İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla açılan soruşturma devam ederken, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği önceki dönem başkanlarından Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, konunun hukuki boyutlarını değerlendirdi.
Yeşildere, İmamoğlu’nun yatay geçişinin tamamen yasal olduğunu vurgularken, sürecin fakülteler tarafından yürütüldüğünü ve YÖK’ün o yıllarda denklikle ilgili herhangi bir bağlayıcı kuralı bulunmadığını söyledi.
"İmamoğlu’nun yatay geçişi mevcut yasalara uygundu"
Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında Kıbrıs Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yaptığı süreç hakkında konuşan Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, o dönemde yatay geçiş yetkisinin fakültelere ait olduğunu belirtiyor.
“YÖK, 1982 Anayasası’na dayanarak kurulan bir kurumdur ve 2547 sayılı yasa ile yükseköğretim sistemini düzenler. O yıllarda yatay ve dikey geçişlerin fakülteler tarafından belirlendiğini görüyoruz. 2547 sayılı yasanın 7. maddesinin e bendi, yatay ve dikey geçişleri düzenleme yetkisini Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) verirken, uygulamayı üniversitelerin kendisine ve fakültelere bırakıyordu” diyor Yeşildere.
"Yatay geçişlere dair belirlenmiş olan esaslar üniversitelerarası geçişleri kapsıyordu. Üniversiteler, kendi belirledikleri kurallar çerçevesinde yatay geçiş başvurularını kabul ederdi. O dönemde fakülteler, başvuran öğrenciler için kriterleri ve kontenjanları belirler, öğrencileri transkriptleri, not ortalamaları ve diğer başarı ölçütlerine göre değerlendirirdi” diye ekliyor.
"1990 yılında YÖK'ün denklikle ilgili bir yönetmeliği yoktu"
YÖK’ün 1990 yılında yurtdışından yatay geçişler için bir yönetmelik çıkardığını ancak bu yönetmelikte denklik şartının bulunmadığını anlatan Yeşildere, “Resmî Gazete’de yayımlanan 20454 sayılı yönetmelikte diploma denkliği gibi bir koşul bulunmuyor. O yıllarda yurtdışından önlisans ve lisans düzeyinde yatay geçiş yapılabilmesi için belirlenen tek şart, öğrencinin akademik başarısıydı” diyor.
YÖK’ün yurtdışı diplomalarıyla ilgili ilk kapsamlı düzenlemeyi 2007 yılında yaptığını vurgulayan Yeşildere, “Denklik konusu Türkiye'de ilk kez 2007 yılında ele alınmış, Lizbon Tanıma Sözleşmesi'nin ardından Türkiye’de denklik konusunda yönetmelikler yenilenmiştir. 11 Mayıs 2007’de yürürlüğe giren Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği bu alandaki ilk net düzenlemeleri içeriyor” ifadelerini kullanıyor.
"Yatay geçiş süreci üniversitenin kendi yetkisiyle yürütüldü"
İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişinin dönemin fakülte yönetimi tarafından tamamen yasal çerçevede gerçekleştirildiğini belirten Yeşildere, bu sürecin fakültenin yetkisinde olduğunu vurguluyor:
“1992 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem-i Demiroğlu, İşletme Fakültesi Dekanı ise Prof. Dr. Fuat Çelebi’ydi. Bu iki kurum, 2547 sayılı yasaya dayanarak kontenjanları belirlemiş, başvuran öğrencileri liyakate dayalı olarak değerlendirmiştir. Sürecin tamamen yasal prosedüre uygun olduğunu görüyoruz” diyor.
İmamoğlu’nun transkriptinde 1. ve 2. sınıfta alması gereken bazı dersleri almadığının tespit edildiğini, ancak kendisinin alt sınıflardan bu eksik dersleri tamamlayarak mezun olduğunu aktaran Yeşildere, “Bu da bize sürecin fakültenin belirlediği akademik kurallar çerçevesinde yürütüldüğünü gösteriyor” diye ekliyor.
"İmamoğlu’nun diploması yasaldır"
Ekrem İmamoğlu’nun 1994 yılında İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduğu ve diplomasının tamamen geçerli olduğu yönünde açıklamalarda bulunan Yeşildere, "O dönemde geçerli olan mevzuata göre yatay geçiş süreci yasal ve geçerliydi" diyor.
“İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı yıllarda, yurtdışı üniversitelerden gelen öğrenciler için YÖK tarafından belirlenen herhangi bir denklik şartı yoktu. Yatay geçiş yetkisi, tamamen üniversitelerin ve fakültelerin inisiyatifindeydi. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi, Girne Amerikan Üniversitesi’nden başvuruları kabul etmiş ve İmamoğlu da diğer başvuranlarla aynı değerlendirmeye tabi tutulmuştur” ifadelerini kullanıyor.
Bu sürecin hukuken tartışmaya açık olmadığını belirten Yeşildere, "6 yıl sonra getirilen bir denklik kuralının geriye dönük uygulanması mümkün değildir" diyerek, İmamoğlu hakkındaki iddiaların hukuki zemininin olmadığını vurguluyor.
"Sonradan alınan kararlarla geçmişteki uygulamalar geçersiz kılınamaz"
YÖK’ün 1993 yılında yurtdışı üniversitelerle ilgili tanınırlık ve denklik konularında yeni kararlar almaya başladığını, ancak bu kararların geriye dönük olarak uygulanamayacağını söyleyen Yeşildere, şunları ekliyor:
“O yıllarda İstanbul Üniversitesi, kendi belirlediği kriterlere göre yatay geçiş listesi oluşturmuş ve öğrencileri kabul etmiştir. İmamoğlu’nun yatay geçişi bu listeler dahilinde yapılmışsa, hiçbir usulsüzlük söz konusu değildir. YÖK’ün denklikle ilgili net düzenlemeleri 2007 yılı ve sonrasında gelmiştir. 1990 yılında yürürlükte olmayan bir düzenlemenin, geçmişteki uygulamaları geçersiz kılmak için kullanılması hukuken doğru değildir.”
"Soruşturma hukuki temele dayanmıyor"
Soruşturma sürecini "hukuki temelden yoksun" olarak değerlendiren Yeşildere, "İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi'nden aldığı diplomanın gerçek ve yasal olduğu açıktır" diyor.
“YÖK bu konuda 1993’ten önce bir düzenleme yapmadı, ilk denklik yönetmeliği 2007’de çıktı. İmamoğlu’nun yatay geçişi ve mezuniyeti tümüyle yasaldır. YÖK’ün 6 yıl sonra aldığı bir kararın geçmişe dönük işletilmesi hukuka aykırıdır” diyerek tartışmalara noktayı koyuyor.
İmamoğlu’nun diploması | Adem Sözüer: Yargısal taciz uygulamasının örneklerinden biri
Bugün 15:03
(EMK)