Fotoğraf: AA Arşiv
COVID-19 pandemisinin başlangıcından bu yana dünya çapında gıda fiyatları yükselmeye devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) aylık yayımladığı Gıda Fiyat Endeksi'ne göre, gıda fiyatları, artışını üst üste ikinci ayında da sürdürerek Eylül'de son on yılın en yüksek seviyesini gördü.
Yoksul devletlerin yanı sıra varlıklı ülkelerin yoksul kesimleri de giderek daha büyük sıkıntılar yaşıyor çünkü, Rusya ve Ukrayna örneklerindeki gibi, hep ucuz olagelmiş temel gıda maddeleri bile yoğun zam baskısı altında.
Türkiye'de ise gıda enflasyonu TÜİK verilerine göre Ağustos itibariyle son iki yılın zirvesini görerek yüzde 29 oldu.
euro|topics'in Rusya, Ukrayna ve Türkiye basınından yaptığı derlemede gazeteciler gıda fiyatlarındaki artışın sebepleri üzerine eğiliyor.
Süpermarket karteli diye bir şey yok
Cumhuriyet Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gıda fiyatlarından beş süpermarket zincirini sorumlu tuttuğunu fakat rakamların aksini gösterdiğini belirtiyor:
"Zincir marketler, perakende sektörünün sadece yüzde 30'unu oluşturmaktadır. Bunun dışında 400 adet yerel zincir ve 160 bin adet geleneksel nokta (bakkal), perakendenin yüzde 70'ini oluşturmaktadır. Sektörün yüzde 30'unu temsil eden 5 zincirin kartel oluşturup fiyatları artırması fiilen mümkün değildir.
"Yüzde 70'i temsil eden perakende noktaları ve ayrıca online pazarlama kuruluşları, çok kuvvetli bir rekabetçi baskı oluşturmaktadır. ... Geçmiş yılların verilerine bakıldığında bu firmalar oldukça cüzi oranlarda, yüzde 2'nin bile altında ancak kâr edebilmiş görünüyorlar."
Dananın kuyruğu kopmak üzere
Rusya'da yayın yapan haber sitesi Echo Moskvy, ülkedeki büyük sosis üreticilerinin bu yıl üçüncü kez zam yapacaklarını açıkladığına dikkat çekerek, bunun uzun soluklu bir isyanın ilk adımı olabileceği görüşünde:
"1990'lı yıllardan bu yana, ülke tarihimizin en tok dönemini yaşıyoruz. Propagandamız uzun süredir büyük oranda buzdolabı ve televizyon ikilisinden meydana geliyor. Buzdolabı boş olmadığı sürece, aptal kutusuyla istediğiniz yalanı yayabilirsiniz. Her türlü kuşkuyu votka ve sosisle boğabildiğiniz sürece bunu sürdürebilirsiniz.
"Ne yazık ki, hayatımızdaki en önemli kararları beynimizle, hatta kalbimizle bile değil, midemizle veriyoruz. İfade özgürlüğü soyut bir kavram. Yiyecek bir şey olmamasıysa son derece somut. Silahlı kuvvetlere, emniyete ve ulusal muhafızlara istediğiniz kadar para gömün, insanların karnı doymadığı zaman kaba kuvvetle elde edebileceklerinizin sınırı belli."
Merkez bankaları için enflasyon kötünün iyisi
Rusya'da yayınlanan Vedomosti gazetesine göreyse Batı'nın finans politikaları da gıda fiyatlarının artmasında önemli bir rol oynuyor:
"Enflasyondaki artışın ardındaki bir başka küresel faktör de gelişmiş ülkelerin pandemide talebi desteklemek için aldıkları kapsamlı önlemler. Bu önlemler oldukça etkili oldu ama üretimin ancak yavaş yavaş toparlandığı koşullar altında arz ile talep arasındaki denge, talep yönünde ağır bastı.
"Bu ülkelerin mali düzenleme kurumlarının gözünde enflasyonun yüksek, hatta handiyse rekor düzeyde olması, talebin gerileyip yoksulluğun artmasına kıyasla kötünün iyisi anlamına geliyor. ... ABD Merkez Bankası (FED) de, Avrupa Merkez Bankası (ECB) de fiyatlardaki artışın kısıtlanması için bir şey yapmadı ve rekor düzeydeki enflasyon rakamlarına rağmen taban faizi sıfır ya da sıfırın biraz üzerinde tuttular."
Özellikle ucuz ürünler pahalanıyor
Ukrayna'da yayın yapan haber sitesi Strana ise ülkede ucuz gıda ürünleri, nispeten daha pahalı olanlara göre daha hızlı bir fiyat artışı kaydediyor:
"Ukraynalıların gelirinde herhangi bir değişiklik olmadığı için birçok aile tahıl lapasıyla besleniyor. Bu da tahıl talebini ve bunu izleyen fiyat artışlarını açıklıyor. ... Gıdanın büyük bir kısmını, ucuz fiyatlı temel gıda maddeleri oluşturuyor. Üreticiler bu fırsattan yararlanmak için fiyatları artırmaya devam ediyor. Bunun sonucunda da ucuz ürünler, nispeten daha pahalı olanlara göre daha hızlı bir fiyat artışı kaydediyor.
"Ayçiçeği yağı sadece bir yıl içinde yüzde 80 oranında zam gördü, tereyağıysa sadece yüzde 5. Domuz eti yüzde 4 pahalandı, beyaz et ise neredeyse yüzde 40'a varan bir fiyat artışı yaşadı. ... Lapa, Ukrayna'da insanların tükettiği en ucuz yemeklerden biri olduğundan birçok aile bunu tercih ediyor. Diğer ürünler ne kadar pahalı olursa tahıla olan talep de bir o kadar yüksek oluyor." (KÖ)