Güvenlik Güçleri İstifa Etmeli
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde son 40 günde aralarına Başbakan Derviş Eroğlu'nun polis koruması altındaki evi de bulunan 4 ayrı yerde patlayan bombalar, huzursuzluk yarattı. Son olarak dün sabah Avrupa gazetesinin basıldığı matbaada meydana gelen patlama üzerine sivil toplum örgütleri ve bazı siyasi partiler sert tepki gösterdiler.
Sosyalist Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat , halkın mal ve can güvenliğini korumakla görevli polis yetkililerini, bu tür olayların üzerine daha ciddi ve kararlı bir şekilde gitmeye davet etti. Talat, aksi halde patlayıcıların mutlak kontrolüne sahip Güvenlik Kuvvetleri yetkililerinin başarısızlıklarını kabul edip görevden çekilmelerinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Mehmet Ali Talat hiç kimsenin, halkı korku, baskı, tehdit ve endişe içerisinde yaşatmaya hakkı olmadığını belirtti. Talat, "Devleti ve halkı korumakla görevli polis ve güvenlik güçlerinin bu tür suçları işleyenleri bulup ortaya çıkarmaması ve bugüne kadar gerçekleşen tüm bombalama eylemlerinin faillerinin bulunamaması halkımızın devlete olan güvenini ciddi şekilde sarsmış ve derin endişeye sevk etmiştir" dedi.
Kıbrıs Türkü kendi kendini yönetmek istiyor
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası(KTÖS) da son zamanlarda ülkede esen terör havası yanında, hükümet bozma operasyonlarının da, kendi kendini yönetmek isteyen Kıbrıs Türkünün talebine karşı yürütülen operasyonlar olduğunu belirtti.
Sendika Genel Sekreteri Varol Öztuğ , "Bir taraftan hükümeti bozarak arzuladıkları gibi bir hükümet kuruyorlar, diğer taraftan bu baskı ve tehdit rejimine karşı mücadele eden farklı sesleri susturmak için her türlü tehdidi mubah sayıyorlar, bombalar patlatıyorlar" dedi.
Susturma operasyonu
Öztuğ, Avrupa gazetesinin basıldığı matbaaya atılan bomba veya bombaların, bu susturma operasyonunun çok önemli parçalarından biri olduğunu belirtti.
Irkçı temele dayanan bu tür politikaların kazanma şansı olmadığını anlatan Varol Öztuğ, "Devletten beslenmeleri dahi politikalarını hayata geçirmelerine yetmeyecektir. Yaptıkları, bu çevrelerin terör yaratmaya yatkın ırkçı ve faşist olduklarını göstermektir. Bu faşist çevreler bilsinler ki sağa sola attıkları bombalar bir gün ellerinde patlayacak ve kaybedeceklerdir" ifadesini kullandı.
Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası Çağ-Sen de Avrupa gazetesinin bombalanmasını, devlet destekli terör örgütlerinin eylemi olarak nitelendirdi.
Çağ-Sen başkanı Cemaliye Volkan , bu enkazı yaratanların yarattıklarının altında kalacaklarını söyledi. Volkan, "Halkı kucaklamayan yasadışı örgütlenmelerin ucuz politikalarla toplumun gündemine getirildiği son günlerde, iflas eden politikaların mimarları yasadışı örgütlenmelerin arkasına sığınarak güç kazanma gayreti içerisine girmişlerdir" dedi. (YV)