İnsan Hakları Derneği (İHD) Mülteci Hakları Komisyonu zorla yerinden edilenler için kalıcı iyileştirme yollarına gidilmesi yerine geçici çözümler geliştirilmeye çalışılmasının yeni sorunlara neden olduğunu bildirdi.
“Türkiye resmi olarak Suriyeli sığınmacılara yönelik açık kapı politikası uygulamaya devam ettiğini iddia ediyor.
“Ancak acil tıbbi ya da insani ihtiyaçları olmadıkları sürece, yanlarında pasaportu olmayanların Türkiye’ye resmi sınır kapılarından giriş yapmaları rutin olarak engelleniyor.
“Bazıları resmi geçiş noktalarına uzak yerlerde vahim koşullarda yaşamak durumunda kalırken, mültecilerin büyük bir bölümü zorlu ve çoğu zaman da tehlikeli olan düzensiz geçiş noktalarını kullanmak zorunda bırakılıyor.
“Çok sayıda mülteci korumaya erişimden mahrum bırakılırken, sınırı düzensiz yollarla geçmek durumunda kalanlar da geri itmeler, ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanan ateşli silah kullanımı ve işkence de dâhil olmak üzere çeşitli ihlallerle karşılaşma riski altında bulunuyor.”
Sivil denetim sorunu
İHD Türkiye’de Suriyeli sığınmacıların tutulduğu 25 AFAD kampının sivil toplum kuruluşları (STK) ve siyasi partiler tarafından denetlenmesine izin verilmemesini de eleştirdi.
Mevcut sorunlara dikkat çekti:
* Aralarında Türkiye’ye sığınma amacıyla gelenlerinde olduğu insanlar, sınırdışı edilmek üzere içişleri bakanlığı tarafından idari gözetim kararı alınarak aylarca gözaltında tutulmaktadırlar.
* Tutuldukları geri gönderme merkezleri insan hakları standartlarına uymayan, temel hakların sağlanamadığı gözaltı merkezleridir.
* Türkiye’de toplam 13 ilde 1740 kişilik kapasitesi olan, kötü koşullardaki bu merkezler halen emniyet müdürlüğü görevlileri tarafından işletilmektedir.
Hassas gruplar
İHD açıklamasında, sığınmacı grubu içinde bulunabilecek refakatsiz küçükler, kadın ve çocuklar ve diğer hassas grupların özel korunma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik önlemlerin alınmasının önemi de dile getirildi.
Sığınmacıların ülkeye kabulü ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasında“etnik köken, din ve benzeri etkenler etrafında herhangi bir ayrım gözetilmemesi istendi.
Öneriler
İHD’nin vurguladığı talep ve öneriler şöyle:
* Türkiye mülteci/sığınmacı/göç mevzuatını yeniden düzenleyerek coğrafi sınırlama çekincesini kaldırmalı, tüm kıtalardan Türkiye’ye gelerek sığınmak zorunda kalanlara mülteci statüsü tanınmalıdır.
* Mültecilerin “umuda yolculuklarını” kabusa çeviren insan kaçakçıları ile etkili mücadele yürütülmeli, bu kişilerin işledikleri suçlarla ilgili cezalar ağırlaştırılarak etkili soruşturma ve kovuşturma yöntemlerine başvurulmalıdır.
* Türkiye ile AB arasında imzalanan vize muafiyeti ve geri kabul anlaşması gözden geçirilmeli, Türkiye’nin mülteciler bakımından adeta bir depo ülke olma konumu kabul edilmemelidir. Bu hususta AB kendi sorumluluklarını Türkiye üzerine bırakmamalıdır.
* İdari gözetim kararı verilenlerin tutulduğu geri gönderme merkezleri bir an önce insani koşullara kavuşturulmalı ve buranın yönetimi göç idaresine devredilmelidir.
* Suriyeli sığınmacıların kaldığı AFAD kampları Göç İdaresi’ne devredilmeli ve STK’ların denetimine açık hale getirilmelidir.
* Türkiye mültecilerle yaşamayı öğrenmeli, bu bağlamda nefret söylemini yasaklayarak bir an önce nefret suçlarını düzenlemelidir. (YY)