İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 4 yıllık görev süresince kentin tüm sorunları, beklentileri ve taleplerine yönelik çalışmaların detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
CHP'nin 81 il başkanının yaptığı yazılı açıklamanın sorulması üzerine İmamoğlu, "İl başkanları açıklaması 4 il başkanı tarafından hazırlandı diye biliyorum. Böyle bir açıklamanın yerine değişim sürecine yönelik nasıl bir yol haritası metni olabilseydi. Bu metnin 81 il başkanının kabul ettiğini düşünmüyorum" dedi.
"İstanbul'a Hizmette 4. Yıl Sunumu", "23 Haziran Demokrasi Şenliği" başlığıyla Haliç Kongre Merkezi'nde yapıldı. İmamoğlu şunları söyledi:
"Her değişim, bir zihniyet devrimiyle başlar. Biz, İstanbul'da, vatandaşın şehre ve yerel yönetime bakış açısını değiştirdik. İstanbullular, artık daha azına razı olmayacak. Yapılan her işte insana saygıyı, şehre özeni talep edecek. 'Bu şehirde, bundan böyle adalet ve liyakat hakimdir' diyecek. Bİktidarlar; insanlar ellerindekine razı olsun, daha fazlasını, daha iyisini talep etmesin isterler. İşe yaramadı. İşe yaramaz. Vakti gelmiş bir değişimin önünde durulmaz. Gücü, iktidar dayanağı ne olursa olsun kimse değişimin önünde duramaz."
"Muhalefetsiz bir otoriterlik"
Hizmet sunumunun ardından güncel politika sürecine dair görüşlerini de paylaşan İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Muhalefet bileşenleri olarak, 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ne yazık ki kaybettik. Vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. Çare olamadık. İktidar değiştirecek bir güven ve umut ortamını ne yazık ki oluşturamadık. Bugün içinde olduğumuz tablo, sadece bir seçim yenilgisi tablosu değildir. Çaresizlik ve ümitsizliğin Türkiye'yi giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklediğini hep birlikte görmek zorundayız. Dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşamakta zorluk çekerler. Muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar, iktidarların merhametine terk edilir. Toplumun bizden esaslı bir değişim beklediğini biliyoruz. Bu değişimi gerçekleştirmek zorundayız. Vatandaşlarımızın beklentisini karşılamak ve de bu anlamda üstün bir çabayı ortaya koymak zorundayız. Yoksa, asla ve asla, bu şekilde davranırsak, bulunduğumuz mevzileri koruyamayız. Daha da kötüsü, uzunca bir süre toplumsal muhalefetin değişim arzusunu ve umudunu yeniden harekete geçirmekte zorluk çekeriz."
"Muhalefeti hep birlikte buradan çıkarmak zorundayız"
"Bu tablo devam ederse, önümüzdeki yerel seçimlerde de elde etmeyi istediğimiz üstün başarıyı elde etmekte zorluk yaşarız. Türkiye muhalefetini hep birlikte buradan çıkartmak zorundayız. Bunu çıkartmak, her zaman olduğu gibi CHP'nin göstereceği kararlı değişim iradesine bağlıdır. Bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etme ve kazanacak bir modeli hayata geçirmek zorundayız. En acil ve en hayati ihtiyaç budur. Sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmenin de yetmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Değişime direndiğimiz her dakika, toplumla aramızdaki mesafeyi aştığımızı unutmamak zorundayız. En şeffaf haliyle vatandaşı dinlemek, taleplerini almak, onlarla beraber güçlenmenin, vatandaş katılımını, siyasete, muhalefete katılımını en güçlü şekilde artırmak zorundayız. Muhalefette yaşanacak yenilenmenin, yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da en güçlü anahtarı olduğunu herkesin bilmek zorunda olduğunu burada ifade etmek isterim."
Değişim talebi
"Toplumun bizden çok güçlü ve esaslı bir değişim beklediğini, ben, birebir İstanbullu hemşehrilerim başta olmak üzere, milletimizden duyuyorum. Bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentilerini karşılayabilir ne de bunu sağlayabiliriz. Yeni ittifakların toplumda güven tazelemesi, iktidar umudunu diri ve enerjik tutmasının bir zaruret olması prensibi üzerinden değişmeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet, çok net olarak iktidarı da değiştirmekte güçlük çeker ve milletimize ciddi anlamda zarar verir. Ülkeye demokrasiyi getirebilmek için, bu anlamda kendimizi değiştirme konusunda yoğun bir çaba, çalışma, çalıştay, vatandaşlarla buluşma ve bu konuda kararlılığı ifade etmek durumundayız."
(AÖ)