Özellikle Suriye sınırındaki gelişmeler ve Niğde IŞİD davasıyla ilgili haberleri hükümete yakın medya organlarının tepkisini çeken ve Twitter üzerinden hedef haline getirilen Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ahmet Şık’a bir “uyarı” da Emniyet ve istihbarat çevrelerinden geldi.
İki hafta önce bir istihbaratçının aradığı gazeteciyi 19 Şubat’ta arayan İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü'nden bir polis, hakkında İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan bir saldırı ihbarı aldıklarını bildirdi. Memur, ertesi gün de Cumhuriyet gazetesine giderek Şık’a koruma isteyip istemediğine dair belgeyi imzalattı.
Aynı bildirim, Hrant Dink cinayetinde devletin sorumluluğuna işaret eden yazı ve kitaplar yazdıktan sonra Odatv soruşturmasından Şık gibi 13 ay cezaevinde kalan Posta gazetesi yazarı Nedim Şener’e de yapıldı.
“Saldırı AKP ve MİT bağlantılı olabilir”
Şık ve Şener’e sunulan evrakta “Suriye/Esad rejimi ve THKP/C Acilciler terör örgütü ile irtibatlı Mihraç Ural'ın organizesinde, 2015 yılı Mart ayından genel seçimlere kadar ülkemizde bir dizi terör eylemi planlandığı, planlanan eylemler arasında canlı bomba, suikast vb eylemlerin yer aldığı, eylemlerde yer alması muhtemel şahısların önümüzdeki günlerde Türkiye'ye aktarılması ya da Türkiye'deki irtibatlarının harekete geçirilmesinin beklendiği, eylem hedefleri arasında Ahmet Şık'ın da bulunduğu bildirilmiştir” yazıyordu.
Rutin olarak tehdit aldığını ancak koruma istemediğini söyleyen Şık, evrakı imzalarken de, kaleme aldığı yazıda sözü geçen Mihraç Ural'dan değil aksine AKP ve MİT'le bağlantılı kişi ya da örgütlerden saldırı olabileceğini savundu. Ayrıca gazeteci, Twitter'daki sahte hesapların da hükümet ya da MİT kontrolünde olduğunu düşünüyor.
Suikastçısı (!) telefonun diğer ucunda
Ayrıca İnternet ortamında süreci anlatan Şık, olası bir saldırıda hedef saptırmaya çalışıldığını ifade etti.
Gazeteci, Emniyet kaynakları iddiaları telefonda Mihraç Ural’a sorduğundaysa şu yanıtı aldığını belirtiyor: “Bu çok komik. Uzun zamandır Mihraç Ural adı üzerinden yalan senaryolar üretiliyor. Daha önce de benzer senaryolar gündeme sokulmuştu. Şimdi yine aynı kurguyla halkı tedirgin etmek, seçimlerde AKP'ye karşı oy kullanacak insanları sindirmek istiyorlar. Suriye ve Mihraç Ural kaynaklı terör dalgası yaşanacak senaryosuyla provokasyonlar planlanıyor. Suriye'nin siyasi olarak suçlanması amaçlanıyor. Hayatımın hiçbir döneminde kimseye şiddet kullanarak zarar vermedim. Bundansonra da yapacak değilim. Siz gibi değerli aydınları halkımızın serveti olarak görüyorum. Bunu yapanları lanetliyorum.”
“Biat ettiremediklerini sindirmeye çalışıyorlar”
Sonuçta, bir saldırı olacağını düşünmeyen Ahmet Şık, korkutmaya çalışıldığını tahmin ediyor: “Kontrol edemedikleri medya organlarını, biat ettiremedikleri gazetecileri sindirmeye çalışıyorlar. Haber yapma diyorlar. Ne ile uğraştığımı ben de, beni sindirmek isteyenler de biliyor...”.
Şener: Birileri suikast mevsimini açtı
Nedim Şener de, dünkü (22 Şubat) yazısında tehdit bildirimiyle ilgili şu görüşlerini paylaşıyordu: “…Belli ki birileri suikast mevsimini açtı. Belli ki birileri bir şeyler tezgahlıyorlar ve başımıza bir şey gelmesi halinde de “olağan şüpheli” de belli. Böyle bir durumda insan ne yapar bilmiyorum? Bildiğim tek şey, Türkiye’de bu tür olaylar hiç de göründüğü, gösterilmek istendiği gibi değildir. Tehlike bazen çok yakındadır, hemen yanımızdadır.” (EÖ)