Fotoğraf: Belgrad Ormanları köprü sahası.
Greenpeace Akdeniz, Türkiye’de orman alanlarının sanayi, inşaat, enerji gibi yatırımlar nedeni ile tahrip edildiğini belirtti.
21 Mart Dünya Ormancılık Günü nedeniyle yapılan açıklamada, Orman Kanunu’ndaki "kamu yararı", "memleket menfaati" ve "zaruret" gibi kavramların kirli yatırımların lehine olacak şekilde keyfi yorumlandığına dikkat çekildi.
Ormanların tahrip edilmesiyle doğanın dengesine verilen zarardan, başka yerlere ağaç dikilerek dönülemeyeceğinin de altı çizildi.
Kamunun yararı nerede?
Orman Kanunu’ndaki "kamu yararı" kavramının çok muğlak olduğunu vurgulayan Greenpeace Akdeniz Avukatı Deniz Bayram, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının kamu yararının kamu yararının bir gereği olduğunu söyledi.
“Dünyanın nefes almasını sağlayan ormanların mega projelere ve enerji yatırımlarına kurban edilmesi ülkemizde yasal bir dayanağa oturtuluyor.
“Orman Kanunu’ndaki kamu yararı kavramı daha çok sanayileşme, kalkınma üzerine yorumlanıyor. Bu da ormanların hızla tahrip edilmesine yol açıyor.
“Oysa kamu yararı sadece kalkınma demek değildir. Temel hak ve hürriyetlere sahip olmak ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı üstün kamu yararının bir gereğidir.”
Orman tahribatı
Açıklamada, Türkiye’de ormanların tahribatı pahasına yapılmak istenen belli başlı projeler de şu ifadelerle hatırlatıldı.
* İstanbul’un Kuzey Ormanları köprü ve havalimanı tehdidi altında.
* Belgrad Ormanı Muhafaza Ormanı statüsünden çıktı.
* İğneada’daki Longoz Ormanları nükleere kurban edilebilir.
* Mersin’de nükleer santral çalışmaları ormana taşmış.
* Sinop’ta 1051 hektarlık orman alanı Enerji Bakanlığı’na verildi.
* Bartın’da termik santral planı doğal orman alanında.
* Çanakkale’de de termik santral projesi orman alanı içinde. (YY)