Ali Yılmaz, 15 Haziran'da Acarlar Karakolu'nda sapasağlam gördüğü 24 yaşındaki amcasının oğlu Mustafa Kükçe'yi bir gün sonra Haydarpaşa Numune Hastanesi'nin morgunda bu halde buldu. Ailesi, Mustafa Kükçe'nin işkenceyle öldürüldüğünü ileri sürerken Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "ölü muayene tutanağının" bu iddiayı doğruladığı öğrenildi.
Mustafa Kükçe, Çekmeköy'de iki katlı, sıvasız bir eve yerleşen, Tokatlı Alevi bir ailenin çocuğu... Askere gitmeden teyzesinin kızı Sevda'yla evlendi. Üç yıl önce askerden dönüp şoförlüğe başladı. Üst katta, seyyar satıcı babası Adem, alt katta kendisi oturuyordu. İki çocuğu vardı: Üç yaşındaki Devran ve bir yaşındaki Ozan.
Karakola sağlam girdi
Kükçe savcılıktaki ifadesine göre, 14 Haziran'da üç arkadaşıyla bir inşaattan "jantlarıyla" birlikte üç lastik aldı. Polis takip etmeye başladı. Arkadaşları kaçtı, güvenlik güçleri Kükçe'yi yakaladı. Kükçe, Sarıgazi'de yakalanıp önce Dudullu, sonrasında da Acarlar Karakolu'na götürüldü. Haberi duyan ailesi kapı önüne geldi. Kayınpederi Ali Elver, nezarete girip damadıyla görüştü: "Sağlığı yerinde görünüyordu."
Gazi Alver'e göre Kükçe, bir gün sonra 11:00 sularında karakoldan çıkarıldı: "Elleri kelepçeliydi ama sapasağlam yürüyordu. 'Beni dövmediler' dedi."
Kükçe'nin kayınvalidesi Emine Alver'e göre, "biri kilolu, biri kısa boylu iki sivil polis arasında" karakoldan çıkıp Çakmak Karakolu'na götürüldü. Ali Yılmaz ve diğer akrabalar bu karakolun önünde geldi: "Mustafa'yı görmek istedik. Bize 'Pis Çingeneler', 'Pis Aleviler' diye hakaret ettiler. Sonra da yumrukla vurdular."
Aile, Kükçe'nin 19:00'da savcılığa çıkarılacağını öğrenince Ümraniye Adliyesi önünde toplandı. Adliyenin önünde bulunan Ali Yılmaz'a göre Kükçe, dört resmi polisin kolları arasında savcılığa çıkarıldı: "Elleri kelepçeliydi. Yürüyemiyordu. Yüzünde darp izi yoktu ama çok kötü görünüyordu. Köpek ölüsü gibi sürüdüler."
Kükçe, çıkarıldığı savcılık tarafından tutuklanması istemiyle hakime sevkedildi. Çıkışta, annesi Gülbeyaz, oğlunun yanına gitti: "Ana ağlama, peşimden gel, dedi. Mahkeme önünde ölü gibiydi."
Fotoğrafı çekildi
Kükçe, Ümraniye Cezaevi'ne gönderildikten bir gün sonra Haydarpaşa Numune Hastanesi'nden acı haber geldi. Morga giren Mustafa Kükçe'nin bacanağı Oktay Ergöçer, işkence izlerini belgeleyebilmek için cep telefonuyla fotoğraflar çekti.
Mustafa Kükçe, 17 Haziran'da Çakmak Mezarlığı'nda defnedildi. Kükçe'nin ailesi, çocuklarının polis işkencesi sonucu öldürüldüğünü düşünüyor, suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Soruşturma başlatan Ümraniye Başsavcılığı yetkilileri, Kükçe'nin dosyasında birden çok sağlık raporu bulunduğunu, mahkemeye çıkmadan önceki son raporunda, darp izine rastlanıldığını belirtti. Bir yetkili, "Cezaevinde sabah sayımına katılmayınca olay anlaşıldı. Hastaneye götürüldü" dedi. Ümraniye Cezaevi yetkilileriyse hapse girdiği sırada Kükçe'nin vücudunda ekimozlar (kanamaya bağlı büyük leke ve çürük) bulunduğunu vurguladı.
CMUK'tan Mustafa Kükçe'ye atanan avukat Abdulaziz Levent de müvekkilinin savcılıkta sağlıklı görünmediğini söyledi: "Polislerin kollarında getirildi. Ayakta durmakta zorlanıyordu. İfadesini oturarak verdi. Savcı, 'Dövdüler mi seni' diye sorunca 'Tansiyonum var' dedi. Kötü görünüyordu."
Acarlar ve Çakmak karakolu yetkilileri sorularımızı yanıtsız bıraktı.
"Sıfır tolerans"la dayak olayları arttı
Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu (PVSK) değiştirilerek polislere daha fazla yetki tanınırken, özellikle Taksim ve Beyoğlu'nda işkence ve kötü muamele iddiaları da artış gösterdi. Son 1,5 ay içerisinde savcılığa intikal eden olaylar şöyle:
22 Mayıs: Taksici Engin Topal ve Topal'ı döven polislere itiraz eden Ali Bakça, tahta cop, yumruk ve tekmelerle dövüldü.
26 Mayıs: Ferhat Yalçınkaya, Galatasaray Meydanı'nda çıkan bir tartışma sonrasında kimliği olmadığı ve üzerinden bıçak çıktığı gerekçesiyle alınıp tahta coplarla dövüldü, yüzüne sprey sıkılıp Yedikule'ye atıldı.
5 Haziran: Transeksüel Esmeray, evine gitmek üzere Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü önünden geçerken "Buradan geçmek yasak" diyen iki polis tarafından dövüldü.
8 Haziran: Cumhuriyet Caddesi'nde trafik kontrolü sırasında gözaltına alınıp Taksim Polis Merkezi'ne götürülen işadamı Sezai Yakar, burada dövüldü. Yakar'ın burnu ve eli kırıldı.Tüm mağdurlar şikâyetçi oldu. (İS-EM/TK)
* Bu haber Radikal gazetesinde, 22 Haziran 2007'de yayınlandı.