Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet TTB ve SES gibi meslek örgütlerinin kurduğu tarafından kurulan Sağlık Emek Koordinasyonunu ziyaret etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, yaptıkları çalışmalar konusunda bilgi verdi.
Şebnem Korur Fincancı ve Mithat Sancar görüşmelerinin ardından basın açıklaması yaptı:
Korur Fincancı: Adana’yı merkez olarak belirledik
“Koordinasyon, işbirliği ve dayanışma önemli. Çünkü dayanışma olmadığında karşımıza çıkan tablo; koordinasyon eksikliği, organizasyonsuzluk ve insanların aç açıkta kalması, hayatta kalanlara dahi gereken ihtimamın gösterilmemesi…
Biz de Sağlık Emek Meslek Örgütleri olarak bir kriz koordinasyon ekibi oluşturduk. Meslek örgütleri ile ayrı, sağlık meslek örgütleri ile ayrı kriz koordinasyonlarımız da var. Bunların bir araya geldiği birimler de var. Özellikle deprem bölgesinde bir koordinasyon oluşturmak gerekiyordu. Adana’yı TTB’nin merkezi olarak belirledik. Diğer bölgelerde de merkezlerimiz var.
TTB'den kimliklendirme uygulamalarına uyarılar:
— Türk Tabipleri Birliği (@ttborgtr) February 11, 2023
????Parmak izi ile sınırlı kimliklendirme, kimliğini yenilememiş yurttaşların tespitinde sorunlara yol açacağı için örnek alınması;
????Ölüm sebeplerine bağlı farklı sorumluluklar doğacağı için ölü muayeneleri yapılması zorunluluktur! pic.twitter.com/9n0MBkNGnR
Tıbbi açıdan birinci basamak sağlık hizmetlerini koordine etmek için çalışma sürdürüyoruz. Sanırım önümüzdeki hafta tamamlamış olacağız. Uluslararası sağlık ekipleri var gönüllü ama giriş yapmakta ve izin almakta zorluk yaşıyorlar.
TTB, 1999 depreminden de deneyimli. O dönemde de böyle ağlar oluşturduk. Ama TTB o dönem kamu otoritesi ile böyle sorunlar yaşamadı. 99 depreminde ölü muayenelerini biz yaptık, kayıtları biz tuttuk. Düzenlediğimiz ölüm belgelerini ve aldığımız örnekleri savcılıklara teslim ettik ve bunları kamu otoritesi o zaman resmi belge olarak kabul etti.
Geldiğimiz noktada 24 yıl sonra ortada bir kamu otoritesi olmadığını görüyoruz. Liyakatsiz atmalarla, deneyimsiz ekiplerle koordine edemedikleri bir saha var ve bizimle iletişim kurmayı da reddediyorlar. Biz yine de görevimizi yapmaya ve onları zorlamaya devam edip bu çalışmaları sürdüreceğiz.”
Sancar: Yıkımın sebebi yolsuzluk ve denetimsizlik
“Ortada büyük bir felaket var ama bu, depremin kendisinden kaynaklı değil. Yıkımın büyük olması, şehircilik ve imar politikalarının yarattığı bir sonuçtur. Hiçbir deprem tek başına bu kadar büyük yıkım yaratmaz. Yıkımın sebebi şehircilik ve imar politikaları ile genel olarak kamu hizmetlerinde yaşanan yolsuzluk, denetimsizlik ve çöküştür.
Sonuçların ağır olmasının, can kayıplarının bu kadar büyük olmasının -ki hepimizin canını acıtıyor- acil gıda ve yardım konusunda büyük kaos ve organizasyonsuzluğun olmasının başka sebepleri olduğunu da biliyoruz. Merkeziyetçi anlayışı en üst düzeye çıkaran bir sistemle karşı karşıyayız.
Biz hizmetin yerelde örgütlenmesini savunmak durumundayız. Yerelden hizmet, sadece yerel yönetimlerin yetkilerinin güçlendirilmesi demek değildir; kendi alanında faaliyet gösteren bütün emek meslek örgütlerinin de bu süreçlere katılmasını gerektiren bir yaklaşımdır. Yerinden yönetim hem yerel yönetimleri hem de bütün emek ve meslek kuruluşlarını, kitle örgütlerini de devreye sokmayı gerektirir. Oysa bugün merkeziyetçiliğin en üst safhada olması, kamu kaynaklarını ve Türkiye’nin insan gücünün etkili bir şekilde devreye sokulmasını engelliyor. Hantal işleyiş, etkisiz ve verimsiz yönlendirmeler kayıpları büyütmektedir. Bu nedenle biz kamucu anlayışa dayalı demokratik büyük bir koordinasyona ihtiyaç olduğu kanısındayız.
Bizi kurtaracak olan da kamucu anlayışa dayalı büyük bir toplumsal dayanışmadır. Şimdi yaralarımızı sarmak için elimizden geleni yapıyoruz, yaraları sarmak için de var gücümüzle çalışacağız. Acıları azaltacak olan, yaraları saracak olan bizim büyük dayanışmamız olacaktır.” (AS)