Halkların Demokratik Partisi (HDP) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanlığına “Türkiye Cumhuriyeti Devleti yürütme makamlarındaki en üst yetkili konumda yer alan yetkililer” ile ilgili “savaş suçu” ve “insanlığa karşı suçlar” konulu başvuru yaptı.
Başvuruda, sivil kayıpların sorumluları hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığının harekete geçmesi talep edildi.
Cenevre sözleşmesini ihlal
Dilekçede 20 Temmuz’dan sonra ateşkesin sonlandırıldığı, insani kayıpların sadece çatışan taraflar ve silahlı üyeler arasında kalmadığı belirtildi.
“Sivillere yönelen öldürme, yargısız infaz, toplu katliamlar, orman ve köy yakmalar” ile Cenevre sözleşmelerinin tamamıyla ihlal edildiği ifade edildi.
İki suçlama
Dilekçede savcılığın harekete geçmesini gerektirecek iki maddeden bahsedildi:
* IŞİD’in ve bu örgüte hareket ve eylem serbestisi tanıyan yetkililerin politik ve hukuki rolleri ve sorumluluklarının ortaya çıkarılması.
* Çatışma ve savaş sürecinin tekrar başlaması ile sivillere yönelik savaş suçlarının tespiti ve sorumluların açığa çıkarılması.
Suç konusu olaylar |
Dilekçede suçlamanın konusu olan olaylar şöyle sıralandı: Suruç’ta bombalı saldırı, 20 Temmuz: Suruç'tan Kobanê'ye gidecek çoğu üniversite öğrencisi, ilçedeki Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaparken canlı bomba patlaması sonucu 32 kişi hayatını kaybetti, en az 100 kişi yaralandı. Soruşturma gizli yürütülüyor. Saldırganın ve IŞİD örgütü ile açık irtibatı emniyet ve güvenlik birimlerinin bilgisi dahilindeydi. Kilis’te yargısız infaz, 23 Temmuz: Kilis sınırındaki Afrin Kantonu’ndan yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için Türkiye’ye geçmek isteyen Rojavalı Firas Feyad adlı kadın Türk silahlı kuvvetlerine bünyesindeki askerlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Olay ile ilgili bir soruşturmaya ulaşılamadı. Cizre’de yargısız infaz, 25 Temmuz 2015: Şırnak’ın Cizre ilçesinde Yafes Mahallesi’nde yapılan protesto eylemlerine katılanlara yönelik silah kullanan polisin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan 23 yaşındaki Abdullah Özdal Diyarbakır Devlet Hastanesi’ne sevk edildiği sırada yaşamını yitirdi. Diyarbakır’da şüpheli çocuk ölümü, 26 Temmuz: Diyarbakır Bağlar ilçesi Öğretmenler Caddesi üzerinde polisin saldırısından kaçan 11 yaşındaki Beytullah Aydın, sığındığı bir apartmanın 7. katından düşerek yaşamını yitirdi. Olayda polisin hiçbir etkisi olmadığı belirtilen soruşturma devam ediyor. Mersin’de faili meçhul ölüm, 26 Temmuz: 35 yaşındaki Bülent Ecevit Güngör, sokaktaki protesto sırasında balkonda otururken başına bir cismin isabet etmesi sonucu ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Görgü tanıkları Güngör’ün başına polisin attığı gaz fişeğinin isabet ettiğini ifade etti. Mardin’de yargısız infaz, 26 Temmuz: Nusaybin ilçesinde polisin protesto eylemi yapan kitleye saldırması üzerine açılan ateş sonucu üniversite öğrencisi Seyithan Dede yaşamını yitirdi. Ağrı’da yargısız infaz, 29 Temmuz: Özel Harekat ekipleri Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki bir eve baskın düzenledi, evde bulunan üç kişi öldürüldü. Olayın olduğu yerde herhangi bir çatışma izi bulunmadığı gibi öldürülenlerin silahlı olduğuna dair hiçbir delil, malzeme ve emare bulunmadı. Cizre’de yargısız infaz, 29 Temmuz: Şırnak’ın Cizre ilçesinde bir sivil araç Nusaybin Caddesi’ne çıktığı sırada polisin ateş açması sonucu kontrolü kaybedip kaldırıma çarparak durdu. Araç içerisindekiler araçtan inerken, güvenlik güçlerinin ateş açmaya devam etmesi sonucu Hasan Nerse adlı 17 yaşındaki çocuk yaralandı. Ağır yaralanması ve hareket edemeyecek, tıbben de hareket ettirilmemesi gereken bir durumda olan Nerse’nin elleri kelepçelendi, ayakları bağlandı. Ambulanstaki sağlık görevlileri Nerse’ye müdahale etmedi. Nerse hayatını kaybetti. Zergele köyünde sivillere yönelik hava saldırısı, 1 Ağustos: TSK’ya bağlı savaş uçakları sınır ötesi operasyon kapsamında Kandil’e yaptığı hava saldırısında biri hamile olan iki kadın ile birlikte sekiz sivil öldürüldü, 14 sivil ağır yaralandı. Cenazelerin bekletilmesi: Temmuz ayında Kobane’de IŞİD ile girdikleri çatışmalarda hayatını kaybeden YPG/YPJ üyesi 11 kişinin cenazelerinin Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye alınmasına izin verilmiyor. |
* Savaş suçu: Roma Statüsünün savaş suçlarını düzenleyen 8. maddesinin 2/e fıkrasındaki “mevcut uluslararası hukuk çerçevesinde, uluslararası karakterde olmayan ancak silahlı çatışmalarda uygulanabilir hukukun ve teamüllerin ciddi ihlalleri” kapsamında “çarpışmalarda doğrudan yer almayan sivillere karşı veya sivil nüfusa karşı kasten saldırı düzenlenmesi”, savaş suçları arasında sayılıyor. (AS)