Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu, yayınladığı bildiriyle Danıştay 10. Dairesi'nin "İstanbul Sözleşmesinin tek adamın bir gece yarısı kararıyla iptaline karşı açılan davaları reddetmesinin "devletin kadın cinayetlerine dair sorumluluğu almak yerine katillerin ve faillerin sırtını sıvazladığının kanıtı," olduğunu söyledi.
"İstanbul Sözleşmesini hedef alma[nın] , sözleşmeyi iptal etme[nin] erkek şiddetine açıktan onay vermek" olduğunu savunan HDP kararınbir hukuksal metinden ibaret olmadığını "yürürlükten kaldırılanın" sadece bir sözleşme" olmadığını "yargının, kadınların, çocukların yaşam hakkına bakış açısı"nı ifade ettiğini vurguladı.
HDP bildirisinde şu görüşlere yer verildi:
"Erkek yargı şaşırtmadı"
Kadına yönelik her türlü şiddetin önüne geçmek için hazırlanmış olan İstanbul Sözleşmesinin yürürlükten kaldırılmasının iptaline ilişkin partimizin de aralarında olduğu birçok kurum, baro, sivil toplum örgütü, kadın örgütü ile siyasi partinin açtığı dava, Danıştay tarafından reddedildi. Erkek yargı, adeta kadınların katline ferman çıkaran bir karara imza atarak bizleri şaşırtmadı.
"Kadın kırımının sorumluları İstanbul Sözleşmesinin iptalini isteyenlerdir"
Kadına, çocuğa, LGBTİ+lara yönelik şiddetin önüne geçmek için kadınların binbir emek ve mücadelesiyle imzalanan İstanbul Sözleşmesi, asla etkin uygulanmadı. İktidar erkek şiddetinin önüne geçmek yerine, faillere her koşulda şiddetin yolunu daha da açtı. Her gün en az 5 kadının katledildiği ülkede pandemi bahanesiyle katilleri ve failleri salanlar, daha fazla kadın kırımın yaşanmasının sorumlusu olanlar, İstanbul Sözleşmesinin iptalini isteyenlerdir.
"Sözleşme şiddete karşı kadın mücadelesinin kazanımıdır"
Sözleşme, kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kadınların her türlü şiddetten korunması, kadınlara yönelik şiddet faillerinin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için devletlere sorumluluk yükleyen bir metindir. Sözleşme, iktidarın yasalarda görmezden gelmeyi seçtiği psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, taciz dâhil cinsel ve ekonomik şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini içermektedir. Bu Sözleşme, şiddete karşı mücadelenin temel taşlarından biri olabilecek bir kadın kazanımıdır.
"Danıştay bu kararla kadına yönelik şiddete onay verdi"
Dolayısıyla Danıştay'ın verdiği karar Türkiye'de hukukun, adaletin katledilen her bir kadınla beraber bir kez daha katledilmesine atılan imzadır. Danıştay bu karar ile kadına yönelik şiddete onay vermiş oldu.
"Kararı tanımıyoruz, sözleşme bizimdir,vazgeçmiyoruz"
HDP olarak Danıştay'ın verdiği hukuksuz kararı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesinin etkin uygulanması için şimdiye kadar kadın örgütleriyle birlikte alanlarda meydanlarda, mecliste mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesini tek adamın insafına bırakmayacağız. İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz!
(AEK)