Fransa Hükümeti Ceza ve Ayrımcılığı Görüştü
Fransa İçişleri Bakanlığı'na yakın bir kaynak, olayların Paris bölgesinde inişe geçtiği, başkent dışında ise, aynı seyri izlediğini açıkladı. Olayları bastırmakla görevlendirilen polislerden 12'si atılan taşlardan hafif şekilde yaralandı.
Paris'te azalma var, diğer kentlerde sürüyor
Daha önce olduğu gibi bu gece de Fransa'da kamu kurumları saldırıya uğradı. Val-de-Marne Bölgesi'nde Vitry-sur-Seine Hastanesi'nin bir cephesine molotof kokteyli atıldı, Sevran'da bir kolej, Villepinte'te bir jimnastik salonu, Stains'te bir otobüs ateşe verildi. Olayların ilk patlak verdiği Clichy-sous-Bois'da iki İtalyan gazeteci dövüldü.
Lemonde.fr sitesine göre, Paris dışında ise, Bordeaux kentinde bir anaokulu ve bir İş Bulma Kurumu (ANPE) bürosu kundaklandı. Ayrıca, Vaulx-en-Velin, Brest ve Havre'da da birer anaokulunda yangın çıktı.
Olayların hızlı şekilde yayıldığı ve en az 180 aracın ateşe verildiği Nord-Pas-de-Calais ve Picardie gibi kuzey bölgelerinde, iki okulun biri kısmen diğeri tamamen yandı. Kuzeyin diğer bir bölgesi olan Nord'da, valilik aralarında beş okulun da bulunduğu kamuya ait 50, özel mülkiyete ait 7 yapıya zarar verildiğini açıkladı.
Auxerre kentinde, bir binanın bodrum katında çıkan ve tüm binanın boşaltılmasına yol açan yangında 15 kişi hastaneye kaldırıldı. Besançon ve yakın yerlerde 20 kadar araç yandı. Saldırılar Belfort, Marsilya ve Toulouse'da da sürdü.
30 aracın yakıldığı Marsilya'da, 7'si çocuk 9 kişi gözaltına alındı. Fransa'da olayların başladığı günden bu yana Marsilya'da ilk kez bu kadar fazla araca zarar verildi. Toulouse'da yolcuları dışarı çıkarıldıktan sonra bir otobüs ateşe verildi. Bu tepki olarak, otobüs şoförleri, otobüsün yakıldığı bölgeye seferleri askıya aldılar.
De Villepin: "Olaylar şeffaf şekilde araştırılacak"
Diğer yandan, dün akşam TF1 televizyonuna haber bülteninde konuk olan Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, banliyölerde yaşanan çatışmalarla ilgili acil önlemlere başvuracaklarını açıkladı.
Saldırıları "kabul edilmez ve bağışlanamaz" bulan ve devletin buna yanıtının "sert ve adil" olacağını açıklayan Başbakan de Villepin, gerektiği durumda olayların yoğunlaştığı bazı mahallelerde sokağa çıkma yasağı ilan edebileceklerini duyurdu.
Başbakan, bugünkü acil toplantıda Bakanlar Kurulu'nun alacağı kararın Resmi Gazetede yayımlanmasının ardından, Valilerin yarın (çarşamba) sabahtan itibaren kendi bölgelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edebileceklerini açıkladı.
Fransa Başbakanı, diğer yandan, derneklere yardımı öngören ve eğitim, işsizlik ve konut politikalarının gözden geçirileceğini de bildirdi.
"Saldırıların temelinde İslamcılar yok"
De Villepin, Clichy-sous-Bois'da iki gencin polisten kaçarken elektrik akımına kapılarak can vermesiyle ilgili Fransa'da olayların başlamasına yol açan ve aynı bölgede bir camiye göz yaşartıcı bomba atılmasıyla ilgili olayların şeffaf şekilde soruşturulacağı sözü verdi.
Camiye göz yaşartıcı bombayı güvenlik kuvvetlerinin yapmadığını savunan Başbakana göre, "organize suç örgütleri kargaşayı körüklüyor. Toplumdan kopan gençler de buna karışıyor". De Villepin, gençlerin ailelerini sorumluluğa davet etti ve şiddetin sonlanması için çaba göstermeye de çağırdı.
Başbakan, "Tüm bunların arkasında İslamcıların parmağı yok mu?" sorusuna "İşin temelini bugün bu oluşturmuyor" yanıtını verdi. Elysées Sarayı'nda yapılan İç Güvenlik Zirvesi'nde alınan kararlara değinen De Villepin, banliyölerde görevli polis ve jandarma sayısının 8 binden 9 bin 500'e çıkarılacağını açıkladı.
Yasa 1955'te çıkarıldı, bir kez uygulandı
De Villepin'in Valilere sokağa çıkma yasağı ilan etme yetkisi veren düzenleme, Cezayir Savaşı'nda (1954-1962) Olağanüstü Hal ilan etmek için 3 Nisan 1955'te 55-385 numarasıyla çıkarıldı ancak nadir uygulandı.
Bu yasaya şimdiye kadar, sadece 1984'de Yeni Kaledonya'da başvuruldu. Yürürlüğe girmesi için Bakanlar Kurulu kararını gerektiren yasanın 5. maddesi ise, Valilere, belirlenen yer ve karara bağlanan saatlerde yaya ve araç trafiğini yasaklama yetkisi veriyor. Adı yasada geçmese de bu günümüz koşullarında sokağa çıkma yasağı ilan etme anlamını içerebileceği tartışılıyor.
Yasada bölge valilerine de, "bir koruma alanı yaratma" ve "kamu makamlarının icraatlarını engellemeye çalışan kişilerin bölgede bulunmalarını yasaklama" yetkisi de veriliyor.
Yasanın 8. maddesi, "Gösteri salonları, içki satan yerler, toplantı salonları ve huzursuzluk yaratmak amacıyla yapılan toplantıları yasaklama" yetkisi de veriyor. Yasa, aynı zamanda, gece-gündüz evlerde arama yapılması ve basın ve her tür yayınların denetim altına alınmasına da imkan veriyor.
Askeri Mahkemelerin kurulmasına da olanak sağlan yasa, sokağa çıkma yasağına aykırı davrananların iki ay hapis ve 3 750 Euro para cezası verilmesini öngörüyor. Olağanüstü Hal, 12 güne kadar hükümet yetkisiyle sürdürülebiliyor ancak 12'den fazla uygulanması Parlamento onayına bağlı.
İşsizlik ve iş alımında ayrımcılık sorunu
Fransa'da 15 bin eğitimsiz gencin bulunduğunu söyleyen Fransa Başbakanı, eğitim desteği verileceğini açıklamasından sonra, Fransa'da bazı mahallerde yaşayan gençlerin yüzde 40'ının işsiz olduğunu söyledi ve İş Bulma Kurumları'ndan şehirlerin hassas bölgelerinde yaşayan gençlerden yapılan başvuruları değerlendirmelerini ve üç ay içerisinde ya bir iş ya da bir staj teklif etmelerini istedi.
"Kardeşçi, misafirperver ve herkese olduğu şekilde saygı gösteren bir Cumhuriyet" hedefini anlatan De Villepin, "daha insana yakışır binalar inşa edilmesi" gibi konuta ilişkin çözümlerini anlattıktan sonra "ayrımcılıklara karşı sessiz kalamayız" dedi ve herkesin sorumlu davranmaya çağırdı.
Başbakan, 31 Aralık 2004'te kabul edilen bir yasa ile oluşturulan ve 23 Haziran'da fiilen kurulan ancak cezai yaptırımı bulunmayan Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Yüksek Kurulu'na (HALDE) cezai yetki kazandırma niyetinde olduğunu açıkladı.
Irk, cinsiyet, engellilik veya dini hoşgörüsüzlük temelinde, ayrımcılığın etkilediği kişilere yardım etme ve yönlendirme görevi olan bu kurul, ancak bir savcıyı göreve çağırabiliyor ve yargıya belge sunabiliyor. (EÖ)