Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, eski Sivas Ülkü Ocakları Başkanının bir oğlan çocuğuna cinsel istismarda bulunmasını haberleştiren gazetecilere seslendi:
“Cinsel istismarın cinselliğe indirgenerek ‘erkek erkeğe’, ‘ahlaksızlık’ gibi tanımlarla değerlendirildiğine baktığımızda; bu haber dilini kuran basın mensuplarının aslında Sedat Peker’in ayrımcı ve homofobik söylemlerinden çok da uzağa düşmediğini gözlemliyoruz. “Aynı şekilde, bu şahsın nefret söylemlerine hiçbir eleştirel yorum eklenmeden yer verilmesini ise; birbirine karşıt olduğu varsayılan söylemlerin şiddet ve linç şevkiyle benzerleştiğine dair bir başka işaret olarak görmemek elde değil. Siyasi ideolojilerin, cinsel şiddet vakaları ve homofobi üzerinden çarpışma alanı bulması, kitlesel şiddet ve nefreti perçinlenmesi yeni bir durum değil. Ancak unutulmamalıdır ki, bu bir cinsel istismar suçudur ve çocuğa yönelik istismar kimsenin siyasi amacına araç yapılamaz!” |
Eski Sivas Ülkü Ocakları Başkanı O.B.’nin 15 yaşında bir oğlan çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıkmış, istismar görüntüleri internette homofobik yorumlarla paylaşılmış, ardından da O.B. ile koğuş arkadaşı olan Sedat Peker homofobik, nefret söylemi ve tehdit içeren açıklamalar yapmıştı. Haberlerde de alaycı ve homofobik bir dil kullanılmıştı.
"Çocukların yüksek yararını savunmaya çağırıyoruz"
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, açıklamanın devamında cinsel istismar haberlerinde kullanılan dilin toplumsal sonuçlarına değindi ve herkesi çocukların hakları ve yüksek yararını savunmaya çağırdı:
“Biz biliyoruz ki; cinsel şiddet ve istismar haberlerinde cinsiyetçi kodların kullanılması, kız çocukların oğlanlara göre istismara daha açık olabileceği ya da istismarın kız çocuklar için daha kabul edilebilir olduğu yanılgısını da beraberinde getirir. Ancak çocuklar cinsiyetlerinden bağımsız olarak hak sahibi varlıklardır ve cinsel istismar hiçbir cinsiyet için normalleştirilemez.
“Herkesi bu şiddet sarmalından sıyrılmaya; şiddete maruz bırakılan çocuğun haklarını ve yüksek yararını savunmaya çağırıyoruz.
“Tüm basın mensuplarının; haberlerde yer verdikleri nefret söylemlerini bir an önce sonlandırarak, etik kurallar çerçevesinde hak temelli bir dil kullanmalarını talep ediyoruz. Ayrıca medya çalışanlarını; cinsel istismar haberlerinde kullanılan dilin, hukukun üstünlüğünü yok sayarak faile yönelik infial yaratacak biçimde şiddet ve linç çağrıları içermesini kabul etmediklerine dair kamuoyuna yönelik bir özür yayınlamaya davet ediyoruz.
“Çünkü bu şiddet dilinden ve linç kültüründen zarar görenler; cinsel şiddete maruz bırakılanlar, korku telkin edilen çocuklar ve nihayetinde tüm toplumdur.
“Toplumsal dönüşüm için toplumsal iletişim ve dayanışma dileği ile…”
Medya çalışanlarına hatırlatmalar
Dernek medya çalışanlarına da şu hatırlatmaları yaptı:
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği olarak bir kez daha medya çalışanlarına ve haber paylaşanlara hatırlatmak istiyoruz: Cinsel şiddetle ilgili yanlış bilgileri ve inançları durmaksızın üretmekten ve rant/sansasyon uğruna etrafınıza homofobi saçmaktan vazgeçin. – Herkes cinsel şiddetin faili olabilir. Kadınlar, erkekler, ülkücüler, solcular, eşcinseller, heteroseksüeller, dindarlar veya inancı olmayanlar. Herkes fail olabilir! – Çocuklara ve ergenlere yönelik her türlü istismarda sorumluluk yetişkinindir. Çocuğun ya da ergenin hiçbir davranışı, kimliği, yönelimi vb. istismara gerekçe olamaz. Yasal olarak, rızaya dayalı bir ilişki gibi varsayılamaz. – Fail sevdiğiniz-saydığınız biri olabilir. Sevmediğiniz, saygı duymadığınız biri de olabilir. Sevdiğiniz birini korumak için mağdura; sevmediğiniz birini damgalamak için faile yönelik homofobi-transfobi-ırkçılık- |
(ÇT)