İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, kentteki boş konutlarla ilgili bir açıklama yaptı.
Gökçe İstanbul’da 450 bin ile 750 bin arasında boş konut olduğunu belirterek bu sayının uluslararası standartların çok üzerinde olduğunu söyledi.
Boş konut sayısının ‘kabul edilemez’ boyutta olduğunu ifade eden Gökçe, bu durumun konuta erişimi kısıtlayıp piyasayı dengesizleştirdiğini belirtti.
Boş konutlardan vergi alınması gerektiğini kaydeden Gökçe "Bir konut fonu oluşturularak yeni, sağlıklı, nitelikli ve güvenli sosyal konut üretimi desteklenebilir" dedi. Bu şekilde yaratılan kaynakla da vatandaşların barınma hakkına yönelik katkı sunulabileceğini savundu.
Gökçe şöyle konuştu:
Konut erişimini kısıtlayan ve konut piyasasını dengesizleştiren önemli bir faktör: Boş konut sorunu. Yaptığımız çalışmalara göre sadece İstanbul'da 450 bin ile 750 bin marjında boş konut var. Deprem güvenliği açısından da önemli olan bu konuyu biraz değerlendirmek isterim.
Resmi veriler ve istatistikler olmadığı için İstanbul'da ve tüm Türkiye'de kaç adet boş konut olduğunu kesinlikle ifade edemiyoruz. Bu konuda detaylı, kapsamlı ve il bazında bir çalışma yapılması da önemli bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor.
Peki eldeki veriler ışığında boş konut sorunumuz ne boyutta? FEANTSA Avrupa Ulusal Evsizlik Organizasyonları Federasyonu raporuna göre yüzde 2 ile 5 arasında boş konut "kabul edilebilir" düzeydedir. İstanbul'da boş konut oranı bu oranın üstünde ve kabul edilemez seviyededir.
Boş konutların bir kısmı kamu arazilerinin imara açılması sonucunda orta ve üst gelir gruplarına yönelik olarak üretilen konutlardan oluşmaktadır. Bu konutlar yüksek ranta sahip yatırım amacıyla alınmış ikinci, üçüncü konut hüviyetindedir ve yine bu amaçla boş tutulmaktadır.
Güvenli boş konutların halka arz edilmesi halinde bu konutlar kısa, orta ve uzun vadeli konut politikalarının şekillendirilmesinde rol oynar. Kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilebilir. Potansiyel konut rezervi ve sosyal konut olarak işlevlendirilebilir.
Boş konutların halka arz edilmesi ve yeniden konut piyasasına katılması, bu yolla vatandaşların konut erişiminin desteklenmesi için birçok ülke farklı uygulamalar yapıyor. İspanya yakın zamanda boş konutlara yüzde 150 vergi getirdi. Bu yolla konut erişimi hakkı da korundu.
Riskli olmayan güvenli boş konutların, riskli yapılarda yaşayanlara kiralanmasının teşvik edilmesi de önemli bir konu. Bu konuda farklı vergi ve teşvik düzenlemeleri getirilerek konutların riskli yapıda yaşayanlara arzı mümkün hale getirilebilir.
İstanbul'da deprem direncini arttırmak ve yapı stoğumuzu yenilemek için boş konutlar sosyal konut olarak kullanılabilir, belli bir süre hak sahiplerine ve riskli konutlarda oturanlara sunulabilir. Bu yolla rezerv yapı olarak da yapı stoğunun yenilenmesine katkı sunar.
Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun daha önce ifade ettiği gibi boş konutlardan alınan vergi ile bir konut fonu oluşturularak yeni, sağlıklı, nitelikli ve güvenli sosyal konut üretimi de desteklenebilir. Bu kaynakla vatandaşların barınma hakkına yönelik de bir katkı sunulmuş olur.
Türkiye'de barınma hakkını korumak, yapı stoğumuzu deprem dirençli hale getirmek, halkımıza sosyal konut arz etmek için merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin eşgüdüm halinde atması gereken önemli adımlar var. Önümüzdeki dönemin bu adımların atıldığı bir dönem olmasını umuyoruz.
(HA)