Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu, e-ticaret sitelerinde “LGBTİ+ ve gökkuşağı temalı ürünlerin +18 ibaresiyle satışa sunulması gerektiği” ile ilgili yaptığı açıklama yaptı.
Kurul bu uygulamayı “İnceleme konusu ürün ve tanıtımların +18 yaş uyarısına yer verilmeden satışa sunulduğu, bu durumun çocukların ve gençlerin zihinsel, ahlaki, psikolojik ve toplumsal gelişim özelliklerini olumsuz yönde etkilediği, kültürel ve ahlaki sosyal davranışları bozmaya, değiştirmeye yönelik olduğu” diyerek gerekçelendirdi.
Ailelerden orak açıklama
LGBTİ+ aile örgütleri tarafından “Çocuklarımızın varoluşuyla ilgili ürün ve sembollerin çocuk gelişimine zarar vereceği iddiası, asıl bizim çocuklarımızın gelişimine zarar vermekte, çocuklarımızı derinden yaralamaktadır” diyerek tepki gösterdi.
Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği, LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği, Akdeniz Antalya Aileleri Grubu, Denizli LGBTİ+ Aileleri Grubu ve İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu bu uygulamaya ilişkin ortak bir açıklama yayımladı.
Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu’nun ayrımcı kararını eleştiren örgütlerin açıklamasının tam metni şöyle:
"Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu’nun, e-ticaret sitelerinde LGBTİ+ ve gökkuşağı temalı ürünlerin +18 ibaresiyle satışa sunulması gerektiğine karar verdiğini derin bir üzüntüyle okuduk. Bu, çocuklarımızı derinden yaralayacak bir karardır.
"Ticaret Bakanlığı, LGBTİ+ ve gökkuşağı temalı ürünlerin + 18 ibaresiyle satılması gerektiğine ve aksi davranışların cezalandırılacağına karar verirken, söz konusu ürünlerin “çocukların gelişimini olumsuz etkileyeceğine ilişkin” çok sayıda tüketici başvurusu almasını gerekçe göstermiş.
"Bir devlet kurumunun böyle muğlak ve öznel bir gerekçe yerine, karar alırken bilimsel esaslara dayanması gerektiğini düşünüyoruz. LGBTİ+ ve gökkuşağı temalarının çocukların gelişimini olumsuz yönde etkileyeceğine dair, kabul edilmiş tıp otoritelerince verilen tek bir karar yoktur. Bilakis, Dünya Sağlık Örgütü, Türk Tabipler Birliği, Türk Psikiyatri Derneği, Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği gibi dünyaca kabul edilen kurumların, LGBTİ+’nın bir hastalık veya olağandışı bir durum olmadığını belirten karar ve açıklamaları vardır.
"Herhangi bir bilimsel temele dayanmadan çocuklarımızın varoluşuyla ilgili ürün ve sembollerin çocuk gelişimine zarar vereceği iddiası, asıl bizim çocuklarımızın gelişimine zarar vermekte, çocuklarımızı derinden yaralamaktadır. Bunun yanı sıra, toplumda yine maalesef devletin çeşitli kurumlarınca da körüklenen homofobi ve transfobi, bu açıklamayla nefret eylemleri için cesaret kazanacak ve farklı cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerine sahip olmaktan başka hiçbir suçu olmayan çocuklarımızı hedef haline getirecektir.
"Farklı cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerine sahip olmanın doğal bir durum olduğu, tıp otoritelerince defalarca açıkça ifade edilmiş ve bu konuda kararlar alınmıştır. Koronavirüs pandemisi ile mücadelede Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarını dikkate alan resmi kurumlar, konu LGBTİ+ olunca aynı kurumun açıklamalarını görmezden geliyor. Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’ne 1949’dan bu yana üye ve LGBTİ+ ebeveynleri olarak devletin üyesi olduğu bu kuruluşun kararlarına uymasını, çocuklarımızı sanki topluma zararlı bireylermiş gibi göstermekten, onları hedef haline getirmekten vazgeçmesini istiyoruz.
"Çocuklarımız ne yalnız ne de yanlış. Ebeveynler olarak çocuklarımızın haklarını onlarla birlikte, onlarla kol kola koruyacağız. Ayrımcılığın, ötekileştirmenin, nefretin olmadığı bir dünya hayal eden herkesi, çocuklarımızla dayanışmaya davet ediyoruz.
"Gökkuşağının altında herkese yer var, nefrete yer yok!" (EMK)