İtalyan Parlamentosu’nda milletvekili olan ana muhalefet Demokrat Parti üyesi Anna Paola Concia ve Avrupa Sosyalist Partisi üyesi Donata Gottardi, başbakan Silvio Berlusconi hakkında sık sık dile getirdiği kadınları aşağılayan sözlerinden dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayette bulundu.
Berlusconi, 2008 Mart’ında seçim kampanyası sırasında işsiz bir genç kadına ekonomik problemlerinin çözümü için "milyoner oğluyla evlenmesini" önermişti. Ocak ayında Sardinya adasındaki Sessari’de yaptığı konuşmada tecavüz vakalarının sayısının yükselmesiyle ilgili olarak "Kadınlarımız o kadar güzel ki, her birinin basşına bir asker dikmek zorundayız" demişti. Şubat ayında ise 17 yıldır komada olan Eluana Englaro’nun hala anne olabileceğini söylemiş, Fransa Başbakanı Sarkozy’ye “Sana kadınını ben verdim” demişti.
Bütün bu açıklamaların ardından iki milletvekili AİHM'ye başvurdu ve İtalya Başbakanı Berlusconi’yi sözleşmenin özel hayatın gizliliği ve ayrımcılığı düzenleyen 8. ve 14. maddelerini ihlal ederek kadınları aşağılamak suçuyla şikâyet etti.
bianet’e konuşan Anna Paola Concia, yaşanan son durum ve İtalya’da medeni hakların durumuyla ilgili şunları söyledi:
Son aylarda Berlusconi neredeyse her hafta kadınlarla ilgili çok ağır şakalar yapıyor, bu bazen çok ciddi durumların ardından örneğin Roma’da yaşanan bir tecavüz vakasından sonra da olabiliyor. Sizce bunlar normal şakalar mı yoksa bu durumu çok daha ciddiye mi almak gerekiyor?
Bir başbakan şaka yapmaz. İtalyan kadınlarına karşı söylenmiş bu cümleler ancak İtalya’da gaf olarak nitelendirilir. Diğer Avrupa ülkelerinde hiçbir başbakan bu şekilde konuşmaz.
Siz bu konuşmaların ardından Berlusconi’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet ettiniz. Buna ne zaman karar verdiniz ve neden İtalyan Mahkemelerine değil de AİHM’ye gittiniz?
Avrupa Mahkemesi’ne başvurduk çünkü yeni İtalyan yasalarıyla Başbakanın dokunulmazlığı garanti altına alındı. Fakat asıl neden kültürel; biz Avrupa’da yargılansın istedik çünkü Avrupa ayrımcılıkla mücadele ve kadın hakları konusunda çok dikkatli ve bizi mücadelemizde destekliyor.
Yani bu şikayetin sembolik bir değeri olduğunu söyleyebilir miyiz?
Hayır, sembolik anlamda değil biz gerçekten ihbar ettik ancak biz bunun çok güçlü bir mesajı olsun istiyoruz; bizim ülkemizde bir başbakan devamlı olarak kadınları aşağılıyor, onları erkeklerin malı olarak görüyor, mesajları ve açıklamaları kadınları hor gören, aşağılayan bir yapıda.
Eğer AİHM, Berlusconi’yi suçlu bulursa neler olacak?
Biz, Mahkeme’nin Berlusconiyi resmi olarak kınayacağını düşünüyoruz ancak tam olarak neler olabileceğini henüz bilmiyoruz.
Birçok Avrupa ülkesine oranla İtalya’nın medeni haklar konusunda oldukça geriye düştüğünü görüyoruz. Sizce bunun nedenleri neler?
Biz gerileyen bir ülkeyiz. Bunda İtalyan siyasi partilerinin hepsinin sorumluluğu var. Daha çok haklar vermek yerine bizim ülkemizde hakların kapladığı alan giderek küçülüyor. Bu çok tehlikeli. Toplum giderek geriliyor çünkü politikacılar ve kurumlar insanların problemlerinin çözümü için bir cevap vermiyorlar.
Yani Demokratik Parti’nin de bunda sorumluluğu mu var?
Her parti, yeni hak konularına giriyor; eşcinseller ya da göçmenler gibi; ancak bu konular kimse için öncelikli değil. Ben Demokratik Parti içinde de bu kültürün değişmesi için mücadele veriyorum; İtalyan Parlamentosu’nda eşcinsel olduğunu açıklayan tek kişi benim ama binde birim.(AT/SÇ)