Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun düzenlediği 2. Gazetecilere Özgürlük Kongresi sonuç bildirgesinde hükümete yargı bağımsızlığının sağlanması, basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması, hapisteki gazetecilerin serbest bırakılması, gazetecilerin örgütlenme özgürlüklerinin güvence altına alınması, toplumsal olayları izleyen habercilerin güvenliğinin sağlanması, editoryal bağımsızlığın güvence altına alınması ve sosyal medyada paylaşılan görüşlerin kovuşturulmasına son verilmesi çağrısı yaptı.
İstanbul’da gerçekleşen kongre sonuç bildirgesinde kongrenin basın ve ifade özgürlüğü ihlallerinin ülkede demokratikleşmeyi engelleyen etkenlerin başında geldiğine dikkat çekti.
Halkın bilgiye ve gerçeğe ulaşabilmek için sosyal medya araçlarının kullanımına yönelmesi üzerine, hükümetin bu araçların kontrol altına alınması için girişimler başlatmasından kaygı duyduğu ifade eden kongre, Türkiye'de merkez medyada üç okur temsilcisi (ombudsman) olduğunu, okur temsilciliği kurumunun geliştirilmesi gerektiği belirtti.
Ayrıca Gezi direnişinin devam ettiğini hatırlatan Kongre Türkiye’deki demokratikleşme, özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesinin sadece basın özgürlüğüyle sınırlandırılamayacağını; bütün halkın ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, toplantı, gösteri ve yürüyüş yapma özgürlüğü ile temel hak ve özgürlükler mücadelesiyle bütünleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kongre talepleri şöyle:
* Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olabilmesi için yargının tam bağımsızlığı sağlanmalıdır.
* Türkiye'de basın özgürlüğünün önündeki tüm yasal engeller derhal kaldırılmalıdır. Türk Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve Basın Yasası uluslararası basın ve ifade özgürlüğü kriterleri temelinde yeniden ve derhal düzenlenmelidir.
* Gazetecileri mesleki faaliyetlerini yapamaz hale getiren her türlü cezai önlem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre basın özgürlüğü ihlalidir. Bu nedenle mesleki faaliyetleri nedeniyle hapiste bulunan gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır. Gazetecilerin, iktidarı haberleri, yazıları ve konuşmalarıyla rahatsız ettikleri için terörist olmakla suçlanmalarına derhal son verilmelidir.
* Hükümet, gazetecilerin sendikal örgütlenme özgürlüğünü güvence altına almak için gerekli tüm adımları en kısa sürede atmalıdır.
* Gezi Parkı gösterileri sırasında bir kez daha görüldüğü gibi polis gazetecilerin görev yapmasını engelledi ve gazetecileri hedef aldı. Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum ve halkın haber alma hakkına doğrudan saldırıdır. Hükümete, toplumsal olayları izleyen gazetecilerin güvenliğini sağlamak ve onlara uygun çalışma ortamını temin etmekle mükellef olduğunu hatırlatırız.
* Gezi Parkı gösterileri, hükümetin, bazı medya patronlarıyla yaptığı işbirliği ve diğer bazı medya patronları üzerindeki baskısının yayın organlarını habercilik yapamaz hale getirdiğini bir kez daha göstermiştir. Kongre, bu durumun Türkiye'de gazeteciliği kemiren otosansürün en önemli nedeni haline geldiğine dikkati çekti ve hükümeti ve patronları editoryal bağımsızlığın güvence altına alınması için gerekli adımları atmaya çağırdı.
* Sosyal medyanın özgürlüğü Türkiye'de iletişim özgürlüğünün en temel göstergelerinden biridir. İnsanların sosyal medyada dile getirdikleri görüşleri nedeniyle kovuşturmaya uğramaları kabul edilemez. (EA)