Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) eski Hakkari milletvekili, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyesi Esat Canan, Hakkari'de dokuz kişinin ölümü, dört kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıyı "Ergenekonvari bir provokasyon" olarak nitelendiriyor.
Olay yerindeki incelemelerinin ardından bianet'in sorularını yanıtlayan Canan, "Olay yeri jandarma birliğine çok yakın. 'Askeri alan' olarak da nitelendirilebilir. PKK'nin oraya gidip eylem yapabilmesi çok zor" diyor.
Saldırının Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yetkilileri ile hükümet yetkilileri arasında görüşmelerin yapılacağı bir döneme denk gelmesini "düşündürücü" bulan Canan'a göre, saldırıyı, devlet içinde bu görüşmenin yapılmasını istemeyen güçler gerçekleştirmiş olabilir.
"Olay, Şemdinli'ye çok benziyor"
Canan, Hakkari'deki patlamanın Kasım 2005'te Şemdinli'deki Umut Kitabevi'nin bombalanması olayına benzerliklerine de dikkat çekiyor.
"Şemdinli'de, çevredeki siviller, bombacının bindiği öne sürülen aracı çarşıdan çıkmadan yakalamıştı. Savcının incelemesinde araçta kalaşnikoflar, el bombası, askeri çelik yelek ve üzerinde hedef noktaların olduğu düşünülen harita bulunmuştu.
Hakkari'deki patlamanın oluş şekli de Şemdinli'ye çok benziyor. Olay yerinde pek çok suç delili bulundu. Hakkari'nin Şemdinli'den tek farklı, faillerin yakalanamamış olması. Ama burada da çevredeki siviller, faillere ait çantalar, Rus yapımı mayın malzemesi ve suç delili buldu."
"Hükümet, Hakkari halkından özür dilemeli"
Hakkari'de öfke ve yas havasının hâkim olduğunu anlatan Canan, "Vatandaşların algısı, saldırıyı devlet güçlerinin gerçekleştirdiği yönünde. Olay yerinde bulunan deliller de bu algıyı güçlendiriyor. Bu durumu değiştirmek ise hükümetin görevi" diyor.
Canan'e göre, hükümetin bu olayı en ince detaylarına kadar aydınlatması, çözümden yana net bir tavır alması, hem vatandaşlarını koruyamadığı için hem de yaratılan devlet terörü havası nedeniyle Hakkari halkından özür dilemesi gerekiyor.
Canan, "Hükümet bu tür provokasyonlar karşısında cesur davranmalı. Oyuna gelmemeli ve BDP'li yetkililerle diyalog kurmaktan vazgeçmemeli. Hükümet geri adım atarsa, önceki hatasını yinelemiş ve bu eylemi gerçekleştirenlere cesaret vermiş olur" diyor.
"Ateşkes kalıcı hale gelmeli"
PKK'nin ilan ettiği ateşkesin 20 Eylül'de son bulacağını hatırlatan Canan ayrıca, ateşkes sürecinin kalıcı hale getirilmesi gerektiği görüşünde. "Önümüzde çok az bir süre var" diyor ve ekliyor:
"Bu süre zarfında hükümetin adım atmasına ihtiyaç var. Herkesi sağduyulu olmaya çağırmak ve ateşkes sürecini de uzatmak gerek. Önümüzdeki günlerde sivil toplum örgütleri, aydınlar, yazarlar, sağduyulu insanlar bu konuda bir kez daha çağrıda bulunacaklardır." (BB)