İstanbul Büyükşehir Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belediyelerin yaptığı yardımlara ilişkin söylediği “Kampanyayı devletimiz yürütüyor. Devlet içinde devlet olmanın bir anlamı yoktur" sözüne dair açıklama yaptı.
İmamoğlu, "İBB, Anayasa'nın öngördüğü şekliyle, devletin ta kendisidir. Devlet eliyle, insanlarına katkı sunma konusunda kimsenin fetvasına ihtiyacı da yoktur. İBB, 16 milyon insanın kurumu. Bu zor günlerde, inancımıza da insanlığa da vicdana da ahlaka da en uygun şekilde, alan elin veren eli görmediği bir biçimde, sizin o vicdanınız, o sıcacık eliniz olacak. Bundan hiçbir şekilde kuşku duymayın" dedi.
TIKLAYIN-Erdoğan'dan Belediyelere: Dayanışma Değil Ayrışma Peşindeler
"Yardımlar devam edecek"
İBB Kartal Lojistik Merkezi’ndeki yardım kolilerinin hazırlanma sürecine katılan İmamoğlu, şunları söyledi: “Bizden yardım isteyen vatandaşlarımızın sayısı, neredeyse 100 bine doğru koşuyor. Bu 100 binlerce insanın günübirlik işinden olması ve işsiz kalması en büyük etken. İBB olarak bize yapılan başvurular üzerinden insanlarımıza kolilerimizi hazırlayıp destek olmaya devam ediyoruz. Kolimiz, daha donanımlı bir koliye dönüştü. Burada temel duruşumuz şu: 4 kişilik ailenin 15 günlük ihtiyacına katkı sunabilmek. Bağışları, insanlarımıza ulaştıracağımız bu yardımlar devam edecek.
TIKLAYIN-İBB, Durdurulan Bağış Kampanyası ve Bloke Hesaplar İçin Dava Açtı
"Vatandaşlarımız bağışlarına devam edebilir"
"Bize, bu kısa zaman içinde, yaklaşık 30 saat içerisinde 12 bin 500’ü aşkın vatandaşımız yardımda bulundu. Nakit bağışını yaptı İBB’ye. Bunlar, şartsız bağıştır. Vatandaşımızın gönülden kurumumuza aktardığı bağıştır ve bu bağışla beraber, açıkçası elde ettiğimiz nakit ile yeni başvuran vatandaşlarımızın içinden 9 bin 500’e yakın insanımıza, 300 ve 600 liralık nakit kartlarına yükleyerek, pazartesiden itibaren teslim edeceğiz. Vatandaşlarımız, bize ayni ve nakdi bağışlarına devam edebilir.
"Zaman geçiyor tedbirler almalıyız"
"Pandeminin İstanbul’daki oranı yüzde 60’ı aştı. Bütün tedbirlerin ana merkezi de İstanbul olmalı. Bu noktada alacağımız 15-20 günlük sıkı tedbirler, inanın bizim bütün sorunlarımızı daha üst seviyede aşmamıza sebep olacak. Onun için, ısrarla diyoruz ki; bilimin emrettiği şekliyle, hem bilim kurullarının hem bilim insanlarının aktardığı şekliyle, lütfen sokağa çıkma yasağı İstanbul’da uygulansın.
" Zaman geçiyor. Tedbirler almalıyız. Biz, ilave tedbirlerimizi alacağız. Hükümetimizin bu konuda karar alıp insanların sokağa çıkmasını 15-20 gün engelleyip, maksimum korunmayla hem korona tanısının konulduğu insan sayısının azalacağını düşünüyorum hem de can kaybının azalacağını. Sağlıkla ilgili mücadelenin de kolaylaşacağını bilimin bize aktardığı bilgiler doğrultusunda düşünüyoruz”
"Vakıfbank hukuka uygun davranmalı"
İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi sonrası banka hesaplarına bloke koyan Vakıfbank’a yaptığı çağrıyı da yineledi:
“2 bin 100 kişinin para yatırdığı Vakıfbank’ta, hala 900 bin liramız duruyor. Bu konuda devletimizin yetkililerine de bu yanlıştan dönülmesi konusunda uyarımızı yaptık. Bu baskıyı ortadan kaldırın ve devlet bankası olan Vakıfbank’a da Türkiye mali hukukuna uygun şekilde davranmasını, ne Vakıfbank’a ne de bize ait olan, bağış yapan insanların ihtiyacı olan, insanlara eriştirmek zorunda olduğumuz 900 bin lirayı, bugün mesai bitmeden, hak ettiği şekilde belediyenin kullanması ve pazartesinden itibaren ihtiyacı olan vatandaşlara ulaştırmamız için gereken yapılmalı. Bu konuda Vakıfbank’ı uyarıyorum. Bu uyarımı yaptığım gibi, devletimizin yetkililerinden de bu sürece katkı sunmaları konusunda talebimi de ilettim.” (RT)