İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutuklular için yaptıkları F oturmalarının 337.'sini İHD şubesi önünde gerçekleşitrdi.
Galatasaray Meydanı'nın polis tarafından kapatılarak yasaklanması Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 25 Ağustos'taki 700. haftalarından itibaren sürüyor.
İHD Hapishane Komisyonu, Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın Galatasaray Meydanı'na yürümelerinin engellenmesi üzerine, açıklamyı şube binası önünde yaptı.
Bu hafta sekiz yıldır hapishanede olan şizofren Aziz Bayın'ın hikayesi paylaşıldı ve serbest bırakılması talep edildi.
Aziz Bayın hakkında
İHD Hapishane Komisyonu'nun Aziz Bayın'ın durumu hakkında paylaştığı bilgi şöyle:
"35 yaşında şizofren olan Aziz Bayın, 8 yıldır hapishanede tutulmaktadır. Siyasi bir dosyadan 2010-2011 yıllarında Diyarbakır 4. Ağır Ceza'dan 12,5 yıl ve 5. Ağır Ceza'dan 2 yıl olmak üzere toplam 14,5 yıl ceza almıştır. Diyarbakır D tipi hapishanesindeyken Edirne E tipi hapishanesine gönderilen Bayın, burada 1 yıl kaldıktan psikolojisinin bozulması ve şizofren tanısı ile İstanbul Metris T Tipi'ne sevk edilmiştir.
"Edirne ve Bakırköy Sinir ve Ruh Hastalıkları hastanelerinden aldığı raporları vardır. Aziz Bayın daha sonra Metris T Tipinden, Silivri 9 Nolu kapalı ceza infaz kurumu hapishanesine gönderilmiştir. Burada bir müddet kaldıktan sonra İstanbul Maltepe 1 nolu L tipi hapishanesine sevk edilen Bayın, ilk sevk olduğunda tek kişilik hücrede konulmuş daha sonra 3 kişilik hücreye alınmıştır.
"Annesi Besra Bayın, Diyarbakır İHD şubesine oğlunun durumu ve Diyarbakır D Tipi hapishanesine sevk olması için 01.08.2018 tarihinde başvuru yapmıştır. Besra Bayın oğlunun 2011'den beri tutuklu olduğunu, şizofreni ve bipolar bozukluğu gibi hastalıkları bulunduğunu, Edirne ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanelerinden aldığı raporlarının olduğunu söylemiştir. Aziz'in telefon görüşmesinde kullandığı ilaçların kendisinde ağır depresyonik durumlar yaratıyor dediğini aktarmıştır. Aziz Bayın'ın komisyonumuza gönderdiği son mektubunda sevk talebinin çözülmesini şöyle iletti:
'Ben anti-sosyal kişilik bozukluğu, şizofren ve psikiyatri tedavisi görüyorum. Ağustos ayı içerisinde iki kez hapishanenin kampüs hastanesine giderken asker tarafından ellerim arkadan canımı yakacak şekilde kelepçelendi. Doktorun yanına da bu şekilde çıkarıldım. Ben doktora ellerimin açılmasını bu şekilde muayene olamayacağımı söyledim, doktor gerek yok gerekeni bu şekilde yapabilirim dedi. Asker de sen teröristsin dedi ve beni hücreye koydular. Hücrede herkes gittikten sonra ben kapıya vurup askere beni neden götürmediklerini sordum asker komutanın emri diyerek yanımdan ayrıldı. Ben tekrar kapıya vurdum komutan geldi cezası bitti çıkarın dedikten sonra beni hücreden çıkararak hapishaneye götürdüler. Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum fakat takipsizlik kararları geldi. Ayrıca kızım Lösemi hastası, ziyaretime gelecek durumda değil. Aileme yakın bir hapishaneye gitmek istiyorum. Kızım bu yıl okula başlayacak ve morale ihtiyacı var. Kendisini her an kaybedilme korkusu yaşıyoruz'
"Ailesine yakın Diyarbakır hapishanesine sevkinin gerçekleşmesini, sevk ücretinin kendileri tarafından karşılanacağını ifade ederek derneğimizden ve komisyonumuzdan bu konuda girişimde bulunulmasını talep etmiştir.
"İHD İstanbul şubesinden acilen bir avukatla görüşmek istediğini ve bu durumla ilgili girişimlerde bulunmamızı talep etmiştir. Bizler insan hakları savunucuları ve hapishane komisyonu olarak, her hafta gündemimize aldığımız ağır hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu kez de hasta mahpus Aziz Bayın ve tüm ağır hasta mahpusların serbest bırakılmasını istiyoruz."