Göç ve Sığınma Alanında Yeni Strateji
Proje, Avrupa Komisyonu'nun aday ülkelerdeki idari kapasitenin güçlendirilmesi için yürüttüğü "eşleştirme" projesi yoluyla finanse edilecek. Tüm AB üyesi ülkelerde uygulanacak ortak bir göç ve sığınma politikası yaratma çalışmalarını bir süredir sürdüren AB, aday ülkelerin göç ve mülteci politikalarının da aynı doğrultuda değiştirilmesi çalışmalarına öncelik veriyor.
AB'ye uyum sürecinde göç yasaları
AB Komisyonu Türkiye Temsilciği'nin verdiği bilgiye göre, hem transit, hem de yasa dışı göçün boyutları dolayısıyla Türkiye, AB müktesebatıyla uyumlaşması sürecinde en büyük zorluklardan birini iltica ve göç alanında yaşayacak.
Bu bakımdan Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına yönelik başlatılacak projede, Türkiye'nin, AB'ye giriş sürecinde ilgili uluslararası sözleşmeler ile AB müktesebatına uygun olarak yeni bir iltica yasası hazırlaması ve 1951 Cenevre Sözleşmesi'ndeki coğrafi sınırlama konusunda çalışma yapması öngörülüyor.
Değişmesi gereken alanlar
AB Komisyonu şu anda Türkiye'deki mevzuatın yarattığı sorunlu alanları şöyle sıralıyor:
* Coğrafi sınırlama dolayısıyla, Avrupa dışından Türkiye'ye gelen sığınmacılara mülteci statüsü verilmemektedir.
* Ancak Türkiye'ye sığınmacı olarak gelenlerin neredeyse tümünü, İran, Irak ve son zamanlarda daha sık olmak üzere Afrika ülkeleri gibi Avrupa dışından gelenler oluşturmaktadır.
* Son iki yılda yaklaşık ortalama 4000 sığınma başvurusu yapılmış ve bu sayının %60'tan biraz fazlasına mülteci statüsü tanınmıştır.
* Türkiye şu anda tek başına mülteci statüsünü belirleyecek ve statü tanınan mültecilerin toplumla tam entegrasyonunu sağlayacak kapasiteye sahip değildir.
* AB'yle uyum sürecinde Türkiye'den beklenen sadece 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne getirilen coğrafi sınırlamayı kaldırması değil, bununla beraber mülteci statüsünü belirleme faaliyetini kendi yürütmesi ve mültecilerin Türk toplumuna entegrasyonunu sağlayacak tedbirleri almasıdır.
Proje beklentileri
Projede coğrafi sınırlamanın kaldırılmasından sonra ülkeye yönelik artan bir sığınmacı akını bekleyen Türkiye'yi hazırlıklı kılmak amacını taşıyan proje çerçevesinde şu sonuçların doğması bekleniyor:
* İltica ve göç stratejisinin uygulanmasına yönelik bir Ulusal Eylem Planı'nın hazırlanması ve onaylanması,
* Daha sonraki dönemlerde AB'nin sağlayacağı yardımlara yönelik ayrıntılı proje teklifleri ve teknik şartnamelerin hazırlanması,
* Türk yetkililerin AB müktesebatını daha yakından tanımalarının sağlanması,
* Stratejinin ve Ulusal Eylem Planı'nın uygulamada yer alacak birimlere dağıtılması.
Daha sonra Türk Hükümetince resmi olarak kabul edilecek olan Ulusal Eylem Planı' nın oluşturulması için şu anda görevli uzun dönemli uzmanın yanı sıra, önümüzdeki bir yıl boyunca, 20'den fazla kısa dönem uzman, yetkili Türk birimleriyle çalışacak.
8 Mart 2003 tarihinde Üç ortak idare (Türkiye, Danimarka ve İngiltere) arasında imzalanan "eşleştirme" projesi yoluyla uygulanacak proje Avrupa Topluluğu bütçesinden sağlanan 516.000 'luk bir kaynak ile destekleniyor. (YS/BB)