HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ve Mardin Milletvekili Mithat Sancar basın toplantısı düzenledi.
Kerestecioğlu Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün “16 Nisan 2017 tarihinde halk oylaması ile kuvvetler ayrılığı güçlendi. Olağanüstü halin ilanı ve bu süreçte kabul edilen KHK’ların amacı, devletin kurumlarını terör örgütü mensuplarından arındırmak ve demokrasiyi korumak olup kişilerin hak ve özgürlüklerine, amaç dışında herhangi bir sınırlama getirilmemiştir” sözlerini eleştirdi.
“Görülüyor ki, bu ülke, gerçekten yargı mensuplarının da bulundukları konumu ve hukuku unuttukları bir yer haline geldi. Şimdi inanın sormak istiyoruz Danıştay başkanına, biz aynı ülkede yaşamıyor muyuz?
“150 bin insan KHK ile işinden edilmiş, 150’nin üzerinde gazeteci içeride. Kocaman bir ülke yarı açık cezaevine dönmüş, Danıştay başkanı hak ve özgürlüklerden söz ediyor.
“Referandumdan geçen anayasa değişikliği ile tek adam rejimi başlıyor, kuvvetler ayrılığının güçlendiğinden söz ediyor…
“Halk halen referandumun meşruiyetini sorguluyor ve hayır oylarının peşindeyken bir Danıştay başkanının bu noktada yapması gereken, bu referandumdaki ihlalleri tespit etmek ve aslında bir açıklama yapacaksa buna dair yapmak ve hukukun üstünlüğünden söz etmek iken, kendisi kuvvetler ayrılığının güçlendiğinden söz ediyor!
“Ve üstelik bunu sadece Türkiye'deki insanlar değil, neredeyse bütün dünyada herkes, Türkiye'de kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığını dile getirirken yapıyor!
“Bu ülkede olan bitenden Danıştay Başkanı’nın haberinin olmaması mümkün mü? Mümkün değil; ama böyle yapmayı tercih ediyor.”
“Danıştay başkanı taraf oldu”
“Şimdi bu açıklama idari yargıya başvuran ya da başvuracak on binlerce insan için açıkça bir ihsas-ı rey niteliği taşıyor.
“Yani taraf olma, tarafını belli etme! Danıştay başkanı hakkını arayanların değil, haksızlığı inşa edenlerin tarafında olduğunu çok açık biçimde ifade etmiştir.
“Danıştay başkanını tarafsızlık ilkesini hiçe sayan açıklamaları nedeniyle istifaya davet ediyoruz.”
AİHM’e mesaj
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) de mesaj vermek gerekiyor.
“Bizler hukukçu vekilleriz. Yargıya müdahale edilmemesi gerektiğini hayatımız boyunca savunduk. AİHM’in de AİHS‘in gereği olarak bir ülkede hukuk yolu kalmamışsa görevini yapması gerekmektedir.
“Türkiye’de adalet arayan insanların başka çıkış yolu kalmamıştır.
“Hükümet eğitimcilere işkence etmekten vazgeçmeli”
Kerestecioğlu açlık grevlerinin 65. günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın taleplerine hükümetin cevap vermesi gerektiğini de söyledi.
“Hükümet artık buna ses vermeli. İki insanın ölüp gitmesine seyirci kalmamalı ve işkence etmekten vazgeçmeli.”
Mithat Sancar: 2013’te iki, 2016’da 35 fezleke
HDP Milletvekili Sancar da “Başta Danıştay olmak üzere yüksek yargı organlarının kuruluş törenleri biat ve sadakat mesajlarının verildiği bir seremoniye dönüşmüştür” dedi.
“Yargı; otoritenin, iktidarın en başta da cumhurbaşkanının yönlendirmesiyle hareket ediyor. Bunu en açık görebileceğimiz yer de dokunulmazlıkların kaldırılması süreci ve sonrasında başlayan tutuklama ve gözaltı süreci.
“Fezlekelerdeki artış tesadüf değil”
“Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı dosyalara baktığınızda, yıllara göre fezlekelerin nasıl arttığını görebilirsiniz. 2011’de sadece 15 dosyası varken, 2012’de 8, 2013'te 2 ve 2015’in ortalarından başlayarak sayı katlanarak artıyor. 2016’da ise 35 tane fezleke hazırlanmış. Cumhurbaşkanının dokunulmazlıkların kaldırılması talimatını vermesiyle savcılar fezleke hazırlamaya başlamıştır.
“Yakala, bırak, tekrar yakala”
“Bağımsız yargı sözü artık kara bir ironi haline gelmiştir. Ülkemizde yargının varlığından söz etmenin şartları da ortadan kalkmıştır.
“Tahliye edilen milletvekillerimizle ilgili yeniden verilen tutuklama kararları da bunun örneğidir.
“Yakalanıp tahliye edilen IŞİD sanıklarının sayısıysa tüyler ürpertici. Bozdağ’ın, IŞİD sanıklarının kaçmasının firar olarak nitelenemeyeceği açıklaması da dikkatlerden kaçmamalıdır.
“Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) daha önce milletvekillerinin tutukluluk durumuna ilişkin içtihadı var. Özü şudur; milletvekilleri tutuklu yargılanamaz.
“Bizim de milletvekillerimizle ilgili başvurularımız var ama AYM bugüne kadar hiçbir şey yapmadı.
“AYM hem kendi içtihatlarına hem kendi kuruluş felsefesine daha fazla aykırı davranmamalıdır. (YY)
“Cinsiyetçi söylemi reddediyoruz" |
Kerestecioğlu ve Sancar açıklamadan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kerestecioğlu “Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik hakaret içerikli açıklamalara ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir” sorusuna şöyle cevap verdi. “Politik söylemin hiçbir şekilde hakaretle bağdaşmadığını düşünüyoruz. Bizim söylemlerimizde hakaret olamaz. “Türkiye’de yüzbinlerin saygı duyduğu bir lidere cinsiyetçi söylemler üzerinden hakarette bulunmak kabul edilebilir değil. “Biz politik eleştirinin, adabına göre yapılmasından yanayız. Söylenen şey özellikle kadınlar olduğunda erkekler tarafından ortam başka bir söyleme dönüşmekte ve bilinçaltı tüm algılar ortaya çıkmakta. Bu cinsiyetçi söylemi reddediyoruz.” ABD, PYDSancar da “ABD’nin PYD’ye ağır silah vermesi üzerine başlayan tartışmalara ilişkin değerlendirmesi” sorulduğunda konunun yanlış tartışıldığını söyledi. “IŞİD gibi barbar bir örgüte karşı etkili bir mücadele yürüten SDG diye bir yapı var. Cumhurbaşkanının ABD ziyareti iptal edilsin mi tartışması asıl meseleyi örtüyor. Asıl mesele şu; hükümetin ve cumhurbaşkanının Suriye konusundaki tercihlerinin bedeli çok ağır olmuştur. “Kürtleri düşman olarak görmek bu yanlışın temel sebebidir. “Suriye politikasında Kürtleri tehdit ve düşman olarak gören anlayış ülke içinde de barıştan uzaklaşmamıza sebep olmuştur. Yapılması gereken barış için birlikte yaşamak için bir politika oluşturmaktır.” (YY) |