Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır milletvekili Akın Birdal'ın 30 Ocak'ta Lozan Kürt Kültür Derneği'nde söylediği, "Kendilerine 'Hrant'ın arkadaşları' diyen, 'Yetmez ama evet'çiler' 19 Ocak'ta Hrant için adalet istiyoruz diyorlardı. İkiyüzlülüktür yaptıkları. 'Yetmez ama evet' diye diye Hrant'ı öldürdüler..." sözlerine yanıt geldi.
Hrant'ın Arkadaşları adına yapılan açıklamada, "Kimimizin 'arkadaşı', kimimizin 'abisi' olan Hrant'ın öldürülmesinden bu yana, 'Hrant'ın Arkadaşları' adı altında, anma gün ve gecelerini, duruşma önlerindeki 'adalet istiyoruz' toplantılarını organize etmeye çalışan bir grup insanız. Hrant'ın ölüme sürükleniş sürecini ve suikasttan sonra yaşanan adalet skandalını teşhir etme, duruşmaları izleme, yetkililerden paramparça edilen adaletin hesabını sorma gibi amaçlara yönelik olarak elimizden geleni yapmaya; Hrant'ın, kişisel bağlarla da bağlı olduğumuz, hayatı paylaştığımız ailesini yalnız bırakmamaya çabalıyoruz. Referandum veya başka siyasî konulardaysa, farklılığımızdan güç alıyoruz" dendi.
Birdal'ın sözlerinin kendilerini "çok sarstığını ve yaraladığını" belirten grup, Birdal'ın düzeltme açıklamasının da hayal kırıklığını artırdığını ifade etti. Birdal, sözlerine gelen tepkilerin ardından şu açıklamayı yapmıştı:
"AKP iktidarında Hrant Dink cinayetinin failleri bilindiği halde açığa çıkarılmayarak Hrant'ın bir kez daha öldürüldüğünü, AİHM'ne yapılan ırkçı, ayrımcı savunma ile ikinci kez öldürüldüğünü belirttim. Referandum sürecinde 'evet' çıkması halinde demokratikleşileceği ve özgürleşileceği, Hrant'ın faillerinin/katillerinin bulunacağı yolundaki vaadlere farklı yaklaşımlar olmuş olabilir. Ama görülmüştür ki hiçbir adım atılmamıştır."
Hrant'ın Arkadaşları ise, referandumun sonucuyla bu cinayetin aydınlatılması arasında bağ kuran herhangi bir söz etmediklerini savundu. Ayrıca, Birdal'ın 5 Eylül 2010'da da aynı sözleri söylediğine dikkat çekildi ve "Anladık ki, Birdal bu söylemi uzun süre önce kurmuş, benimsemiş, tekrarlıyor" denildi.
Birdal'ın "12 Eylül sonrası AKP'nin tutumunda bir değişiklik olmaması üzerine Hrant'ın kimi arkadaşları, bu tutumun özeleştirisini yaparak düzeltmişlerdir" şeklindeki ikinci açıklaması da tepkiyle karşılandı.
Hrant'ın Arkadaşları açıklamayı şöyle sonlandırdı: "Dört yıldır, birbirimizin gözyaşlarını silerek, öfkesini bastırarak, sırtını sıvazlayarak sürdürmeye çalıştığımız bu mücadelede, güvenle sırtımızı verdiğimiz insanlardan çelme yiyip yüzüstü yere kapaklanmamız, orada yatıp kalacağımız anlamına gelmiyor. Böylece, adaletsizliğe karşı mücadele için, hiçbir siyasî hesaba kurban edilmeyecek, sağlam bir adalet duygusunun önce kendi ruhlarımızda kök salması gereğini bir defa daha idrak etmiş olduk."
* Hrant'ın Arkadaşlarından, Anıl Güler, Cengiz Ağlan, Çiğdem Mater, Feza Kürkçüoğlu, Garo Paylan, Görkem Kürkçüoğlu, Gülsüm Ağaoğlu, Hale Akay, Hayko Bağdat, Kemal Gökhan Gürses, Müge Karalom, Özlem Dalkıran, Tamar Nalcı, Ümit Kıvanç, Ümre Deniz Tuna, Zeynep Atamer, Zeynep Tanbay. (AS/EÖ)