Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, basın ve ifade özgürlüğünün istismar edilerek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) tahrik edilmeye çalışıldığı iddia edildi.
Uzun zamandır kendi alanı dışında açıklama yapmaktan kaçınan Genelkurmay Başkanlığı, sessizliğini TSK'nın tahrik amaçlı haber, iddia ve yorumlarla yıpratılmaya çalışıldığını ileri sürerek 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde bozdu.
Genelkurmay'ın internet sitesinde yer alan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Son zamanlarda, yasal mevzuatla belirlenmiş olan vazifesini, tamamen görevine odaklı, devletine ve Yüce Milletine hizmet aşkı ile en iyi şekilde yapma gayreti içinde olan Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan, maksatlı olduğu değerlendirilen, haber, iddia ve yorumlara sıkça rastlanmaktadır.
* Tahrik amaçlı olan ve yapıcı eleştiri sınırlarını aşan bu tür iddia ve yorumların, Türk Silahlı Kuvvetlerinin fedakâr ve kahraman mensuplarının moral motivasyonunu ve görevini en iyi biçimde yapma azim ve gayretini zaafa uğratmayı hedeflediği üzüntü ve endişe ile izlenmektedir.
* Bazı yazar, konuşmacı ve meslek kuruluşu temsilcilerinin; basın ve ifade özgürlüğünü istismar ederek, başta Atatürk olmak üzere tarihe mal olmuş asker kişilerin de şerefle taşıdıkları askeri unvanlarını bile seviyesizce alay konusu yapmaları, astlık-üstlük münasebetlerini ve dünyanın en disiplinli ordusu olarak gösterilen ordumuzda disiplin anlayışını zedelemeye yönelik söz ve yazılarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ve onun değerli mensuplarını tahrik etmeye çalışmaları, talihsizliktir.
* Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman ve fedakâr mensupları; en kıdemsiz erinden en yüksek rütbeli general/amiraline kadar, hiçbir tahrike kapılmadan, çelikleşmiş bir birlik ve bütünlük içinde, Anayasamızın temel niteliklerine ve parlamenter demokratik sisteme sıkı sıkıya bağlı olarak, ülkemize ve Yüce Milletimize hizmet etmeye devam edecektir.
Hedef Coşkun ve Kocasakal mı?
Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamanın Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ı hedef aldığı ileri sürüldü.
Coşkun 29 Nisan tarihli "Paşa" adlı köşe yazısında sahipli ve rütbeli "paşa" adında bir köpekle sahipsiz bir köpek arasında geçen diyalogu yazmıştı.
Kocasakal ise 30 Mart'ta Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde Anadolu Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından düzenlenen "Yargı bağımsızlığı ve yeni anayasa" konulu konferansta, "Zannettik ki Cumhuriyet barolarda korunur. Biz zannettik ki günde beş vakit laiklikten söz ederek laiklik korunur. Biz zannettik ki ordumuz var. O güçlü ordu bizi korur. Artık TSK vesaire yerine Türk silahsız kuvvetleri var. Siz Türk silahsız kuvvetlerisiniz. Bu yüzden durmadan çalışacağız" demişti.
"Medyanın hedef alınması yakışık almadı"
Genelkurmay'dan yapılan açıklamayı Bekir Coşkun ve Ümit Kocasakal Cumhuriyet gazetesine değerlendirdi.
Coşkun, Genelkurmay'ın açıklamasını kendi üstüne alınmadığını ifade ederek, 25 senedir pazar günleri hayvanlarla ilgili yazı yazdığını ve bunun da iki köpek arasındaki diyalogdan ibaret bir mizah yazısı olduğunu söyledi.
"Zeki Müren'e paşa derlerdi. Türkiye'de bir sürü de papağana, kediye, köpeğe paşa adı takılır. Kaldı ki askerlerin paşa unvanını kullanmaları engellenmiştir zaten.
"Eğer Genelkurmay'ın alınması gereken bir şey varsa, TSK'ya televizyonlarda siyasi platformlarda bunca saldırı, yaralayıcı ve kırıcı sözlere, olup bitenlere alınsın."
"Askerlerle ilgili o kadar küçük düşürücü ifadeler yer aldı, bütün bunlara alınmadılar da benim mizah yazıma niye alınsınlar."
"Basın özgürlüğü gününde kalkıp da medyanın ima yoluyla yazarların hedef alınması ayrıca hiç yakışık almadı."
"Ben 'barolar' değil 'balolar' demiştim"
Ümit Kocasakal ise, "Türk Silahsız Kuvvetleri" diye bahsettiğinin halkın ta kendisi olduğunu söyledi.
"Salona dönüp artık siz varsınız, TSK'dan bir medet ummamak lazım, Cumhuriyeti artık siz koruyacaksınız demeye çalıştım."
"Ben her zaman TSK'nın kurumsal kimliğine sahip çıktım ve devam edeceğim. Bugüne kadar olan süreçte benim ne söylediğim ve duruşum bellidir. Atatürkçülüğe de, Kemalizme de eylem ve söylemlerimle sahip çıkmış bir insanım."
"Bildirinin muhatabının ben olduğumu zerre kadar düşünmüyorum. Orada yazarlar ve konuşmacılardan bahsediliyor. Eğer Genelkurmay beni hedef alıyorsa da üzülürüm. 'Biz 90 sene yattık, Cumhuriyet'i balolar korur sandık' demiştim ama 'balolar' lafımı, 'barolar' şeklinde yazdılar." (EKN)