"Kriz ve dalgalı kur bizi yıktı"
Ulaştırma Bakanı Oktay Vural , Sudan Ekonomi ve Yatırım Bakanı Jalal Eldiğer , Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Halk Bankası Genel Müdürü Emel Çabukoğlu 'nun konuk olarak katıldığı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis toplantısı geçtiğimiz günlerde yapıldı. Toplantıda söz alan Ardes Zeytincilik'in sahibi Gürkan Renklidağ şunları sorunlarını şöyle anlattı:
* 1998'den bu yana Aydın Organize Sanayi Bölgesi'nde üretim yapıyoruz. Ardes Zeytincilik olarak biz, Almanya'dan Amerika'ya kadar bir çok ülkeye, Türk zeytini ihraç eden bir firmayız. Ve, bunun sonucunda da, ülkemize l2 milyon dolar civarında da döviz kazandırıyoruz.
* Ancak, artık bunları yapamıyoruz. Çünkü, Halk Bankası buna izin vermiyor.
* Suçumuz, Ankara'nın beceriksizliği nedeniyle yaşanan ekonomik kriz ve dalgalı kur nedeniyle ikiye katlanan kredi borcumuzu zamanında ödeyemememiz. İşte, bu yüzden ne üretim, ne de ihracat yapabiliyoruz. Bunun sonucunda oluşan zararımız ise, 2 milyon mark.
* Şimdi, buradan soruyorum, benim bu zararımı kim ödeyecek? Ardes'e yapılan bu haksızlığı protesto ediyorum.
Renklidağ: "Buyurun fabrikamın anahtarını"
Bu konuşmasının ardından, kürsüden inen Gürkan Renklidağ, elindeki anahtarı ve kredi takip dosyasını, ön sırada oturan Halk Bankası Genel Müdürü Emel Çabukoğlu'na uzatarak şöyle dedi.
* Buyurun fabrikamın anahtarını. Çünkü, ben, bu işin içinden çıkamadım. O nedenle sizin olsun...
Genel müdür: "Anahtarı verme hakkınız yok"
Bu davranışı, son derece soğukkanlı bir şekilde gülerek karşılayan Halk Bankası Genel Müdürü Emel Çabukoğlu , dosyayı, bir kez de kendisinin inceleyeceğini belirterek şu cevabı verdi:
* Sizler, istihdam yaratan, üreten, ihracat yapan ve ülkemize artı değer sağlayan kişilersiniz. Öyle olduğu için de son ana kadar ayaklarınızın üstünde durmak zorundasınız. O nedenle anahtar verme hakkkınız yok.
* Üstelik, sıkıntılarınızı da çok yakından biliyoruz. Çünkü, hepimiz aynı tünelin içinden geçiyoruz. Onun için de el ele vermek ve birbirimizi iyi anlamak durumundayız. İşte ancak, o zaman düzlüğe çıkarız.
Salon buz gibi oldu
Bu beklenmedik gelişme karşısında, tıklım tıklım dolu olan salonda buz gibi bir hava eserken, bir çok sanayici, kendilerinin de benzer durumlarla karşı karşıya olduklarını söyledi.(MT/YÖ)