ABD, New York'ta tutuklu bulunan eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada savunma makamının tanıklık yapan eski Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın “çalıntı deliller sunması” ve “yanlış ifade vermesi” nedeniyle “davanın hükümsüz kılınması talebi” reddedildi.
New York kentindeki Manhattan Federal Mahkemesi'nde görülen, İran'a uygulanan ambargonun yasadışı yollarla ihlal edildiği iddiaları hakkında açılan davanın tek sanığı olan Mehmet Hakan Atilla dünkü duruşmada ilk kez ifade verdi, soruları yanıtladı.
“Sahte gıda ticareti toplantısında bulunmadım”
Atilla, 4 Ekim 2012 tarihinde İranlı petrol yetkilileri, eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Rıza Sarraf arasında geçtiği iddia edilen toplantıya katılmadığını söyledi.
Atilla, ayrıca, 8 Ekim 2012’de Aslan'ın bulunduğu toplantıda kendisinin yer almadığını belirtirken, Sarraf'ın kullandığı altın ve sahte gıda ihracatı yöntemlerinin konuşulduğu veya bu sistemlerin dizayn edildiği toplantılarda da bulunmadığını vurguladı.
Sarraf'ın, kendisi, Aslan ve Atilla arasında geçen bir toplantıda hayali gıda ticaretini bu üç kişinin dizayn ettiği iddiasına da yanıt veren Atilla, Sarraf'ın bu tarihi hatırlayamadığına dikkati çekerek, “Öyle bir toplantı olmadı. Ama bir insanın böyle bir sistem dizayn edip de tarihini hatırlayamamasını anlayamıyorum. Kendisinin yalan söylediğini düşünüyorum” dedi.
Sarraf'ın iddia ettiği gibi 10 Nisan 2013'te Süleyman Aslan'dan talimat almadığını belirten Atilla şunları söyledi:
“Beni hiç kimse yasal olmayan bir iş için aramadı. O belirtilen saatte ailemle beraber uçakta (İstanbul-Barcelona) idim. Benimle ilgili insanlar zihnimi okuyup ne söylediğimi konuştular burada. Ben burada başkalarının ne söylemek istediğini söylemek istemiyorum. Onların yaptığını yapmak istemiyorum.”
“Halk Bankası birçok işlemi reddetmişti”
İran Milli Petrol Şirketinin (NIOC) Sarraf'ın Halk Bankasında bulunan hesabına transfer yapmayı talep ettiğini söyleyen Atilla, bu talebin İran üzerindeki yaptırımlara uygun olmadığı gerekçesiyle Halk Bankası tarafından Mayıs 2013 tarihinde reddedildiğini söyledi.
Hakan Atilla, İran yaptırımları kapsamında Halk Bankasının birçok işlemi reddettiği bilgisine de yer verdi. Onur Air'in İranlı bir iş insanına satılmasının gündeme geldiği dönem ödemenin yapılacağı kişinin [Sarraf’ın ortağı] Babek Zencani olduğunun öğrenilmesi üzerine, bu kişinin yaptırımlar listesinde olmasından dolayı, Halk Bankası'nın bu işlemi reddettiğini vurguladı.
Eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan'ın istifa ettikten sonra yerine Hakan Aydoğan'ın göreve başladığını belirten Atilla, “Levent Balkan’ın işten atılmadığını iyi biliyorum. Onun hakkında Sarraf’ın ifadelerini dinledim, çok üzüldüm” dedi.
“Ses kaydı bana değil, Hakan Aydoğan’a ait”
Atilla'nın avukatlarından Cathy Fleming’in sorularını cevaplandıran Atilla, JFK Havaalanı'nda gözaltına alınıp ilk sorgulanması sırasında FBI ajanları tarafından kendisine sunulan şikayet dilekçesinde yer alan ses kaydı dökümünün kendisine değil, Hakan Aydoğan'a ait olduğunu söyledi.
“Şikayet belgelerinde bir hata var mıydı?” sorusu üzerine Atilla, “Hata, bana ait olmayan bir konuşmanın bana ait olarak yazılmasıydı” dedi. Şikayet dilekçesinde yer alan ses kaydıyla ilgili “Bu, Hakan Aydoğan'a ait olan 10 Nisan tarihli konuşmaydı” diye konuştu.
“Sahtekarlık tablosunun mimarı” soruldu
Havaalanındaki sorgulaması sırasında FBI'a hiç yalan söylemediğini ifade eden Atilla, Fleming'in, "Rıza Sarraf'la yaptırımları delmek için işbirliği yaptınız mı? Herhangi bir hukuk kuralının delmeye çalıştınız mı? Herhangi bir bankaya yönelik sahtecilik yaptınız mı? Sarraf'a ve şirketlerine sahte evrak hazırlamayı öğrettiniz mi? Sarraf’ın sahte evraklarla banka işlemi yaptığını biliyor muydunuz?” sorularına “Asla” diye karşılık verdi.
“Sarraf'ın çizdiği sahtekarlık tablosunun mimarı siz misiz?” sorusunda da "Değilim" şeklinde cevap verdi.
Avukatı Fleming'in "Hiç rüşvet aldınız mı? Hiç rüşvet talep ettiniz mi? şeklindeki sorularını da “Asla” diye yanıtladı.
Fleming'in İran'a yönelik uluslararası yaptırımla ilgili sorusu üzerine Atilla, bu konuyu genel hatlarıyla bildiğini ama uzmanı olmadığını ifade etti.
Halk Bankası'nda uluslararası yaptırımlar konusunda yaklaşık on kişinin görev yaptığı bir departman bulunduğunu belirten Atilla, "Bu bölümdeki arkadaşlar yaptırımlarla ilgili değişiklikler olduğunda bizim anlayacağımız şekilde bilgi notu gönderirlerdi" şeklinde konuştu.
Davanın hükümsüz kılınması talebine ret
Atilla'nın ifade vermeye başladığı duruşmanın 14. gününde öğleden sonraki oturumunda Yargıç Richard Berman savunmanın "davanın hükümsüz kılınması" talebine ilişkin kararını açıkladı.
Atilla'nın "adil" yargılandığını ve profesyonel avukatlar ve çevirmenler kullandığını belirten Berman, “eski Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın ifadesinin Atilla'ya yardımcı olduğunu” da söyledi.
Savunma makamı, mahkemeye yeni bir dilekçe sunarak, delil yetersizliği nedeniyle Atilla'ya yönelik tüm suçlamaların düşürülmesi talebinde bulundu.
Bunun üzerine Yargıç Berman, savcılıktan cumartesi günü yerel saat ile 17:00'a kadar mahkemeye bir dilekçe sunmasını istedi ve kararını daha sonra açıklayacağını söyledi.
Delilleri havalimanında teslim etti
Perşembe günkü oturumlarda sorgulanmasına devam edilen eski Komiser Yardımcısı Korkmaz, mali şubeden atanmasının ardından 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili delilleri altı farklı zamanda temin ettiğini söylemişti.
Soruşturmayla ilgili delilleri verdiği savcıyı, ilki 25 Aralık 2013’te olmak üzere farklı zamanlarda ziyaret ederek delillerin dijital kopyalarını alıp CD ve flash bellekte sakladığını anlatmıştı.
Haziran 2016'da da dosyada bilirkişi görevinde bulunmuş bir memurdan da delil temin ettiğini anlatan Korkmaz, ABD'li savcılarla ilk olarak avukatı aracılığıyla iletişim kurduğunu aktardı.
Korkmaz, ABD emniyetiyle irtibata geçtiğini, onların katkısıyla ABD'ye gittiğini ve beraberinde getirdiği delilleri havalimanında teslim ettiğini belirtmişti. (AS)