Kimisi dış kabuğuna et katar, kimisi katmaz. Kimisi içini bol miktarda yağla doldurur, ısırdığınızda yağ yuvarlağı ağzınızda patlar.
Bir başka kimileri de içine önem verir, cevizle kıymanın armonisini yapar. Birileri epeyce yasıltarak iç koymaz ve adına Lepik der.
Yine bir diğer şehirliler dış kabuğuna ciğer de koyarak Ûrok ismini uygun görürler.
Katık da Botan çayı
Mesela Siirtliler der ki; "Tehta Mendık bıbe kuftık, avê Botan bıbe kutlık. Buxe, ha buxe." Mendık kaya bloğu kadar köfte olsun, Botan çayı da katık olarak yanında, ye babam ye!
Urfalılar geri mi kalacak; onlar da, "Köfte başımın tacı, ayran onun ilacı. Tez yoğur hanım bacı, illa canım köfte" demişler.
Anteplilerin göğüslerini kabartarak Yuvalama dedikleri minicik ceviz büyüklüğündeki bir köfte türüne Bitlisliler Hılorik köftesi, Diyarbakırlılar da Hilorık ya da Nar suyuyla yapıldığından Nardan Aşı derler.
Hakim karısını boşuyor!
Bitlisliler o kadar bu köfte türünü severler ki, kadın evde köfteyi hazırladığında evin çocuğu annesinin dizleri dibinde oturarak "Ane, sen kılorle men tepem" der.
Elbette bunlara Diyarbakırlılar da bir yanıt vermek zorundaydılar, işte bizim köfteyle olan hikâyemiz.
Eski bazalt Diyarbakır taş evinin avlusunda kadın önceden hazırladığı içli köfteleri haşlansın diye kaynamış su dolu tencereye koyarken, yüksek sesle de bağırıyor: "Komşular yetişin hâkim karısını boşuyor!"
Bir yandan da köfteleri kontrol ediyor. O sırada evin oğlu kapıdan içeri giriyor. Ve annesine "Anne ne oluyor? Ne hâkimi, ne boşanması," diye soruyor.
Aşı soğuk suya katınca
Anne de hikayeyi anlatıyor. Zamanın birinde içli köfteyi çok ama çok seven bir hâkim varmış. Evlendiğinin ilk günlerinde eşine bu ilgisini anlatmış.
Eşi de madem bu kadar içli köfteyi seviyorsun ben de yaparım demiş. Komşulara sorup, soruşturarak köfteleri kendince açmış, içini de doldurup kapatmış sonra da su dolu tencereye boşaltmış.
Ama su soğukmuş ve ısınırken de köfteler dağılıp parçalanmaya başlamış.
Akıbeti korumanın yolu
Akşam birkaç arkadaşını da yanına katarak eve içli köfte yemeye gelen hâkim köftelerin içler acısı hal-i pür melalini görünce, o saat karısını boşamaya karar vermiş.
"Bana içli köfte yapmasını bilmeyen kadın lazım değil" demiş. O gün bu gündür derler ki; Diyarbakırlı kadınlar içli köftenin sihri bozulmasın ve köfteler olanca güzelliğiyle haşlansın diye "yetişin hâkim karısını boşuyor" sloganını atarlar.
Ve muhtemel kendi akıbetlerini de bu şekilde korurlar. (ŞD/NM)