Ümraniye Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nin tarih öğretmeni Gökhan Açıkkolu'nun cenazesi bugün otopsi işlemi için Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu'na getirildi.
15 Temmuz soruşturmasında 23 Temmuz’da gözaltına alınan 42 yaşındaki Gökhan Açıkkolu nezarethanedeki 13. gününde hayatını kaybetti. Açıkkolu'nun ölümü hakkında soruşturma başlatıldı.
Cenazeyi teslim almak için Adli Tıp Kurumu'na gelen Açıkkolu'nun babası Ayhan Açıkkol, DHA'ya yaptığı açıklamada oğlunun suçsuz olduğunu, daha ifadesinin bile alınmadığını ama vatan haini ilan edildiğini ve defin için hainler mezarlığını gösterdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı'nın kandırıldığını ifade ettiğini belirtip, "Eğer bir şey varsa biz de kandırıldık" diyen Ayhan Açıkkolu şöyle konuştu:
“Defin için Hainler Mezarlığını gösteriyorlar"
“Cenazeyi İstanbul'da defnetmeye müsaade etmiyorlar. Hainler mezarlığını gösteriyorlar. Hiçbir işe karışmadığı, hiçbir şey yapmadığı halde vatan haini oluyor.”
“Cumhurbaşkanı da kandırılmış”
“FETÖ nedir, kimdir tanımayız etmeyiz. Zamanında olmuştur, Müslüman adam, hoca adam diye. Ne bilelim zamanında böyle yapmış. Bizim çocuğumuzun ne suçu var. Zamanında Cumhurbaşkanımızın kendisi de kandırılmış, biz de kandırıldık eğer bir şey varsa. Zannetmiyorum bir şey olduğunu da olmuşsa biz de kandırıldık. Benim çocuğum da kandırıldı. Götürdünüz orada ne muamele yaptınız."
“Daha hakkında hüküm yok, vatan haini diyorlar”
“Sapa sağlamdı çocuğum benim, cenazesini alıyorum. Cenazesini almaya çalışıyorum, yok vermiyorlar... Hainler mezarlığına gömülecek. Ne cenazesi yıkanacak, ne kefinlenecek, ne cenaze namazı kılınacak. Sanki vatan haini olarak tespit edilmiş. Hâlbuki öyle bir şey yok. Daha gözaltında, ifadesi bile alınmamış. Herhangi bir hüküm yok. O gururlu birisiydi. Herhalde gururuna yediremedi, kalp krizi geçirdi. Şeker hastalığı da vardı.
"Hiç hakkımızı arayamıyoruz"
"Sanki burası muz cumhuriyeti. Hiç hakkımızı arayamıyoruz, bir şey yapamıyoruz. Çocuğumuza hiç yoktan vatan haini damgası vuruldu. Kimseye zararımız olmadı. Ne Cumhurbaşkanına, ne Başbakana hiç kimseye bir şey söylemedik. Onlar için uğraştık. Bu ne zamana kadar böyle gidecek." (HK)