Yaz tatillerinde matbaada yazı dizmesini, sayfa mizanpajını ve baskı makinesinde baskı yapmayı öğrendim.
Kendimi matbaacı olarak yetiştirdikten sonra hepsi de şair - yazar olan üstatlarım Ahmet Nadir Caner, Hasan Hayali Yavaş ve Arif Yaşar Bağ'ın yanlarında yetişerek gazeteciliğe başladım.
Yenises gazetesinde 30 yıl
Sırasıyla "Özgörü" gazetesi, Tarsus "İçel Postası" gazetesi, "Tercüman" gazetesinin Tarsus muhabirliğini yaptım ve 30 yıl Tarsus "Yenises" gazetesinde görevimi sürdürdüm.
Bu gazetede çalışmayı üç yıl önce bıraktım. Şimdiyse, haftalık "Merhaba" gazetesini çıkarıyor ve Tarsus "Yeni Doğuş" gazetesinde günlük makale yazıyorum.
Çok aç yattığımı bilirim
1970'lerde "Yenises" gazetesini kurarken, parasızlıktan makinenin parçalarını taşıyacak hamal bulamadım, sigaram bitmesin diye sigaramı ikiye bölüp içtim.
İşçi kadrosunu zorlukla buldum. Çok aç yattığımı bilirim. İşçi parasını alır, ben parasız giderdim.
Saygı gösteren, küfür eden var
Mesleğe fazla değer verilmiyor. Bunu düşününce aklıma bir anım geliyor : 1967'deydi galiba, Ankara "Yenigün" gazetesine telgraf çekmek için postaneye gittim ve gişeye yaklaştım. Basın kartımı göstererek "Basın" dedim. Memur bana, "Nereye basayım?" dedi. Kartımı alıp müdürüne gösterdi.
Şu an ise, çevremizdeki kurumlar bizlere saygı gösteriyorlar. Zaman zaman telefon edip küfür edenler de yok değil.
Büyük hüner istiyor
Mesleği sevdim fakat taşrada gazetecilikte hiç gülmedim. Taşrada hele hele bir ilçede gazetecilik yapmak büyük hüner ister.
Gazeteciliğimi sürdürürken, dürüstlükten hiç taviz vermedim. İki defa milletvekili adayı oldum. Birisinde ön seçimi kazandım ama Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Merkezi'nden veto yedim. Sonunda sınıf arkadaşım seçildi. Bu alanda büyük darbeler yedim. Bir defa da Belediye Başkanı adayı oldum. Bütün bunlara rağmen gazetemi kapatmayı hiç düşünmedim. Hatta ölürsem mezarımın başına matbaa makinelerimin en eskisini koyduracağım.
61 yaşında mücadelem sürüyor
Doğup büyüdüğüm Tarsus'ta bu meslekte mücadelemi sürdürüyorum. 61 yaşında gazetemin başındayım. Sahibi olduğum haftalık "Merhaba" gazetesinin yazı işleri müdürlüğü görevini ise oğlum Cemal Dolaşmaz yapıyor. Diğer aile üyeleri ise, dava, zamansızlık ve aldığım darbeler nedeniyle sürekli şikayet ediyorlar. (EÖ)