Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 35 günde 5 kadının şüpheli biçimde yaşamını yitirdiğini Ağrı’da HDP milletvekilleri ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in katılımıyla basın açıklaması yaptı.
Ayşe Acar Başaran'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Beş kadının faillerini aramayanlar bugün onların faillerini soranların sesini kesmeye çalışıyor. Biz biliyoruz ki, bu intiharlar intihar değildir, kadınlar şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir. Biz biliyoruz ki kadınlar ya katlediliyor intihar süsü veriliyor ya da gördükleri şiddetten dolayı intihar ediyorlar.
"Biz kadınlar varız, yalnız değilsiniz"
Bütün Ağrılı kadınlara sesleniyoruz. AKP - MHP ittifakı mekanizmaları çalıştırmıyor olabilir, önlem almayıp yaşamınızı tehlikeye atabilir ama biz kadınlar varız, yalnız değilsiniz. Biz beraber güçlüyüz. Mücadelemiz her yerde olmaya devam edecek.
AKP iktidarının bu politikası sizi yaşamdan koparmasın. Bizim kadın mücadelemiz sizi ayakta ve yaşama tutundursun. Biz bu 5 kadın arkadaşımızın intiharı için burada açıklama yapmak isterken birkaç gün önce bir kadın daha evli olduğu erkek tarafından katledildi.
"Batman ve Şırnak tesadüf değil"
Dün Batman'da önceki gün Şırnak'ta ortaya çıkan tabloyu gördük. AKP iktidarının MHP ile yaptıkları ittifakla nasıl bir Kürt düşmanı siyaset yürüttüğünü hep beraber gördük. Bunu özelikle kadınlar ve kız çocukları üzerinde uyguladıklarını gördük.
İşte bizi engelleme çalışmaları, kadın çalışmalarını yürütenleri tehdit etme, tutuklama eğilimi de kendi içlerindekileri cesaretlendiriyor. İki uzman çavuş, tesadüf değil. Birinin Batman'da, birinin Şırnak'ta benzer suçları işlemesi tesadüf değildi. Bu, aslında iktidarın yürüttüğü politikanın bir sonucudur.
"O uzman çavuşlar korunacaklarını biliyorlar"
Batman'da 18 yaşında bir kadına tecavüz eden bir uzman çavuşun kadını tehdit ederken söylerken söylediği sözler iktidarın siyasetinin geldiği noktayı gösteriyor. 'Beni hiçbir yere şikayet etme, ne yaparsan yap sonuç alamayacaksın' dedi.
Çünkü biliyor ki korunacak, biliyor ki ne yaparsa yapsın yanına kar kalacak. Biliyor ki kadın düşmanlığı ve Kürt düşmanlığının bileşkesi onu bırakın cezalandırmayı kahraman olarak ödüllendirmeyi getirecek.
Biz üç kişi de olsak bu siyasete karşı ses yükseltmeye devam edeceğiz. Çocukların bedenlerinin üzerinden ellerinizi çekin, kadınların yaşamından ellerinizi çekin. Kadınlar size biat etmeyecek. Binlerce yıldır yürüttüğünüz siyasetle sonuç alamayacaksınız.
"Hiçbir kazanımı öylesine elde etmedik"
Biz çok güçlü bir mücadele deneyimine sahibiz. Hiçbir kazanımı öylesine elde etmedik. Eşbaşkanlık sistemimiz de, şu anda tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesi de iktidarın bize verdiği lütuf değildi. Biz amansız bir mücadele vererek bu noktaya geldik.
Bizim mücadele deneyimimize bütün kadınlar güvensin. Dostlarımız, kadın yoldaşlarımız, kadın kurumları, kadın örgütleri bilsinler ki bu mücadele geleneğimizin sonuçlarını her alanda savunmaya devam edeceğiz. Mücadeleyi toplumun her alanında yürüttüğümüz gibi yanımızdakine karşı da yürüteceğiz. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın." (RT)