Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış-Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Konuşmasına, “Gündem yoğun, videolar, ifşalar, istifalar almış başını gidiyorÇürümüş, kirlenmiş, lime lime edilmiş bir düzenin, yolsuzluk ekonomisinin, suç düzeninin sonuçları” diye başlayan Danış-Beştaş, Sedat Peker’in açıklamalarını şöyle yorumladı:
“Bu devran böyle gitmeyecek”
“SPK’ya kadar uzanan, iktidar partisi milletvekilinin içinde yer aldığı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanının olduğu iddialarla ilgili şu ana kadar kim suskun, kim sessiz? Yargı! Yargı hakikaten nerede? Savcılar nerede?
“Bunu üç gündür herkes soruyor, 84 milyon soruyor fakat yargı sessizliğini korumaya devam ediyor. Savcılara çağrı yapıyorum. Neredesiniz?
“Siz kime çalışıyorsunuz? Biliyoruz ama yine de soralım. Sadece iktidar adına mı çalışıyorsunuz? O görev sadece iktidarı korumak için mi verildi size? Bu soruların yanıtlarını alacağız. Bu devran böyle gitmeyecek.
“Cumhurbaşkanının kaç danışmanı var?”
“Tam anlamıyla bir suç ortaklığı düzeniyle karşı karşıyayız. Bu suç örgütü, bu suç ortaklığı düzenine dair merkez üssün Saray'a kadar uzandığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı başdanışmanları bu suç örgütünün, suç ortaklığının içindeler.
“Cumhurbaşkanının kaç danışmanı var? Kaçı başdanışman? Bu paraları halkın vergileriyle ne adına alıyorlar? Gerçekten onlara danışılıyor mu? Yoksa bir şeylerin üstü mü örtülüyor? Bu sorunun yanıtlarını da resmi olarak istiyoruz.
“Bu suç ortaklığı düzeninin kurumları var, yöntemleri var, uyguladıkları politikalar var ve tabii ki sonuçları var. Hepimizin, bütün toplumun iliklerine kadar hissettiği sonuçları var.”
“Suç duyurusunda bulunuyorum”
“Bugün birçok siyasi parti açıkladı, suç duyurusunda bulunacaklar. Oysa ki hukukçular iyi bilir. Vatandaş da iyi bilsin, özellikle suç duyurusu dilekçesi vermeye gerek yok. Her haber bir şikâyettir.
“Cumhuriyet savcılarına suça muttali oldukları andan itibaren soruşturma açabilirler. Bugüne kadar böyle bir savcı çıkmadı. Ben de buradan bu kadar haber, yorum ve açıklama karşısında susan savcılara çağrı yapmak istiyorum. HDP adına suç duyurusunda bulunuyorum. Sözlü olarak suç duyurusunda bulunuyorum.
“Bir kaçış planı var”
“Peker’in, Mine Tozlu Sineren’in yaptığı açıklamaları ve kabulleri. En son evde 180 milyon dolar olduğunu söylüyor. Yani bir savcı çıkıp üç polis gönderemiyor mı o para var mı yok mu diye. Para suç delilidir.
“Bunu bile yapmıyorlarsa suçu gizliyorlar demektir. İşte suç delillerini ortaya çıkarın. Somut bilgi veriliyor.
“180 milyon dolar meselesi basit mesele değil. Evde saklandığını duyunca herkes gibi benim de aklıma geldi. 17-25 Aralık’taki gelenek bozulmamış. Aradan yıllar geçti ne yapsınlar? Gidip Yunanistan'dan, Amerika’dan evler alıyorlar.
“İşte dün haberlerde çarşaf çarşaf çıktı bazı vekiller AB vatandaşı olmak için ev satın alıyor. Bazıları yatırım yapıyor. Bir kaçış planı var. Bir yandan suçlar ifşa oluyor ve bunları görüyoruz.
“Rüşvet almak suç olmaktan çıktı mı?”
“CMK 160. maddeye göre cumhuriyet savcıları ihbar veya başka bir suretle işlendiği izlenimi veren bir durumu öğrenir öğrenmez kamu davası açmaya yer olup olmadığına karar vermek için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Bu emredici hükümdür, başlayabilir demiyor. Bir takdir hakkı yok.
“Savcı öğrenir öğrenmez bunu yapmak zorunda. Görevini yerine getirmiyor. Üç gündür suç ortada, failler ortada, üstüne üstlük konuşan Mine Tozlu Sineren kabul ediyor. Ortada bir tanık var. Rüşvet vermedim ama benden istendi diyor. Bitmiştir. Bu ülkede rüşvet almak suç olmaktan çıktı mı
“Suç var, fail var, para var, yolsuzluk var, suç düzeni var ama yargı kayıp. Yargı aranıyor. Savcılar aranıyor bu ülkede. Buna ilişkin suç duyurumuzun takibini yapacağımızı söylemeyi borç biliyorum.” (AS)