İki Yıldır Azap Çekiyoruz
*Geçici barınma yerlerinde iki koca yıldır azap çekiyoruz...
*Çadır ve prefabriklerde insani ve sağlıklı yaşam koşulları sağlansın. Kira yardımları, kalıcı konutlar yerleşilebilir ve sosyal donatıları ile kullanılabilir hale gelinceye kadar, kiracı-hak sahibi ayrımı gözetilmeksizin uzatılsın. Elektrik ve su için yalnızca olağan üstü şartlar göz önünde tutularak belirlenecek asgari kullanım standartlarını geçen sarfiyattan ücret alınsın.
Hak sahipliği süresiz olsun
*Hasar tespitleri yeniden yapılsın. Yapı stoku envanteri çıkarılsın. Deprem bölgesinde periyodik ve sürekli hasar tespitleri yapılsın.
*Hak sahipliği depremzedelere geleceği yeniden kurmaları için tanınan bir kolaylıktır. Hakkın içeriği budur. Hal böyleyken kolaylaştıran değil zorlaştıran bir uygulamaya dönüşmüş, adaletin terazisi şaşmıştır...
*Hak sahipliğinde süre sınırı kalksın, depremzedenin psikolojik durumu ve yaşam koşulları göz önünde tutulsun. Hak sahibi kriterleri genişletilsin. Herkes depremzede, herkes hak sahibi.
*Evini Yapana Yardım Kredisi ( nam-ı diğer EYY ) ölü doğmuş bir çocuktur. Paralar pul, depremzedeler kul olmuştur...
*Bakanlık takdir yetkisi kullansın isteyen EYY-zedelere ( 4133 sayılı yasadan gelenler de dahil olmak üzere ) kalıcı konutlara geçme hakkı tanınsın. Bu olmayacaksa kalıcı konutlar için saptanan bedelden arsa payı düşülsün, kalanı EYY Kredisi olarak verilsin. Kooperatif zedelere ya kalıcı konut hakkı tanınsın ya da imarlı arsa gösterilerek eşdeğer bina yapabilecekleri kadar kredi verilsin.
İki koca yıl geçti
*Orta hasarlı binalardaki onarım ve güçlendirme çalışmaları doru dürüst denetlenmiyor. Bilimsellikten nasibini almamış onarımlar yeni felaketlerin habercisi olabilir. ..
*Orta hasarlı binasını yıkmak, kat almak isteyenlere kalıcı konutlardan hak sahipliği tanınsın. Belediyeler ve Bayındırlık orta hasarlı binaların onarım ve güçlendirmesinde denetim sorumluluğunu üstlensin.
*İki koca yıl oldu kalıcı konutlarda hala hayat başlayamadı. Okul yok, hastane yok, yol yok, kanalizasyon yok... Girmeden tamiratlar başladı, ödeneksizlikten oda yapılamıyor...
DNA bilgi merkezi
*Kalıcı konutlardaki kalitesiz inşaat yapımından gelen eksiklikler giderilsin. Kalıcı konut planlaması gözden geçirilsin. EYY-zedeler, Kiracılar, Yeni hak sahipleri için eşdeğer konutlar inşa edilsin. Alt yapı ve sosyal donatı alanları ( okul, hastane park. Cami) bir an evvel yapılsın.
İki yıl oldu, hala kayıplarımızı bulamıyoruz. Ne yasını tutabiliyor,ne bağrımıza basabiliyoruz...
*Kayıplar için özel araştırma birimi oluşturulsun. Kimsesizler mezarlıklarında ücretsiz DNA tespiti yapılsın. Kayıp yakınlarının başvurabileceği DNA bilgi merkezi kurulsun.
*Eğitim ve sağlıkta kaderimize terk edildik...
*Bina, araç-gereç, kadro ihtiyacı yeniden planlansın, eksikler acilen karşılansın. Depremde sakat kalan depremzedeye ücretsiz sağlık hizmeti verilsin. Depremzedeye ve bölgede çalışanlara sürekli psikolojik destek programı uygulansın.
Çarpık kentleşme sürüyor
*Atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Deprem bölgesinde plansız, denetimsiz, kaçak, çarpık kentleşme ile tarih tekerrür ediyor...
*Yapı denetim yasasında kamusal denetime mutlaka yer verilmelidir. Onarım ve güçlendirmesi yapılan binaların tapu kayıtlarına şerh düşülsün. Kamusal denetimden sorumlu olan belediyelere yapı denetimi konusunda personel, araç gereç ve laboratuar desteği sağlansın. TMMOB kamusal denetim mekanizması içinde yer almalıdır ve etkinliği kabul edilmelidir.İmar planı bilgileri halka açılsın, planların toplumsal denetimi kurumsallaştırılsın.
*Gerçek sorumlular hala yargı önüne çıkarılmadı. İmar affı çıkaranlar, kamusal denetimi yerine getirmeyenler, plansızlıktan rant umanlar, depremi hesaba katmadan projeler yapanlar, malzemeden çalanların yanına yaptıkları kar mı kalacak ?...
İmar Affı yasaklansın
*İmar affı anayasa ile yasaklansın, siyasi karar olmaktan çıkarılsın. Ne zaman yapıldığını değil, ne zaman yıkıldığını biz biliyoruz. Zaman aşımı suça kalkan edilmesin. Barolar ve Üniversiteler deprem hukukunun oluşumuna daha fazla katkı sunsun. Yalnız projeyi uygulayan değil, yeri seçen, planlayan, kat sayısını belirleyen, denetleme sorumluluğu olan da yargılansın.
*Yurt içi ve yurt dışı yardımlar, ek vergiler, bedelli askerlikten gelen katrilyonlar nerede? Hangi kasaya girdiyse girdi daha henüz bize ulaşmadı. Hala nereye ne harcandığının hesabı Meclis'te bile verilemedi...
*Yardımların hesabı başta söz verildiği gibi şeffaf bir biçimde kamu denetimine açılsın. İçimizdeki şüphe kalksın; ya hesap verilsin ya da yardımlar bir an evvel ulaşsın.
(NA)