Değerli Mülkiyeliler Birliği Yöneticileri,
Derneğimizin 1335 Numaralı üyesi Hıncal Uluç'un 4 Şubat 2011 tarihinde Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde yazdığı çirkin yazı gazetecilik etiği açısından kabul edilemez niteliktedir.
Önceki yazılarında da benzer çirkinliklere imza atan Hıncal Uluç'un Gamze Özçelik olayındaki tavrını hatırlayalım.
Gamze Özçelik'in eski sevgilisi Gökhan Demirkol Özçelik'i ilaçla uyutup porno görüntülerini internet yoluyla yayınladığında olayla ilgili yorum yapan ve köşesinde "Su testisi su yolunda kırılır" diyen Nazlı Ilıcak'ı hatırlayalım. Özçelik'in bulunduğu yere oyunculuğuyla gelmediği iması, Ilıcak'ın erkeksi diline yakışır saldırganlığının en bayağı örneklerindendi.
Hıncal Uluç da kusur kalmamıştı o günlerde kötülük dayanışmasından. Pek sevdiği adli tabiplik, savcılık, yargıçlık rollerine bürünmüştü yine : "Gamze de, avukatı da hiç de inandırıcı şeyler söylemiyorlar.. Gökhan'ı itham ederken, inandırıcı sebepler ileri sürmeleri gerek.. "Niye yaptı?.. Niçin yapsın" sorularına ikna edici gerekçeler gerekiyor.. İnsan uyurken tecavüze uğrasa, uyanınca anlamaz mı?. Bu iş bu kadar kolay mı?" demişti.
İnsanın uyurken tecavüze uğrarsa uyanınca anlaması gerektiği bilgisine nereden vakıf olduğu, niye kendisinin bu gibi konularda hep ikna edilme ihtiyacı duyduğu, inandırıcı sebepler kategorisinde nelerin yer aldığı gibi bir çok soruyu cevapsız bırakan bu saldırgan yazıyı vıcık vıcık övgülerle Gamze Özçelik'i taltif edeli daha üç ay bile olmamışken yazmıştı üstelik.
Aynı çatallı, iknaya muhtaç dili bu kez de Defne JoyFoster'in ölümünün ardından kullandı Hıncal Uluç. Sabah'taki çürümüş köşesinden, "Bunu bana kimse kabul ettiremez" diye pespaye bir üslupla meydan okudu Defne Joy'un ardından güzel sözler yazanlara.
O,kara kalabalığın, "Çoğunluk" filminde onca güzel anlatılan o ikiyüzlü orta sınıfın berbat ahlakçılığını kaşımak, kötülük dayanışması için kalkışma çağrısında bulunmak adına yaptı bunu.
Bu kötülük dayanışmasıyla pornografik bir merakla, imalarla didik didik edildi diriler de, ölüler de.
Bugünü zehirlemekle yetinemedi, küçücük bir bebeğin yarınına da kalem uzattı utanmadan Uluç"yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde", diye zifiri kehanetlerde bulunularak.
Hıncal Uluç'un hak ettiği tepkiyi gazetecilerin meslek birlikleri tarafından göreceğine inanıyoruz.
Biz, aşağıda imzası bulunan Mülkiyeliler Birliği üyeleri olarak Hıncal Uluç'un Derneğimiz üyeliğinden çıkartılmasını talep ediyoruz.
İmzacılar