O günlerde kasetçalarımda defalarca elden geçmiş ve çok kötü cızırtılı bir kopya olan Koma Vetan'ın kasetini işyerimde dinliyordum. Anlamayıp soranlara da muziplik olsun diye İspanyolca rock jazz karışımı bir kaset, diyordum.
Kürtçe kasetlerin dahi yapımının sıkıntılı olduğu bir ortamda benim Kürtçe CD talebimin bir fantezi olduğunu bile bile, o günlerde yurt dışına giden ve benden ne istediğimi soran bir dosta; "ne olursa ve kim tarafından söylenmiş ve yapılmış olursa olsun bir Kürtçe CD" getirmesini istemiştim. İlginç ve anlam verilememiş bir istek gibi gelmişti arkadaşıma!
Günler sonra Şivan Perwer'e ait bir CD elimdeydi. Kapağını okşuyor. Müziği de müzik setinden dinliyordum. O anda dinlediğim Kürtçe CD'nin çok güzel sözleri, nağmeleri hiç mi hiç beni bir yerlere götürmüyordu. Sadece bizim de, Kürtlerin de çağın teknolojisine uygun Kürtçe CD'lerinin olmuş olmasıydı asıl beni mutlu kılan.
Sonra tabi uzun mücadeleler ve de bedeller uğruna bu yasaklar kırıldı. On yıllarca "olmadığı ve uyduruk diye tabir edilen" bir dilin, olması gerekenleri birer birer olmaya başladı. Ama itiraf edeyim ki o ilk CD'nin bende yarattığı bütün ilkler gibi o buluşma bambaşkaydı. Heyecan vericiydi.
Bugünlerde medyada okuduğum iki haberi düşünürken nedense o ilk Kürtçe CD olayını anımsadım. Ve nereden nerelere geldik deme ihtiyacını kendime sormak istedim.
Irak Kürdistan Bölgesi Yönetiminden Başbakan Neçirvan Barzani ile Microsoft şirketi arasında Kürtçe Windows çalışmalarının başlatılması için bir anlaşma imzalanmış.
Geçtiğimiz yıl Kürtçe Bilgisayar dergisi yayınlanmıştı. Akabinde yine geçtiğimiz aylarda Kürt İnternet kullanıcıları "Kürtçe Linux iletişim sistemini" hayata geçirmişlerdi.
Kürtlerin gelenekçi bir toplum olmalarından hareketle bilgisayar ve İnternet teknolojisine bu denli çabuk entegre olmaları doğrusu başkalarını ve hep Kütleri yok varsayanları bayağı rahatsız etmiş olacak ki; bakın bu hazımsızlık İnternet sitelerinde nelerin yazılmasına ortam hazırlıyor: "iyi ya ne güsel, kürtçe konuşan penguen. ha ha ha. duvar kağıdı olarak da diyarbakırı koyarsınız. sora ahmet kayaları şivan perverleri filan yüklersiniz. hotbirdde önce med tv yi, sora da multivisyonda pornoları seyredersiniz. peşinden bi de kanl 7 ye bakarsınız. süper olur yani. hatta belki bundan sora tv yi maymuna çeviren şu kürt dizileri linux ta hazırlanır. linux kürdinin logosu da şalvar giymiş penguen olur. hahaha." Alıntıyı olduğu gibi aktardım. İmlasına dokunmadım.
Okur dikkat ediyorsa bu günlerde birlikte yaşamaya, bir arada yaşamaya fena halde kafayı takmışım. Ve buna engel teşkil eden ve zehir kusanlara karşı panzehir olmak gerektiğini, sevgili İrfan Aktan'ın kitabının isminden müsemma olarak paylaşmayı arzuluyorum. (Zehir panzehir. İrfan Aktan. Dipnot yayınları.) Kürtlere Kürtçe Windows ve Linux işletim sistemi hayırlı olsun.(ŞD/KÖ)