Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere basın toplantısı düzenledi.
Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının yapıldığı saatlerde açıklamalarda bulunan Kubilay, “Siyasal gelişmeler ile kayyım darbesi, HDP’ye yönelik saldırılar, Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmeler, Erdoğan-Trump görüşmesi gibi konuları MYK’mız değerlendiriyor. Bu konulardan bazı başlıkları sizlerle başlamak istiyoruz” dedi.
Konuşmasına 15 Kasım 1937’de idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarını anarak başlayan Kubilay, şöyle devam etti: “Bugün 15 Kasım, Seyit Rıza’nın idam edilişinin 82’inci yılı. Zulmün ve zalimin karşısında boyun eğmeyen Seyit Rıza ve arkadaşlarını HDP olarak minnetle ve saygıyla anıyoruz. Onların bize bıraktığı onurlu yürüyüşün ve tarihsel mücadele mirasının sürdürücüsü olmayı devam ettireceğiz. 1937-38 Dersim Tertelesini, bu katliamın sorumlusu olanları da asla ve asla unutmayacağız.”
“26 belediyemiz gasp edildi”
Kubilay’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle
“31 Mart seçimlerinde aldığımız 65 belediyeden 6’sı KHK kumpasıyla gasp edilmişti. Bu zamana kadar 20 belediyemize kayyım atandı. Bu sabah Savur Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Öncü, Mazıdağı Belediyesi Eşbaşkanı Nalan Özaydın, Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik ve Derik Belediyesi Eşbaşkanı Mülkiye Esmez evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı. Belediyeler ise hala polis ablukasında.
“Bugün gözaltına arkadaşlarımızın tamamı kadın. Kayyımın aynı zamanda özgür kadın iradesine yönelik bir saldırı olduğunu kendileri itiraf etmişlerdi. Üstelik 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele haftasındayız ve AKP kadın iradesine yönelik saldırıyı büyüterek derinleştiriyor. Şimdiye kadar 32 belediye eşbaşkanımız gözaltına alındı ve 14’ü tutuklu. Şimdiye kadar yüzlerce belediye meclis üyemiz gözaltına alındı ve 9’u tutuklu.
"Bülent Turan işkenceyi meşrulaştırıyor"
“HDP Gençlik Meclisi üyesi 35 arkadaşımız gözaltına alındı. İstanbul’daki haksız ve hukuksuz gözaltılarda arkadaşlarımıza fiziksel işkence yapıldı. İşkencenin yanı sıra ‘toplu fotoğraf’ çektirme baskısı da uygulandı. Sadece işkenceyi yapanlar değil, bu işkenceyi savunanlar da, ona göz yumanlar da işkence suçunun ortağıdır. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan Meclis Genel Kurulu’nda gözaltına alınan gençler için “Emniyet’te slogan attılar” diyerek işkenceyi meşrulaştırmaya çalışan ve suça ortak olan bir zat olarak kendisini ortaya koymuştur.
“HDP’ye yönelik saldırılar sadece kayyımlarla sınırlı değil ve çok yönlü bir biçimde sürüyor. Biz kayyımlara ve HDP’ye yönelik saldırılara karşı demokratik ve meşru bir direniş hattı oluşturduğumuzu ve buna süreklilik kazandırdığımızı herkes biliyor.
"Önümüzdeki günlerde 20 Kasım’da artık adım adım belediyelerimizin giderek gasp edilmeye başlandığı bu evrede, mevcut mücadele yöntemlerimizin dışında yeni önerileri de değerlendirmek üzere 20 Kasım’da kapsamlı ve geniş ölçekli bir toplantı gerçekleştireceğiz Ankara’da.
"Muhalefet demokratikleşme sürecini tıkıyor"
“Kuzey Suriye işgal sürecine parlamento içi bazı muhalefet partilerin yaklaşımlarını ve AKP iktidarına verdikleri politik desteği sadece bir ‘akıl tutulması’ olarak göremeyiz. İktidarın körüklediği Kürt düşmanlığına dayalı şoven milliyetçi dalgaya kendini kaptıran muhalefet partileri Türkiye’nin demokratikleşme sürecine gidecek yolu tıkayarak, iktidarının ömrünü uzatmak isteyen Erdoğan’ın kurduğu siyasi tuzağa düşerek, kendi politik ve örgütsel varlıklarını da anlamsızlaştırıyorlar.
"Önerilere kulağımızı kapatmıyoruz"
Kubilay, gazetecilerin sine-i millet dönme sorusuna ilişkin de şu yanıtı verdi:
“HDP kurumsal olarak bir sine-i millet tartışması yapmıyor. Ancak partimizin çevresinde dostları tarafından, yol arkadaşları tarafından HDP’den barış, demokrasi, özgürlük beklentisi olan bazı aydınlar, yazarlar, akademisyenler tarafından bir mücadele yöntemi olarak sine-i millet önerileri bize de geliyor. Çeşitli basın yayın kurumları üzerinden biz de dolaylı ya da doğrudan öğreniyoruz. Sine-i millet tartışması da demokratik ve meşru bir öneridir. Mücadele yöntemlerinden birisidir. HDP kendi çoğulcu yapısı ve radikal demokrasi anlayışı gereğince bu önerileri görmezden gelecek, kulağını kapatacak bir parti değildir. 20 Kasım’da yapacağımız geniş ölçekli büyük toplantıda bu öneriler de diğer önerilerle birlikte tartışılacaktır. Yeni mücadele hattımızı, yol haritamızı konuşacağız, tartışacağız, sonuçlandıracağız ve ondan sonra kamuoyuna gerekli açıklamaları yapacağız.” (RT)