Gelişmiş Ülkeler Çevre Konusunda İkiyüzlü
"Ekolojik dengenin korunması, insanlığın geleceği açısından da çok büyük bir önem taşımaktadır. Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak her insanın hakkıdır" denilen açıklamasında İHD, herkesi, çevre felaketlerine yol açan politikalara karşı duyarlı olmaya çağırdı.
Hasankeyf, SİT alanları, ormanlar
Çevre Bakanlığı başta olmak üzere resmi kurum ve kuruluşları gündelik, faydacı politikalar uygulamakla eleştiren İHD, Türkiye'de ve dünyada çevreye zarar veren uygulama ve politikaları da özetledi:
* Güneydoğu Anadolu Projesi çerçevesinde, başta Hasankeyf ve çevresi olmak üzere dünya mirası olan tarihi eserlerin enerji üretimi adına sular altında bırakılması,
* Tüm tepkilere rağmen, insan sağlığını tehdit eden baz istasyonlarının giderek çoğalması,
* Kar uğruna doğal bir çok SİT alanının tahrip edilerek kullanıma açılması,
* Ormanların yerleşim amacıyla yok edilmesi, yakılması,
* Birçok sanayi kuruluşunun yeterli arıtma sisteminin bulunmaması,
* Petrol ve yan sanayi ürünlerinin giderek hayatımızda daha fazla yer alması çevre felaketlerinin zeminini oluşturmaktadır.
ABD ve gelişmiş ülkeler
* Ekolojik dengenin korunması için hazırlanan bir çok bildirgeyi, Amerika Birleşik Devletleri'nin imzalamamış olması, gelişmiş ülkelerin çevreyi kirleten sanayi ürünlerini gelişmemiş ülkelerde üretmesi ve bu ülkelerde çevre kirliğinin önlenmesi için çaba harcamaması dünyanın ekolojik dengesini bozmakta ve gelişmiş ülkelerin çevre konusundaki ikiyüzlülüklerini göstermektedir.
* Gelişmiş ülkeler, sadece çevreyi kirleten ürünlerini gelişmemiş ülkelerde üretmekle kalmayıp aynı zamanda kanserojen etkisi bulunan ve dönüşümü mümkün olmayan sanayi atıklarını da bu ülkelere göndererek bu ülkeleri adeta birer çöplük gibi kullanmaktadır.
* Gelişmiş ülkeler, çevre konusunda ikiyüzlü ve çifte standartlı bir politika izlemektedir. (BB/NK)