"Karar bir zihniyet değişikliğine ve Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümüne ilişkin bir işaret midir, yoksa Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik bir makyaj mıdır?" diyen Özsökmenler, hükümetin Kürt sorununun çözümü için adımlar atmasını istedi.
"Önemli olan, sorunu kökten çözmek"
Özsökmenler, "Önemli olan sorunu kökten çözmek ve milletvekillerine yapılmış haksızlığı gidermektir" dedi.
Özsökmenler, "Hükümetin niyeti, televizyonda bir saatlik yayın yapmak, cezalarını bitirmelerine çok az zaman kalmış milletvekillerini tahliye ederek AB'ye bu konuda adım attığı izlenimi vermek" diye konuştu.
"Anayasal temelinde eşitlik gerek"
Özsökmenler, dün (Salı) DİHA Haber Ajansı'nın basılarak ajans çalışanlarının gözaltına alındığını hatırlattı.
"Kürtçe de yayın yapan bir ajans basılarak basın özgürlüğüne yönelik bir saldırı gerçekleştirildi. Biz yine de bekleyip olumlu gelişmeler yaşanacağını ümit etmek istiyoruz" diyen Özsökmenler, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Televizyonlardan haftada bir gün yarım saatlik yayın yapılması yeterli değil. Önemli olan, halkların eşit haklarla vatandaşlığı temelinde bir anayasa değişikliği yapılmasıdır.
* Ben bir Türküm ve nasıl ki dilimi dinleyebiliyor, televizyon izleyebiliyor, kitap okuyabiliyorsam, Kürt kardeşlerimin de aynı haklara sahip olmasını istiyorum.
"Geç kalmış bir karardı"
Tahliyeyi "geç kalmış bir karar" olarak nitelendiren Sancar ise, "Milletvekili arkadaşlarımız, 10 yıldır haksız bir cezaevi süreci yaşadılar. Hepimiz çok sevinçliyiz. Bu tür haberleri daha sık alabilmeyi isterdik" diye konuştu. (BB/YS)