Hükümet Failleri Bir An Önce Bulmalı
Örgütler, hükümetin saldırının faillerini bir an önce ortaya çıkarmasını istedi. Hepsinin vurguladığı ortak çağrı, sağduyu oldu.
Diyarbakır Barosu: Arkasındaki güçler ortaya çıkarılmazsa, iç çatışma riski var
Diyarbakır Barosu da saldırıyı "Türkiye'de geliştirmeye çalışılan barış taleplerini baltalamaya yönelik bir provokatif eylem" olarak niteledikten sonra, faillerin ve arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasını istedi.
"Bu saldırı, ancak linç girişimi ile başlayan ve giderek bir iç çatışma eğilimi taşıyan ortamın yaratılmasına hizmet edecek.
"Hükümete düşen görev bu saldırının faillerini ve arkasındaki güçleri bir an evvel ortaya çıkarmak olmalı. Aksi halde, Türkiye'de devam eden saldırıların bir iç çatışma ortamına dönüşmesine neden olabilecek."
Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, "bu terörist saldırıyı lanetliyoruz" dedi ve bütün toplumu sağduyulu ve sabırlı olmaya çağırdı.
İHD: Saldırının hedefi barış, teslim olmayalım
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, "Bu bombanın hedefi barış ve halkların birlikte yaşama iradesidir. İrademizi hiç kimsenin teslim almasına izin vermeyelim. Barışı hep birlikte inşa edelim" dedi.
İHD, kim tarafından, hangi amaçla olursa olsun, sivillerin yaşam hakkını hedef alan böyle bir saldırıyı kınadıklarını açıkladı; hükümeti saldırıyı gerçekleştirenleri yargı önüne çıkarmaya, başta Diyarbakır halkı olmak üzere herkesi sağduyulu davranmaya çağırdı.
"En iyi yanıt, barışı hayata geçirmek"
Saldırının sivil toplumun geliştirdiği ateşkes ve barış çağrılarına yönelik bir provokasyon olduğunu belirten örgüt, "Saldırıya verilebilecek en iyi cevap barış sürecini hayata geçirmek olacaktır. Toplumun tüm kesimlerini barış için daha aktif çaba göstermeye çağırıyoruz" dedi.
TİHV: Saldırının ardında şiddetten beslenenler var
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) da, saldırıyı kınadı ve hükümeti failleri bir an önce ortaya çıkarmaya çağırdı.
Vakıf Başkanı Yavuz Önen, saldırıyı gerçekleştirenlerin şiddetten beslenen, şiddeti günlük politikanın aracı haline getirmekten yarar umanlar olduğunu söyledi.
"Demokrasi ve barış yanlılarının susturulması amaçlanıyor. Meydan şiddete teslim edilmemeli. Şiddete sivil ve barışçıl girişimlerle derhal yanıt verilmeli."
Önen, saldırı için "şiddet ortamından halkı en fazla zarar görmüş olan kentlerimizden biri olan Diyarbakır'ın seçilmesinin kaygı verici olduğunu" söyledikten sonra, silahlı çatışmaların en yoğun olduğu 90'lı yıllarda bile Diyarbakır'da böylesi bir girişimin gerçekleşmemiş olduğuna dikkat çekti.
TİHV'nin belirlemelerine göre, 2006 yılındaki bombalı saldırılarda son olay hariç 22 sivil -beşi çocuk, dördü turist- 2 saldırgan ve 1 polis memuru öldü; aralarında çocuk ve turistlerin de bulunduğu en az 348 kişi de yaralandı.
MAZLUMDER: Amaç barışı engellemek
MAZLUMDER Genel Merkezi de, bombalamanın şiddetin sona ermesine yönelik yoğun insani çabaların gündeme taşınmasına denk gelmesinin, bölgede yaşayan insanları yeniden korku, şiddet ve güvensizlik atmosferine sürüklediğine dikkat çekti.
Saldırıyı, "ortak yaşama iradesine, demokrasiye ve yaşam hakkına karşı bir provokasyon" olarak niteleyen dernek, bu tür eylemlere kimden gelirse gelsin, karşı olduklarını duyurdu. (TK/EÖ)