Güney dergisi sorumlu müdürü Aziz Özer, Mehmet Söğüt'in "İnanılmaz Bir Direnişin 3 Günlük Hikayesi" başlıklı öyküsü ve Meray Ülgen'in "Hakim" başlıklı kısa film öyküsünde "PKK örgütü propagandası yapıldığı" iddiasıyla yargılanacak.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, derginin Ocak-Şubat-Mart dönemine ait 51. sayıda yer verilen içerikler nedeniyle her iki yazar ve Özer hakkında soruşturma yürüttü.
Güney dergisi: Yayın çizgisinden ödün vermeyeceğiz
Ancak dosya yetkisizlik kararıyla önce Büyükçekmece Başsavcılığı'na oradan da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Soruşturma sonunda İstanbul Cumhuriyet savcısı Hakan Karaali, 11 Mayıs'ta Özer hakkında Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2 maddesi uyarınca dava açtı.
Dergiden yapılan yazılı açıklamada, "Ezilen sınıfların ve emekçilerin safında yer alan Güney Dergisi bu tür saldırılar karşısında yılmayacak, geri adım atmayacak ve yayın çizgisinden ödün vermeyecektir" denildi.
Dava 7 Ekim'de başlıyor
Daha önce Türkiye'de ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde açtığı davaları kazanan Özer, dergideki yazılar nedeniyle 7,5 yıl hapis istemiyle bir kez daha yargılanacak. Dava 7 Ekim'de başlayacak.
21 Ocak'ta çıkan derginin 24. sayfasında çıkan "İnanılmaz bir direnişin üç günlük hikayesi" başlıklı yazıda güvenlik güçleri ile girdiği silahlı çatışmada yaralanan bir örgüt mensubunun gözünden çatışma sürecinin anlatılması, "askerler karşıki tepeden aşağıya doğru inmeye başladılar, bir önceki grup gelen askerleri karşılayacak... düşmanları fazla yaklaşmasın diye Hamit ilk atışı yaptı. Peşpeşe mermiler atıldı. Gerillalar kafalarını bile kaldıramıyorlardı... kaldıkları yer gerilla için ölüm demekti, ne arkasına sığınabilecekleri bir kaya, ne de onları gizleyebilecek ağaçlar vardı... Hamit' in yanındaki gerilla kafasından aldığı kurşunla can verdi. Hamit can havli ile önüne geleni vuruyordu... intihar etmek için silahını kafasına dayadı. Düşmanlarına sağ yakalanmaktansa ölmeyi tercih ederdi... partime layık olabilmek için ne gerekiyorsa onu yaptım, aç kalırım, susuz kalırım, acıdan çıldıracak gibi olurum, ama teslimiyete meydan vermem... Teybi hala açıktı. Kendisine bir moral partisi vermeye koyuldu. Direniş şarkılarını okudu, 'devrim yolunda bir bir / engeller aşılmalı / dağlarda ovalarda zincirler kırılmalı / içimizden bazıları şehit düştü, düşmanın zulmüne defalarca tanık oldum. Onların zulümlerine tanık oldukça içimdeki mücadele azmi daha da bilendi... umarım gelir beni burada ölü ya da diri bulursunuz, çünkü cenazemin düşman tarafından ele geçmesini istemiyorum..." demesi suça gerekçe oluşturdu.
"Niyazi Şehit" karikatürü de davalık
Derginin 98. sayfasında çıkan karikatürde de üzerinde ay yıldız bulunan mezar taşlarına "Niyazi Şehit" ibaresinin konulması da PKK ile girdikleri çatışmalarda ölen güvenlik görevlilerinin "bir hiç uğruna öldükleri imasında bulunulması", "cebir ve şiddetin övülmesi" ve "PKK propagandası yapılması" olarak değerlendirildi. (EÖ)