*Fotoğraflar: Gezi Savunması
"Kavala'ya Özgürlük", "Taksim Dayanışması" ve Gezi aileleri, Gezi davasında tutuklu bulunan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Can Atalay destek için Silivri'den sonra Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde açıklama yaptı.
Açıklamayı TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Pınar Giritlioğlu okudu. Açıklamanın ardından, adalet, demokrasi ve özgürlük talepleriyle kırmızı balonlar uçuruldu.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde yapılan eylemde Taksim Dayanışması'nın basın açıklamasını TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Pınar Giritlioğlu okudu. pic.twitter.com/jLyUP0aOmL
— #GeziyiSavunuyoruz (@gezisavunmasi) May 28, 2022
"Gezi kendiliğindendi, herkesti..."
Çiğdem Mater: Gezi, hepimizi olanca sıradanlığıyla kendiliğinden bir araya getiren bir parktı, evet. Hikayesi upuzun, memleket gibi bir park. Bu parkın ağaçları, kaç çocuk yapacağımızı söyleme cüreti gösterenlere karşı da, kiminle aynı evde oturacağımıza karar verme cüreti gösterenlere karşı da yerinde kalsın istiyorduk.
"Eteğimizin boyuna, şarkımızın diline hadlerineymiş gibi karışmaya çalışanlara kocaman kalabalıklarla ve ağaçlarımızla yanıt verdik. Kesilmesini engellediğimiz her ağaç, geceleri sokakta özgür yürüme hakkımızdı. Dökülmesini engellediğimiz her beton, istediğimiz aşkı kimseye hesap vermeden yaşama özgürlüğümüzdü.
"O Haziran'da, o ağaçlar ve o park için şu memlekette gönlümüzün istediği gibi yaşayabilmek için bir araya gelen, birbirini tanıyan, tanımayan, aynı fikirde olan, olmayan, milyonlarca insan günlerce sokaktaydı. Neşe ile, kahkaha ile, dayanışma ile direndiler şiddete. Gezi, kendiliğindendi, herkesti, hepimizdik. Hepimiz oradaydık."
"Gezi sönmeyecek umut"
Mücella Yapıcı: "Dokuz yıl önce bugün, bu saatlerde, hukuksuz bir yıkımı durdurmak, kendimizi, kentimizi savunmak için ağaçlara sarılıyorduk. Bugün, tüm haklılığımızla, umudumuzla, bu karanlık günleri aşmak için birbirimize sarılıyoruz. Bugün en çok da Mine Özerden ve ailesine sarılıyoruz. Babası 'Proleter Şoför' Ahmet Yalkın Özerden'in hayatını kaybettiğini cezaevinde birlikte öğrendik. Mine'nin ve ailesinin acısını paylaşıyoruz.
"Bilin ki birlikteyiz! Meydanlarda, parklarda, fabrikalarda, şantiyelerde, kampüslerde, cezaevlerinde, nerede olursak olalım sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. Gezi, eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için bu ülkenin sönmeyecek umududur. Biz hâlâ bu umutta inatçıyız. Biz hala Gezi'deyiz.
"Dokuz yıl önce bir parktan doğan umudu hayatta tutan dayanışmamızı büyütmeye devam edeceğiz. Hak savunucularının cezaevlerine kapatılmadığı, doğamızın rant için talan edilmediği, öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin özgür, özerk, demokratik üniversitelerde bilim ürettiği, emekçilerin sermaye firavunlarına diz çöktürdüğü, kadın cinayetlerinin son bulduğu, kent meydanlarının gerçek sahipleriyle şenlendiği, çocuklarımızın özgür düşlerindeki adil günler için mücadeleye devam etmek üzere... bu daha başlangıç!" (RT)