Halkların Demokratik Partisi (HDP) 1 Kasım Genel Seçimi’ne ilişkin Seçim Bildirgesi'ni Ankara'da açıkladı.
HDP'nin sloganı "İnadına HDP". HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş katılımcıları selamladıkları açılış konuşmalarıyla başladı.
Açılış konuşmalarının ardından seçim bildirgesini sırayla paylaşan Eş Genel Başkanlar sözlerini "Halklarımızı böldürtmeyeceğiz, evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz" diye bitirdi.
Eş Genel Başkanların açılış konuşmalarından öne çıkan satırlar şöyle:
Yüksekdağ: Coşku, neşe, insanlığa inanç vardı
Demirtaş’ın “7 Haziran’ı şöyle bir hatırlayarak başlamak istiyoruz. 1 Kasım’da yapılacak seçim 7 Haziran’dan kopuk değil” sözlerinin ardından Yüksekdağ, ilk sözü aldı:
“Siyasi iktidarın ve sarayın hırsı Türkiye’nin aydınlanan geleceğini karartmadan, hırsızlığın üstü kanla örtülmeden önce umut, coşku, neşe, insana, geleceğe inanç vardı.
“HDP, büyük insanlığın büyük yürüyüşünü başlattığını saflarımızda buluşan büyük enerji Türkiye’ye yeni bir ufuk açmıştı. Yarınından korkan, gelecek güvencesiyle ve endişesiyle yaşayan Türkiye toplumunda emeğinin, özgürlük taleplerinin, adalet taleplerinin, eşitlik isteğinin karşılığını alamayan tüm Türkiye halkları, HDP’de kendi çoğulculuğunu, renklerini gördü.
“Türkiye’nin ufkunu karartanlar görünen ışıktan korktular. Türkiye toplumunun yeni bir ışıkla aydınlanmasını istemediler. Karanlıkla beslenen, iktidarlarını zorbalık zulüm ve kan üzerine kuranlar aydınlıktan korkarlar.
“Hiçbir iktidarın baki olmadığını gösterdiler”
“7 Haziran’daki büyük seçim başarısının elde etmeden önce bu ışığın etrafında buluşmuştuk. Büyük insanlığı bir büyük harekete davet etmiştik.
“7 Haziran’ varmadan önce tüm Türkiye halkları değişimin öz gücü olduğunu gördüler. Karşımızda demokratik değişime yüz vermeyen bir siyasi iktidar vardı. Sorun çözmek değil sorun üretmekten başka hiçbir şey yapmayan siyasi iktidar vardı. Sonra tüm Türkiye halkları HDP ile bizler olarak değiştirme gücünü kuşandı.
“HDP 7 Haziran başarısıyla beraber Türkiye’de demokratik değişim ve demokratik geleceğin adresi oldu.
“Sonu gelmeyeceği düşünülen hiçbir iktidarın yara almaz ve baki olmadığını gösterdiler. 7 Haziran seçim sonuçlarının en büyük başarısı buydu.
“Başka bir dünya mümkün”
“Başka bir dünya mümkün, bizler yanyana olduğumuz müddetçe değiştirebiliriz ve alternatif yaşamı, siyaseti var edebiliriz.
“7 Haziran’da karşılarında baskıyla yönetemeyecekleri bir halk olduğunu gördüler. Bu zalimleri ve iktidar sahiplerini en fazla ürküten şey olmuştur.
“7 Haziran sabahından itibaren o gün seçim sandıklarına gidilmemiş ve hiçbir şey olmamış gibi davrandılar.
“Sizin günleriniz doldu”
“7 Haziran’da da söyledik yine söylüyoruz; sizin günleriniz doldu, sizin süreciniz bitti. Artık saray ve AKP hükümetinin siyasi anlayışı Türkiye’nin tarihinde ve geçmişinde kalacak bir örnek ve süreç olacak.
“Türkiye kendi geleceğini 7 Haziran’da seçti. Çoğulculuğu birlikte yönetmeyi, yönetime katılmayı ve yönetimin parçası olmayı seçti. Türkiye toplumu 7 Haziran’da bu kadar güçlü seçimi yaptıktan sonra hiçbir güç bu seçimi değiştiremez.
“Saray ve AKP hükümeti seçimle iş başına geldiler. Ama seçimle gitmek istemediler. Seçimle işbaşına gelenler bugün savaşla yeniden yönetime gelmek tek başına iktidar olacakları sonuç elde etmek istiyorlar. 7 Haziran sabahından itibaren başlatılan savaşın halklarımızın itildiği kutuplaşmanın tek nedeni vardır; sarayın iktidar hırsı ve o iktidarı sürdürmek için mevcut egemen siyasetin her şeyi göze alması.
“İnadına barış”
“7 Haziran’dan önce itibaren HDP barajı geçerse eğer Türkiye’de kaos olur demişlerdi. Seçimden sonra da eğer 400 vekili verseydiniz tüm bunlar yaşanmayacaktı dediler.
“Geride bıraktığımız aylar boyunca yüzlerce insanımızın ölümüne yol açan koyu karanlığa savaşa ölüm siyasetine mahkum edilmiş durumda Türkiye.
“Dün de barış dedik bugün inadına barış diyoruz. Dün bizler ve HDP dedik, bugün inadına beraber inadına HDP diyoruz. Dün büyük insanlık dedik bugün büyük insanlık ve büyük barış diyoruz. Dün başaramayacaksınız, sizi sultan yapmayacağız, başkan yaptırmayacağız dedik bugün de yine başarmayacaksınız sizi diktatör yaptırmayacağız diyoruz.
“Sarayı barış altında bırakacağız”
“7 Haziran günlerinde HDP’yi baraj altında bırakacağız diyorlardı. Bugün onlara cevabımız, biz 1 Kasım seçimlerinde sarayı barış altında bırakacağız. Demokrasi kültürüne göre hareket etmeyi, çoğulcu yönetim anlayışın dayalı siyaset yapmayı öğrenecekler. Öğrenmiyorlarsa gidecekler.
“7 Haziran seçiminde HDP ve bizler verdiğimiz her sözü tuttuk. Bugün de bize dayatılan bu seçim karşısında 1 Kasım seçim sandıklarında da sonrasında da yeni bir yaşamı, geleceği hep birlikte inşa edeceğimiz sözünü veriyoruz.
“Daha büyük kazanacağız”
“Yeniden HDP, yeniden bizler olarak daha büyük kazanmanın sözünü veriyoruz. Diktatörleri tarihin çöplüğüne göndermenin halkın demokratik özyönetim, doğrudan yönetime katılıp paylaşma iradesini zafere taşlıma sözü veriyoruz.
“Savaşla ölümle ve kanla beslenen ırkçılık ve kutuplaştırmayla ayakta kalmaya çalışan siyasi iktidara karşı birliğimiz, gücümüzle ve kazanacağımız büyük başarıyla yanıt vereceğiz.
“6 ay önceki heyecanımız kararlılığımız, daha azimli halimizle söz veriyoruz; biz kazanacağız, halklarımız kazanacak, çoğulcu gücümüz ve Türkiye’nin demokratik geleceği kazanacak. İnadına beraber, inadına HDP, inadına barış, inadına HDP, inadına zafer, inadına mücadele.
Demirtaş: İki seçeneğe mecbur değiliz
Yüksekdağ’ın sözlerinin ardından “Doğru söylüyor” diye söze başlayan Demirtaş şöyle devam etti.
“Türkiye gibi bir cadı kazanı, kan deryası ve siyasetin bu kadar kirlendiği bir ortamda HDP karanlık tabloyu aydınlatmak için yola çıkmış biricik halk partisi. Varız, çünkü toplumsal ihtiyaç sonucu ortaya çıktık.
“Partimizi tıpkı Türkiye gibi çok kimlikli çok inançlı çok dilli çiçek bahçesinin üzerine inşa ettik.
“Yönetenler bu güne dek iki seçenek sundu, ya teklikte buluşacağız dediler, bunu kabul etmiyorsanız terkedeceksiniz dediler. Bize ikinci seçeneği dayattılar. İnkar ve isyan kısırdöngüsü arasında büyük acılar çektik, evlatlarımızı kaybettik.
“HDP bu iki seçeneğe mecbur değiliz diyen üçüncü seçeneği göstermek için yola çıktı.”
“Birbirimizden farklıyız”
“Birbirimizden farklıyız. Biz insanlığın ve medeniyetlerin ilk var olduğu coğrafyada yaşıyoruz. Bizi teklik etrafında buluşturmaya çalışmak büyük bir hataydı bu hataya karşı direniş ortaya konması da meşruydu. Şimdi yeni bir çizgi, yaşamla yolumuza devam edelim istiyoruz.
“Birbirimizden korkamadan, birbirimizi inkar etmende, tüm farklılığımızı eşitlik çerçevesinde biarada tutarak yeni bir yaşam mümkündür dediğimiz için HDP ile yola çıktık. Teklik politikalarına karşı birliktelik politikaları ile yola çıktık.
“Siyasetin dilini değiştirmek zorundayız”
“Eşsiz bir ülkede yaşıyoruz ama çok mutsuzuz, güvenli değiliz. Biz bunlara mecbur değiliz. Siyasetin dilini değiştirmek zorundayız. Sürekli sevgisizlik üreten kini büyüten siyaset anlayışını da değiştirmek zorundayız. HDP olarak siyaset toplumun mutluluğu için varsa anlamlıdır diye yola çıktık.
“Geçiş dönemi yaşıyoruz. Geçiş döneminin demokratik kazanıma dönüşmesi için birlikte çalışmaya ihtiyacımız var. 1 Kasım akşamı 7 Haziran’dan daha güçlü bir güneş doğacak.
“Bizler siyasetin biz sunduğu imkanları öç almak için kullanamayız. Siyasi gücümüzü toplumun temel sorunlarının çözümü doğrultusunda harcamak zorundayız. Siyaset hırsla, kinle, öfkeyle yapılacak iş değildir. Kendinden sonraki nesillere en az sorun bırakan siyaset yapabilirsek başarılı olabiliriz.
“Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var”
Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. Bu bir gerçek. Türkiye’nin en yalın, hakiki gerçeği. Halklar ne kadar gerçekse, halk otobüsünde omuz omuza işe gittiğiniz, bağda bahçede yan yana çalıştığınız emekçi kardeşleriniz, okuldaki sırada öğrenci arkadaşınız ne kadar gerçekse HDP o kadar gerçek bir Türkiye partisi.
"O yüzden Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. HDP’ye sahip çıkmak demek bugün Türkiye’nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaktır. Tehlikelerden Türkiye’yi korumanın yoludur. Biz hırs ve kibirle donatılmış siyasetçiler değiliz.
"Bir an HDP’siz bir Türkiye düşünün. HDP’nin olmadığı bir Türkiye hayal edin. İşte öyle bir Türkiye tehlikeli sulara sürüklenen bir gemi gibidir. Bugün eğer bu gemi bu kadar saldırıya rağmen batmıyorsa, alabora olmuyorsa, HDP’nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP’yi bu gemiden atmaya çalışanlar farkında olmalılar ki HDP bu gemide olmazsa bu gemi batar. Hep birlikte batarız.
"HDP’ye sahip çıkmak Türkiye’nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaktır. Klasik seçim yarışı yürüten hırsla donatılmış siyasetçiler değiliz. Türkiye’nin bize, bizim Türkiye’nin halklarına ihtiyacımız var.
“Uyananların partisi HDP”
"Biz bugüne kadar halkların yararına her kim olumlu ne iş yaptıysa, taş üstüne kim taş koymayı başardıysa onlara ancak teşekkür edebiliriz. Ama yolun bundan sonrasına HDP ile devam edeceğiz. Doğru rejim değişecek ama adaletli bir rejim inşa edeceğiz. Eşitlikçi bir rejim inşa edeceğiz.
"Siyasetle akılla barış yoluyla devam etmeliyiz yoluyla. Gandhi’nin dediği gibi 'Adaletsiz rejimi adaletle yıkınız ve alkışlar önüne kansız elle çıkınız'.
“Rüyaları gerçekleştirmenin tek yolu uyanmaktır. Uyananların partisi olarak inadına HDP, inadına barış demek istiyoruz.”
TIKLAYIN: HDP SEÇİM BİLDİRGESİNİ AÇIKLADI: "İNADINA BARIŞ, İNADINA HDP"
Yüksekdağ: Bizim yerimiz Türkiye
Açılış konuşmalarının ardından Eş Genel Başkanlar seçim bildirgesini açıkladı. Bildirgenin ardından Yüksekdağ, "Herkes şunu çok iyi bilsin. Bizim yerimiz Türkiye" dedi ve konuşmasını şöyle bitirdi:
"Bu memleketin her çakıl taşını, sokağını, meydanını çok iyi biliriz. Hepsinde adım izlerimiz, hepsinde ayak seslerimiz vardır. Hepsinde bu memleketin dört bir yanında dört bir köşesinde bizim irademiz vardır.
"Bizler Türkiye'yiz. Bizler bu ülkenin gerçeği, bu gerçeğin ta kendisiyiz. Ve hiçbir yere gitmiyoruz. Zulmedenler, katledenler, savaştan medet umanlar şunu çok iyi bilsinler, bizler ve HDP Meclis'teyiz, sokaktayız, fabrikadayız, okuldayız, her yerdeyiz. Ve çok yakın bir gelecekte halklar olarak yönetimdeyiz diyeceğiz.
"Bizler bu ülkenin evlatlarına cesaretle sahip çıkanları olarak hiçbir yere gitmiyoruz. Ama isteyenler para kasalarını sakladıkları yerlere gidebilirler. Bizler buradayız ve Türkiye'yi kimseye savaştan ve kandan beslenen iktidarlara teslim etmeyeceğiz ve son olarak diyorum ki halklarımızı bölenler savaştan kandan beslenenler şunu çok iyi bilin. Halklarımızı böldürtmeyeceğiz, evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz."
Demirtaş da "Esasından yarin yanağından gayrı bölüşemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Ama biz halklarımızı böldürtmeyeceğiz, evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz" dedi. (BK)
* Fotoğraf: Binnur Ege Gürün / Ankara / AA