştu. Anlattıklarından bir şey anladınız mı?" diye sordu.
"Üç gençten biri işsiz"
"Ekonomik kriz, politik kriz ile birleşiyor. Kriz çıkararak krizi unutturma peşinde. Bir yılda işsiz sayısı 1 milyon 259 bin. Son 10 yılın en büyük işsizlik oranını yaşıyor. Genç işsizliği yüzde 16.7'ye yükseldi. İstanbul'da 3 gençten biri işsiz. 5 milyona doğru giden bir işsiz sayısına sahip Türkiye."
"Rakibimiz iki saat boyunca konuştu. Anlattıklarından bir şey anladınız mı? İki saat boyunca somut bir delil, usulsüzlük sunabildi mi ya da söylediklerini anladınız mı? Ama ekranları 2 saat boyunca işgal eden, sözümona çok önemli bir hususu açıklayacağını düşündüğümüz rakibimiz 2 saat boyunca somut bir aykırılığı anlattı mı? Açık söylüyorum ben hiçbir şey anlamadım. Beni acelecilikle suçluyor ama 13-14 bin yetmez diyorlar ama 3870 oyla kazandım dedi. Yarım gün sonra "Gönül belediyeciliği kazandı" diye afiş asan ben olsaydım görmemiş olurdum."
"Murdar ilan etmesi saygısızlık"
"YSK bütün oyların sayılması talebini reddetti. İkna edici gerekçe ve kanıt olmadığı için reddetti. Konu kapanmıştır. Buna rağmen geçersiz oylar yeniden sayılmıştır. Bütün bu yapılanlara rağmen Sayın Yıldırım'ın seçimi 'murdar' ilan etmesi saygısızlıktır. Yıldırım'ın seçimi zan altında bırakması büyük bir kibirdir. Hani devlet adamlığı?"
"Reklam ajansınıza sorun"
"Binali Yıldırım 'Neden oylar benim lehime artmaktadır? Oylarımız hiç edilmiştir" diyor. İşine gelir gibi konuşuyor. Sıklıkla logonun üzerine basmışlar oyları... Bunun reklamını da kendileri yapmış.
"Reklam ajansınızla konuşun, ha bire, 'Mührü Ak Parti'ye bas' diye reklam yapmışlar. Oyların büyük bölümü bu nedenle geçersiz. Bu sayı bizde biraz az, onlarda biraz fazla. Kendi mantığını böyle ifade etmesi kibirdir."
"İstanbul'u hareketlendirdiğim doğru"
"Ben toplumu infiale sokuyormuşum. Ben topluma iyi mesajlar vermiyormuşum. Hatta İstanbul'u hareketlendiriyormuşum. Bak hareketlendirdiğim doğru. İnsanlar beni görünce toplanıyor. Sayın Yıldırım'ı davet ediyorum. Gel pazara gidelim, maça gidelim... Ben 16 milyon İstanbullunun birlikte halay çekebilmesi dışında hiçbir hareket yapmam."
"Bir de "organize kötülük" diye bir açıklaması oldu. Vallahi de billahi ben kötülük bilmem. İhtiras bilmem. Kin, nefret gibi duyguları bilmem hatta beni dinleyenlere de tavsiye ederim bunlardan uzak durun. Herhalde başkalarını kendileri gibi sanıyorlar. Şunu söyleyebilirim: Şu anda sizin yaptığınız halkın iradesine karşı organize kötülüktür. İnsanların ekonomik sorunlarında ya da günlük problemlerinde insanlar vakit kaybettirmeyin." (AÖ)
Fotoğraf: AA/Arşiv