Fotoğraf: İBB Basın
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, sosyal konut projesi “Tuzla Aydınlık Evler” için, Aydınlı Mahallesi’nde temel atma töreni düzenledi.
Temel atma töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidar kanadından kuruma yapılan eleştirilerden ekonomik krize kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu
“Size ragmen temel atıyoruz”
Yaşanan ekonomik krize rağmen, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde, bakanların, konuşmalarının büyük bölümünü İstanbul’a ayırdıklarını kaydeden İmamoğlu, şöyle dedi:
“Memleketin her ürününü, her malını, vatandaşın alın terini, emeğini en ucuza satılan ülke haline getirdin, kalkıp oradan bize laf yetiştiriyorsun. İşine bak. Her bakan, İstanbul hakkında konuşacak buraya bir apolet takacak. Kime karşı? Bir kişiye karşı. Bir kişi için. Bir kişiyi mutlu etmek için buraya apolet takacak. ‘Bak efendim nasıl konuştum İstanbul hakkında? Efendim belediye başkanıyla ilgili iyi konuştun mu? Nasıl laf ettim ama?’ Bir apolet de buraya.Yahu istediğiniz kadar apolet takın. Biz, milletimizden apolet alıyoruz” diye konuştu.
Yaşanan yoksulluk karşısında içinin yandığını vurgulayan İmamoğlu, “Benim insanımın fukaralığı, benim içimi yakıyor. Ona rağmen, burada temel atıyoruz. Ona rağmen, sosyal konut üretiyoruz. Ona rağmen, 10 tane metroyu; yapamadığınız, hepsinin kapısına kilit vurduğunuz 10 tane metroyu yapmaya çalışıyoruz.”
"Devletimi düşünerek hareket edeceğim"
Devlet görevlilerini İsmet İnönü, Murat Karayalçın ve Süleyman Demirel üzerinden örneklendiren İmamoğlu, “Seversiniz, sevmezsiniz. Eksiği vardır, fazlası vardır. Ama devlet insanı olmak, devlete hizmet edebilme kabiliyetine sahip olmak, onu anlayabilmek, sevmek, sevmemek kısmı ayrı.
"Beni de sevmeyin, sevin. Hiç önemli değil. Ama ben devletimi, milletimi düşünerek hareket edeceğim. Ona hizmet edeceğim. Bir kişiye bakıp, ona hizmet etme bilinci bizde yok. Böyle hazır ola geçme, bizde yok. Ama devletimizin önünde hazır ola geçeriz. Bu millete hizmet ederiz. Zaten bu görevleri yapıyorsak, onun için yapıyoruz. ‘Allah'a mahcup olmayalım’ deriz. ‘Memleketimize, milletimize mahcup olmayalım’ deriz. ‘Atatürk'ün bize bıraktığı emanetlere mahcup olmayalım’ deriz” dedi.
“Teröristse tutukla kardeşim”
İktidar kanadından gelen İBB’ye eleman alımı ve “terör örgütü mensubu çalışanlar” iddialarına da değinen İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Büyükşehir belediyesinde, her ay konuşmayı kendine marifet bulan bir kısım muhalefet, İstanbul'un muhalefeti olan AK Parti grubu adına konuşanlar, ’45 bin eleman aldı’ dediler. Aradan 20 gün geçmedi; bakan, ‘33 bin aldı’ dedi. 12 bin kişi için, kendileri yalanı tescilledi. Biz de diyoruz ki; ’20 bin 900 eleman aldık.
"Yayınlıyoruz da bunu; şeffaf. Orada 3-5 kişi üzerinden, ‘Yok efendim terörist, yok bu yok şu…’ Nasıl gündem değiştiriyorlar ama? Dolar 15 lira ya. Oraya bakma, buraya bak. Neymiş? Terörist. Sokakta dolaşan bir insanı terörist ilan ediyorsun ya. Kamu kurunun eleman alma prensipleri vardır. Bizim 86 bin çalışanımız var. Bulmuşlar 5-10 tane isim, çevirip çevirip duruyorlar. Bir kısım gazeteci müsveddesi de buna ön ayak olup, buradan gündem yaratma çabasındalar. Koca koca kurumlarda, sokakta dolaşan insanın ismini vererek ‘terörist’ ilan ediyorlar. Teröristse, tutukla kardeşim.”
Devletin, bir insanı “terörist” olmakla suçlayamayacağını vurgulayan İmamoğlu, “Devlet, teröristi tespit etmişse, gider tutuklar. Hangi ülkede yaşıyoruz ya? Tutukla. Bize gelen vatandaşın eleman alınmasıyla ilgili, evraklar vardır. Kanunda belli. Temiz kağıdını istersin, gelir. Bilmem nesini alırsın, gelir.
"Dosyasını toparlarsın, işe alırsın. İş akdi bellidir. Bizdeki 85 bin çalışanın ismi cismi gizli değil ki; herkes belli. Buradan görürsün. TC kimlik numarasıyla görürsün Peki şimdi o vatandaş evine nasıl girecek? Sokağında nasıl yürüyecek?
"Otobüse nasıl binecek? İş yerine nasıl gidecek? ‘Terörist’ dedin ona sen. Bir devlet, sokakta yürüyen vatandaşına ‘terörist’ der mi arkadaş? Bunu bir bakan, ağzıyla söyler mi? Üzülüyorum. Devlet babadır, anadır. Devletin yöneticisi, anayı babayı temsil eder.
"Vatandaş, evlattır. Devlet, vatandaşına sıcaklığını, şefkatini gösterir. Sarar, sarmalar. 84 milyon vatandaşın her birisi, o sıcaklıkta eşit ısınır. Hiçbirisi kendini dışarıda görmez; ister doğudan, ister batıdan, ister güneyden, ister kuzeyden. Kurban olayım; bu dil, kimin dili? Bu millete hizmet edelim. Bu millet, zor durumda. Parası, pul olmuş. Bu memleket, birilerine dünyanın en ucuz memleketi, kendi vatandaşın en pahalı memleket” ifadelerini kullandı.
“Halk ekmeği kaçak alacak”
Halk Ekmek için, 2020 Aralık’ında çuvalı 127 liraya aldıkları 1 çuval unun fiyatının, 325 TL’ye çıktığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Belki bugünkü kur artışından dolayı, onu da veremeyecek. Peki, 3 katına doğru giden un fiyatından sonra, bu millet ekmeği kaça alacak” sorusunu yöneltti. Ekonomik anlamda ipin ucunun kaçtığı tespitinde bulunan İmamoğlu, “Ben de ekonomi okudum. Ama birileri gibi ‘Ekonomi profesörüyüm’ demiyorum.
"Bilenlere danışıyorum. ‘Ekonomiyi en iyi bir ben bilirim’ demiyorum. Diyemem zaten; haddime değil. Bilenlere danışıyorum. İpin ucu koptu gitti. Bir an önce toparlanmamız lazım milletimiz için. Allah, bu memleketi ve bu milleti, cahil yöneticilerden korusun. Ve bu milleti, cahil yöneticilere emir kulu olmuş yöneticilerden de korusun.
"Bir kişi ne derse, ‘Emredersiniz’ diyen akıldan da Allah korusun. Bu millet zekidir. Her evde, her insanın akıl alacağı 7 yaşında, 5 yaşında çocuğu var ya. Ben, çocuklarımızın zekasına hayranım. Gençlerimizin yaratıcılığına, girişimciliğine hayranım. Böyle bir toplumun olduğu yer, ayağa kalkmalı. Biz, nelerle uğraşıyoruz” dedi.
(EMK)