İletişim’in kuruluşundan, sahiden ilk gününden, hatta yayınevine öncülük eden “bülten” zamanından beri “burada”ydı o. Yayınevinin kurumlaşmasına yaptığı katkı eşsizdir. O kendini hep saklasa da… İletişim’in müdürü, kâhyası, gürültüsü, neşesiydi. 12 Eylül darbe rejiminin zulmederek ordudan attığı devrimci subaylardandı.
Subaylığından “kalan” özellikler, iş titizliği, dakiklik ve bizim işimizde olmazsa olmaz bir hasletten, takıntılılıktan ibaretti. Trakyalı matraklığının, “Boğaz çocuğu” jantiliğinin ve nesli tükenmiş nezaketinin onda bıraktığı “subaylık”, o kadardı. Kışın ortasında halı sahadan çıkışta buz gibi suyla yıkandığında akla geliyordu sadece.
Herkesin altında ezilebileceği bir yükü yıllarca, kimseye ses etmeden taşıdı. Ketum olmasına ketumdu da, bu yalnız ketumluk değildi. Kendisininkini örtüp herkesin derdini kollardı arkadaşımız; cefakârdı.
İletişim Yayınları onsuz eskisi gibi olmayacak. Hayat da öyle olmayacak. Nihat Tuna’yla tanıştığımız, derdimizi neşemizi paylaştığımız, arkadaşlık yoldaşlık ettiğimiz için şanslıydık. Onu unutmayacağız, unutamayız. Yeri dolmaz. Kelimeden harf düştü, eskisi gibi olmaz.
Nihat Tuna hakkında
Nihat Tuna gazeteciliğe adım attığımız YeniGündem'de ilk yazıişleri müdürümdü. Hep güler yüzüyle hatırlayacağım. Mekanı cennet olsun. pic.twitter.com/JR2c64gT7p
— Güventürk Görgülü (@guventurks) 23 Eylül 2016
1956’da Çorlulu bir ailenin oğlu olarak İstanbul Paşabahçe'de doğan Nihat Tuna, 1976’da Kara Harp Okulu’nu bitirdi. Bir yandan da İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nde okudu.
Siyasi görüşleri, bilhassa Birikim dergisine yakınlığı dolayısıyla 12 Eylül darbesi sonrasında 1982 yılında ordudan atıldı. Kısa bir dönem ODTÜ’de eğitim hayatına devam etti, bıraktı.
1983 yılında İletişim Yayınları’nın kuruluşuna katılan Tuna, darbenin özgürlükleri boğucu ortamı içinde döneminin en önde gelen muhalif yayın organlarından biri olan Yeni Gündem dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı.
Tuna, İletişim’in ansiklopedicilik, dergicilik faaliyetlerinden kitap yayıncılığına ağırlık vermesiyle birlikte editörlükten düzeltmenliğe, basınla ilişkilerden telif haklarına, han yöneticiliğinden açılmış davalarda sanıklığa kadar yayınevinin “her şeyi” haline geldi.
İletişim'de eseri yayımlanan yazar, çevirmen ve çizerlerin, yayınevine işi düşen, kenarından köşesinden değen herkesin işini, derdini inanılmaz bir zarafet ve nezaketle halletti. Yayınevinin bugüne kadar çıkardığı, bastığı tüm kitapların her yerinde, her şeyinde etkisi, emeği, katkısı oldu. Bir süredir kanser tedavisi gören Nihat Tuna, evli ve Eda’nın babasıydı.
Uğurlama ve defin:
24 Eylül Cumartesi, saat 11.00’de İletişim Yayınları’nın önünden uğurlayacağız. Ardından Çorlu Karamehmet köyünde toprağa verilecek. İletişim Yayınları cenaze törenine katılmak isteyenler için araç kaldıracak.