SDP Genel Başkan Yardımcısı Veysi Sarısözen, gizli operasyonlar ve hukuk dışı uygulamaların açıklanması çağrısı yapıyor.
Toplumsal İlişkiler Başkanlığında görev yapan insanlar, karşımıza bazen gazeteci bazen akademisyen olarak çıkıyor. Ayrıca, MGKnın doğrudan ilişkide olduğu dernek, vakıf ve kuruluşlar da var diyen İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül ise, MGK Genel Sekreterliği bünyesinde görev yapan gizli kadroların açıklanmasını istiyor.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonundan Tayfun Matere göre, Türkiyede psikolojik harekat daha çok eğitim ve medya alanlarında sürdürülüyor.
Mater, Harp Akademilerine bağlı MGK Akademisinin varlığına işaret ediyor; bütün devlet dairelerinden üst düzey görevlilerin bu akademide ders gördüklerini, MGKnin sivillerle ilişkisini bu yolla sürdürdüklerini hatırlatıyor.
MGKnin etkinliği azalsa da Akademinin faaliyetleri muhtemelen sürecektir diyen Mater, Milli Güvenli konsepti içinde hazırlanan tüm bilgi ve belgelerin ortadan kaldırılmasını istiyor.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Doç. Dr. Necip Hablemitoğlunun eşi, Ankara Üniversitesi (AÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şengül Hablemitoğlu ise, Radikal gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkanın Acaba Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ve hatta Necip Hablemitoğlu cinayetleri de birer psikolojik harekat mıydı? şeklindeki sorusunu hatırlatarak, Berkanın elinde yeni bilgiler mi var? diyor.
Öndül, Birdal, Sarısözen, Mater ve Hablemitoğlu, MGK Genel Sekreterliği Yönetmeliğini bianete değerlendirdiler:
Birdal: Sorumlular yargılanmalı
* MGK Genel Sekreterliği Yönetmeliği ile, 12 Eylül askeri darbesiyle getirilen hukuk anlayışının günümüzde de sürdüğü anlaşıldı.
* Hukuksuzluğun, insan hakları ihlallerinin gizli bir örgütle yürütüldüğü açığa çıkarıldı. Andıçla yapılan cinayetler, suikastler ve benzeri olaylar var. Cumhuriyet Savcıları hukuksuzluğun, eylemlerin açığa çıkarılması ve sorumluların yargılanması için görev başına geçmeli.
* Avrupa Birliğine (AB) uyum yasalarını düzenleyen hükümetin, uyum yasalarına bağlı hükümleri yerine getirmesi gerekiyor. 7. Uyum Paketinde MGK Genel Sekreterliği başbakanlığa bağlandığına göre, Başbakanlık harekete geçmeli.
* Demokratik kamuoyu, hukuk dışı icraatların açığa çıkarılması için demokratik tepkisini göstermeli. Demokratik güçlerin birliği, bu belgenin ve sonuçlarının unutturulmaması için de önemli.
Öndül: Gizli kadrolar açıklanmalı
* MGK Genel Sekreterliğinin bu çok tepki çeken yönetmeliğinde anılan işler aslında MGK veMGK Genel Sekreterliği Kanununda, genel sekreterliğin görev ve yetkilerini düzenleyen maddelerde de yer alıyordu. Bu maddeler, 7. Uyum Paketinde büyük ölçüde ayıklandı.
* Yasada hâlâ MGK Genel Sekreterliğinin kadroları gizli tutuluyor. Son zamanlarda yapılan açıklamalarda, MGK Genel Sekreterliği yüzde üç asker kökenlidir deniyor. Bize oranlar bildiriliyor ama, oranların değil, isimlerin açıklanması gerekiyor. Çünkü, Toplumsal İlişkiler Başkanlığında görev yapan insanlar, günlük yaşamımızda karşımıza bazen gazeteci bazen akademisyen olarak çıkıyor. Bu kadrolar MGK Genel Sekreterliğinden ücret alıyor ve MGK Genel Sekreterliğinin bütçesi belli değil.
* MGK Genel Sekreterliğinin ilişkide olduğu bazı sivil toplum kuruluşları var. Peki hangi dernekler, sendikalar ya da oluşumlar MGK Genel Sekreterliğinin toplantılarına katılmış, ne tür talimatlar almış olabilir? Bu kuruluşların isimlerinin açıklanması gerekiyor.
* MGK Genel Kurulu, bütünüyle anti-demokratik bir organdır. MGKnın kendisinin anayasal organ olmaktan çıkarılması gerekir. Öncelikle Türkiye Cumhuriyetindeki her yurttaşın konuyla ilgili sorularını seçilmiş siyasilere sorması; tüm gizli düzenlemelerin, MGK Genel Sekreterliği kadrolarının, bütçesinin, faaliyette bulunduğu kuruluşların isimlerinin açıklanmasını talep etmesi gerekiyor.
Sarısözen: Gizli operasyonlar ve kararlar açıklanmalı
* MGK Genel Sekreterliğini hedef alan haberlerin basında yer alması ve ordu içindeki farklı görüşlerin açık bir şekilde dile getirilmesi büyük bir önem taşıyor.
* Derin devletin bu aygıtına yönelik eleştiriler, Türkiyede belli demokratikleşme ihtimallerine itiraz eden subay ve emekli subayların ağır şekilde eleştirilmesi olumlu gelişmeler.
* Derin devletin bu şekilde ortaya çıkarılmasından sonra herhangi bir duraklama, bütün bu olumlulukları bir çırpıda ortadan kaldırabilir. Çünkü aygıt henüz ayakta, hiçbir taş yerinden oynamış değil.
* İsmet Berkanın Radikal gazetesinin Cuma günkü sayısında köşesinde dile getirdiği Acaba Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, AhmetTaner Kışlalı ve hatta Necip Hablemitoğlu cinayetleri de birer psikolojik harekat mıydı sorusu çok yerinde ve önemli bir sorudur. Eğer bizim bilmediğimiz güvenceleri yoksa, Berkan kritik bir iş yapıyor.
* Türkiyedeki hemen tüm derneklerde, resmi ve özel kuruluşlarda ve bütün gizli örgütlerde MGK Genel Sekreterliğinin kontrolünde olan olağanüstü bir istihbarat ağı var. Bu ağa rağmen şu ana dek failleri ortaya çıkarılamamış bütün cinayetlerle ilgili Berkanın böyle bir adres göstermesi doğal. Çünkü, gizli olan işi gizli olan yapar. Dolayısıyla, bütün bu gizlilik perdesinin kaldırılması, Türkiyede demokratikleşmenin en temel koşullarından biridir.
* Mevcut hükümet MGK Genel Sekreterliğinin 12 Eylül askeri darbesinden bu yana almış olduğu bütün kararları, yapmış olduğu bütün operasyonları açıklamak zorundadır. Bu yapılmadıkça, 12 Eylül rejiminin devam ettiği apaçık bir gerçek olarak önümüzde durur. Bu yapılmadığı zaman, bütün değişim iddiaları boşlukta kalır.
Mater: Harekatın esası eğitim ve medya
* Psikolojik harekat terimi her şeyi kapsayabilir. Türkiyede o kadar örgütlü yürütüldüğünü sanmıyorum. Ancak, küçüklüğümüzden beri hepimize kabul ettirilmiş olan bir takım genel geçer yargılar vardır. Eğitim, bu psikolojik harekata uygun verilir. Ders kitaplarının yazımı, üniversitelere kadar eğitimdeki yaklaşımlar hep bu harekatın parçaları olarak değerlendirilebilir. Sonuçta, resmi görüş insanların beyinlerine çıkmamak kaydıyla yazılır.
* Psikolojik harekatın etkilerini eğitimin yanı sıra iletişimde hissedebiliriz. Medya ve yayın organları vasıtasıyla bazı kalıplar çokfazla hissetmeden zihnimize yerleşir. Üstelik, medya çalışanları bile böyle bir harekatın parçası olduklarını fark etmeyebilirler. Çünkü, onlar da yetişme biçimleri nedeniyle haberlerini sorgulamaktan uzak durum kendilerine bir otosansür uygularlar.
* Bunun en yaygın uygulaması sözde kavramıyla karşımıza çıkar. Sözde Ermeni Soykırımı, Sözde aydınlar, sözde PKK Başkanlık Konseyi gibi.... Sözde lafı öylesine yaygın bir kullanıma sahip ki, bütün editörler medyada bunu söyle yazmak, televizyonda böyle söylemek zorunda.
* Türkiyede ve dünyada alternatif medya kanalları çok zayıf olduğu için de bu tutum zamanla fabrikasyon, yalan haber üretmeye dönüşür. Öyle bir üretilir ki, sonunda siz de ona inanırsınız. Örnek vermek gerekirse, Çanakkalede 250 bin şehit verdiğimiz iddiası. Çanakkalede aslında 50 bin şehit verdik. Ancak herkes öyle bir yetiştiriliyor ki, 250 bin şehit verdiğimiz inanışı yerleşiyor.
* Bu kişiler kadrolu mu çalışıyorlar? Hayır öyle olması gerekmez Devletin her kurumunda böyle insanlar vardır. Devlet dairelerinde çalışan direkt MGKya bağımlı kadrolar da vardır.
* En önemlisi, Harp Akademisine bağlı bir MGK Akademisi var. Bütün devlet dairelerinden üst düzey insanlar gidip orada 6 ay-1 sene ders görüyor, mezun oluyorlar. Böylece, devlet memurları ile MGK arasında doğal bir ilişki kurulmuş oluyor. MGK Genel Sekreterliğinin yetki ve etkinliği azalsa da Akademi muhtemelen devam edecek. Askerler sivillerle ilişkilerini bu şekilde sürdürecekler.
* Milli Güvenlik Konsepti içinde halka karşı yapılan tüm yazılı belgelerin imha edilmesi gerekiyor. MGK diye bir kurula gerek olmadığını vurgulamalı, bu kurulun kaldırılmasını istemeliyiz.
Hablemitoğlu: Gizli yönetmelikler MGK ile sınırlı değil
* Gizli yönetmelik ve kararnamelerin varlığı önceden de biliniyordu. Üstelik, gizli yönetmelikler MGK Genel Sekreterliğininki ile sınırlı da değil. Radikal gazetesinin bu belgeleri neden şimdi açıklamayı seçtiği önemli. Ayrıca, İsmet Berkanın Cuma günkü yazısında sorduğu sorular da çok anlamlı. Berkanın eline yeni bilgiler mi geçti, bu tür yorumları neye dayanarak yapıyor? (BB)