Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 7. Genel Meclis Toplantısı 23 Ekim Pazar günü yapıldı.
Toplantının sonuç bildirgesi özetle şöyle:
*Ukrayna'da 21 Şubat 2022 sonrası gelişen Rusya işgali, ABD ve İngiltere'nin başını çektiği Batı bloku desteği ile, Ukrayna sahasında Rusya'yı yıpratan uzun vadeli olmasını hedefledikleri bir savaş olarak sürüyor.
*Ukrayna savaşı Rusya ile özellikle enerji ve teknoloji alanında güçlü işbirlikleri gerçekleştiren Almanya'nın başını çektiği AB üzerinde, ABD ve İngiltere'nin hegemonyasını yeniden kurup güçlendirmekte. Savaş, AB'yi silahlanma bütçelerini büyütmeye; İsveç ve Finlandiya'yı NATO üyeliğine ve bütün Batı bloku ülkelerini Rusya'ya karşı yaptırımlar uygulamaya zorlarken, dünya ölçeğindeki enerji-doğalgaz krizi devam etmekte.
*Öte yandan Ortadoğu'da savaş tehdidi ve çatışmalar son bulmuyor. Nükleer teknoloji çalışmaları gerekçesiyle İran, ABD ve İsrail tarafından savaşla tehdit edilirken; İran'a bağlı silahlı güçler Suriye'de ABD ve İsrail tarafından vurulmakta, bölgede çatışma ortamını canlı tutacak dış müdahaleler devam etmekte.
*Bizler biliyoruz ki savaşların yayılması; silahlanma ve savaş bütçelerinin giderek büyümesi, çalışan sınıfların milli gelirden aldıkları payın hakim sınıflar tarafından sürekli küçültülmesi anlamına gelmekte. Bu politikalar bir yandan demokratik hak ve özgürlükler alanının daralmasına yol açarken, diğer taraftan mevcut rejimlerde otoriterleşme eğilimlerini güçlendiriyor, kendisini “demokratik dünya” ilan eden Batı sistemi içinde sağ popülist, faşist partiler güç kazanıyor: Macaristan'da, İtalya'da, Fransa'da, İsveç'te faşist partiler iktidara geliyor veya iktidar adayı konumuna yükseliyor. Batı bloku, otoriter rejimlerin baskıcı politikalarına, sistematik insan hakları ihlallerine, hukuksuzluklarına kayıtsız kalabiliyor. Halkların Demokratik Kongresi; ülke ve bölge genelinde yürütülen savaşlara karşı ortak mücadelenin zemini olma çabasında ısrarcı olacaktır.
*Tam da AKP-MHP ittifakının tek adam rejiminin tasfiyesine bir başlangıç olabilecek Cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin yaklaştığı dönemde HDP'nin bütün saldırılara ve kuşatmalara rağmen varlığını koruması ve seçmen desteğini büyütmesi çok kıymetlidir. HDP'nin merkezinde olduğu Emek ve Özgürlük İttifakının oluşturulması da ayrıca önem taşımaktadır.
*Sistem içi muhalefetin, Millet İttifakı’nın, Emek ve Özgürlük İttifakı olmaksızın seçim güvenliğini sağlaması, seçim kazanması, iktidar olma durumunda bir geçiş dönemini kararlılıkla yönetmesi mümkün değildir. Bu anlamıyla HDK, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın başarısı için çaba harcayacaktır.
Üçüncü Yol perspektifimiz bugün her zamankinden daha elzemdir. Gerek devrimci politikayı, gerekse de demokratik mücadeleyi eş güdümlü, birbirini ötelemeksizin ele almak ve yürütmek önemlidir. Üçüncü Yol; toplumun siyasallaşması görevini bizlere yükleyen, siyasetin bürokrasiden kurtuluşu ve toplumsallaşması açısından seçimleri de aşan yönüyle ve hakkıyla ele alınmalıdır. Bu perspektif zeminini HDK’de bulmuş, geliştirilmek ve bir gerçekliğe kavuşturulmak için uzun erimli mücadele stratejisinde ısrar olarak bizleri beklemektedir. (EMK)