Basın toplantısına katılan İHD İstanbul Şube Sekreteri Şaban Dayanan, Öztürk'ün kaleme aldığı yazının açık bir ırkçılık içerdiğini ve bunun kabul edilemeyeceğini belirtti.
Foggo: Şiddetle kınıyoruz
Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Hacer Yıldırım Foggo ise, "Öztürk bu toprakların 'sahibi' olmak için Türk ve Müslüman olmayı şart koşuyor. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, bu memlekette Müslümanlar dışında Hıristiyan Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, farklı dinlerden Yezidiler var. Ayrıca, Türk olmayan Müslümanlar, Kürtler, Lazlar, Çerkezler ve daha birçok etnik kimlik bir arada yaşıyorlar" dedi
Foggo, "Türk ve Müslümanlar da dahil, bu kimliklerin hiçbirinin diğeri üzerinde herhangi bir üstünlüğü yoktur" diye ekledi.
Öztürk'ün yazısında, "Burada akla şu soru geliyor. Athena Grubu Türkiye'nin kaçta kaçını temsil ediyor? Ne zamandan beri Ermeni asıllı kişiler, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eder oldu" ifadesine yer verdiğine dikkat çeken Foggo, "Bu sözleri şiddetle kınıyoruz" dedi. Foggo açıklamasını şöyle sürdürdü:
* Farklı etnik, dinsel kökenden gelenler yurttaşlık temelinde eşittir. Bir basın mensubunun bu eşitliği tanımadığını bu kadar açıkça ifade etmesi karşısında derin bir kaygı duyuyoruz.
* Ders kitaplarında yazmadığı için genç kuşakların ve çocuklarımızın bilemeyebileceği bir gerçeği bu vesileyle kamuoyuna hatırlatmak istiyoruz: Bugün birlikte yaşadığımız Ermeniler bu topraklarda binlerce yıllık geçmişi olan, köklü bir uygarlığın çocuklarıdır.
* Ermeniler Türkiye'nin kültürel, bilimsel, sanatsal mirasının kurucu unsurlarından biridir. Bu ülkede yaşayan tüm diğer etnik, dinsel, kültürel kimlikler gibi Ermenilerin de Türkiye'yi temsil etmeleri bir lütuf değil, tersine sahip oldukları en doğal haktır.
Yurdatapan: Hakkı onlara rağmen savunuyoruz
Basın toplantısna işlerinin yoğunluğu nedeniyle katılamadığını belirten Düşünce Suçu'na Karşı Girişim sözcüsü Şanar Yurdatapan ise, gönderdiği faks metninde "Düşünce özgürlüğünü savunmak acılı bir iş. Tam da bu gazetenin özgürlüğüne yapılan saldırıya karşı bir çalışma içerisindeydim. "Onbaşı Olamayacakların General Olduğu Ülke" cümlesi yüzünden haklarında verilen tazminat cezalarına karşı. İnsan bazen birilerinin haklarını, onlara rağmen savunmak zorunda kalabiliyor" diyerek Vakit gazetenin ırkçı tutumunu tasvip etmediğini ve kınadığını belirtti. (EÖ/BB)