Işıl Kasapoğlu'nun çevirip yönettiği, absürd tiyatronun önde gelen temsilcilerinden Eugène Ionesco'nun "İki Kişilk Hırgür" oyunu " 20 Kasım'da Ankara'da Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde prömiyer yapıyor.
Ayşenil Şamlıoğlu ve Reha Özcan'ın rol aldığı oyun, 2. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan toplumsal erezyonu, şiddetin ve umutsuzluğun bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini aktarıyor.
Oyun, Ankara'nın ardından aralık ayında İstanbul, Eskişehir, Tekirdağ, Kocaeli ve Konya'da izleyiciyle buluşacak.
Işıl Kasapoğlu
Son olarak iki efsane besteci Mozart ile Salieri'nin çatışmasını anlatan "Amadeus"u sahneye koyan Kasapoğlu, "İki Kişilik Hırgür"de savaşın karanlığını ve kirini sahneye taşıyor.
Oyunun dekoru Hakan Dündar, kostümleri Nalan Alaylı, müzikleri Serdar Öztop'a ait olan oyunun dramaturjisi ise Bilgesu Kasapoğlu imzasını taşıyor. Işık tasarım ise Mustafa Karakoyun üstleniyor.
Ionesco'nun ilk dönem oyunları arasında yer alan "İki Kişilik Hırgür", savaşın ardından insanlığın içine düştüğü anlamsızlığı, kendi küçük dünyalarına kapanan bir adamla bir kadın üzerinden aktarıyor. Adam ve kadının ilişkisi de tıpkı savaş gibi çatışmadan, şiddetten besleniyor.
"Ve bu hep böyle devam edecek. Ve devam edecek... Fırtına olmadığı zaman demir yolları grevi, grev olmayınca grip salgını, grip olmadığı zaman savaş. Savaş olmadığı zaman gene savaş. Ne kolay. Ve zaman geçtikçe ne olacağını gene zaman gösterecek."
Absürd tiyatro nedir?
1950'lerden önce Fransa'da yaygınlık kazandı.
2. Dünya Savaşı'nda yıkılıp yakılan kentlerin, toplu kıyımların, milyonlarca ölümün ardından değer yargılarını ve umudunu yitiren insanlığın içine düştüğü anlamsızlığı, yaşamın saçmalığını aktarır.
İnancın yitirildiği, belirsizliğin hakim olduğu bir dünyada kendine ve topluma yabancılaşan, yalnızlaşan ve yozlaşan insanın dramını geleneksel tiyatro kalıplarının dışında aktaran absürd tiyatroda sisteme başkaldırı vardır.
"Uyumsuz" tiyatro olarak da adlandırılan absürd tiyatro metinlerine belirli bir olay dizisi, derinlikli karakterler, akıcı replikler yerine parçalanmış bir dil, saçma bir varoluş, tekinsiz bir atmosfer hakimdir.
Samuel Beckett'in "Godot'yu Beklerken", Eugène Ionesco'nun "Kel Şarkıcı" ve Jean Tardieu'nün "Gişe" adlı oyunları absürd tiyatro akımının ilk örnekleri arasında yer alıyor.
(AÖ)